1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Sınırlara hapsolmuş oyun
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Sınırlara hapsolmuş oyun

A+A-

Bugün “popüler” bir alan üzerinden gerçeğimizle yüzleşelim.

Avrupa futbolunun patronu UEFA, geçtiğimiz günlerde "Finansal Fair Play" kurallarını ihlal eden kulüplere yönelik yaptırımlarını açıkladı.
FFP’nin özü basit: Gelirin kadar harca.

Her kulüp, bağımsız denetçilerin hazırladığı mali raporları düzenli biçimde UEFA’ya sunmakla yükümlü.
Yani şeffaflık…
En kritik sınır da şu: Futbolcu maaşları ve transfer harcamaları, kulüp gelirinin yüzde 70’ini geçemez.

Üç gün önce, bu denetimden geçemeyen bazı dev kulüpler transfer yasağı, Avrupa kupalarından men ve tazminat gibi ağır cezalarla karşılaştı.

***
Peki ya bizim ülkemizde?
Bir kulübün yıllık geliri ne kadar, bilen var mı?
Dahası, bu gelirlerin kaynağı ne kadar açık, ne denli şeffaf?

Geçtiğimiz günlerde Çetinkaya Spor Kulübü Başkanı Mehmet Tatar’ın bir açıklaması dikkatimi çekti:
“Bir oyuncunun maliyeti 800 bin sterline ulaşmaya başladı” diyor.

Bu artık bir sır değil.
Oyuncular da, teknik direktörler de yüksek maaşlarla futbolumuza yön veriyor.
Ama şunu unutmayalım: Bu isimlerin çoğu başka işlerde çalışıyor. Futbol onlar için birincil meslek değil.
Özellikle teknik direktörlerin büyük kısmı kamu görevlisi…

Dünyada bu tarz örneklere rastlamak kolay değil.
Bu yüzden zaten Kıbrıs’ın kuzeyi "olağanüstü" hal koşullarında yaşıyor.
Üstelik giderek içten içe seviyor, kullanıyor, koruyoruz bu şartları!

***
Bir düşünün…
Çocukların okul bulamadığı, hastaların Acil Servis’lerde ezildiği, bacasından zehir kusan santralin filtresiz çalıştığı bir düzende, milyonluk futbol harcamaları ne kadar "makul"?

Şimdi bazılarının içinden şu geçecek: “Bunca yolsuzluk varken, takılmış bunu mu yazıyorsun?”
Hepsini sorguluyorum elbette.
Ama zaten bu bataklıkta yaşamanın en büyük konforu da bu değil mi?
Herkes bir diğerini işaret ediyor.
Kimle konuşsan, konuyu başka bir batağa taşıyor.

Hele ki “devlet” dedikleri şey; avantacıların, peşkeşçilerin, fırsatçıların, kurnazların oyun alanına dönüştüyse…

***
Son yıllarda futbolda da tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi "sanal bahis" belirleyici rol oynuyor.
Kulüplerin "devasa" gelirlerinin önemli bir kısmı buradan geliyor.

Ama bu kaynaklar ne kadar yasal?
Ne kadarı kayıt dışı?
Bilmek güç…

Genelde sanat ve spor gibi toplumda sempatik görülen alanlar seçiliyor böyle paralar için…
Üstelik bu alanlardan bir “camia desteği” de kolayca devşirilebiliyor.

***
Sanal bahis bugün birçok kişiye kazandırıyor.
Adeta bir ekmek kapısına dönüştü.

Kimi zaman kendim de şu soruyu soruyorum:
Madem bu paralar bir şekilde dolaşıma giriyor, en azından gençlerin gelişimine harcansın, ne olacak?
Zaten ülke baştan aşağı illegal değil mi?

 

***
Evet, iyi ki hâlâ futbol var bu memlekette…
Bir şekilde toplumun tutkalı olmayı başarıyor.

Yurdumuzun sınırlı kaynaklarını daha gerçekçi, planlı ve adil biçimde kullanmak artık tercihten öte zorunluluk.
Yoksa…
Sınırlara hapsolmuş bu oyunu da kaybedeceğiz.
Böyle giderse…

Bu yazı toplam 1926 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar