1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Sahi, Ukrayna’da neler oluyor?
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Sahi, Ukrayna’da neler oluyor?

A+A-

Ukrayna’da, Cumartesi gününden itibaren yeni bir sayfa açıldı.

Kasım ayının sonunda başlayan ve yaklaşık üç ayın sonunda, 100’e yaklaşan ölü bilançosuyla, neredeyse bir iç savaşın eşiğine gelen ülkede, hafta sonu itibarıyla ‘meydan’, Cumhurbaşkanı Yanukoviç’e karşı ‘zaferini’ ilan etti.

Parlamento, Yanukoviç’i azletti.

Meclis Başkanı Turçenov, geçici olarak Cumhurbaşkanlığı görevine getirildi.

25 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı erken seçimi yapılması planlanıyor.

Salı gününe kadar, muhalefetin de yer alacağı bir Ulusal Birlik Hükümeti kurulması yönünde çalışmalar var.

Protesto gösterileri sırasında tutuklananlar, yine yeni atanan İçişleri Bakanı Avakof’un kararıyla serbest bırakılıyor.

Ancak hafta sonu açılan bu yeni sayfayla, sorunlar çok da geride kalmış sayılmaz.

Çünkü sorun esasen, görevinden azledilen Yanukoviç’ten ibaret değil.

***

Ukrayna siyaseten, batısındaki Avrupa ile doğusundaki Rusya arasında sıkışmış durumda.

Konumu itibarıyla jeopolitik açıdan Rusya için çok önemli.

Dolayısıyla Rusya bu ülkeyi, bir ucundan kendine bağımlı kılmaya devam etmek istiyor.

Avrupa ile Asya sınırında tarihi bir coğrafik konuma sahip olan Ukrayna, AB için de bir ‘kapı’ niteliğinde.

Kasım ayında olayların patlak vermesinin nedeni de bu.

Yanukoviç Kasım sonunda, Ukrayna ile AB arasında imza aşamasına gelen Serbest Ticaret Anlaşması’nı, son anda imzalamaktan vazgeçti.

Ve AB yerine, Rusya ile benzeri bir dizi anlaşmaya imza attı.

Bu anlaşmalar sonucu Rusya’dan ciddi miktarda bir kredi temin ederken, bu ülkeden  gelen doğal gazın fiyatında da indirim aldı.

Bu gelişmeler, Avrupa yanlısı Ukraynalıları sokağa döktü.

Rusya ile var olan sıkı bağlarından kurtulmak isteyen muhalif çevreler, başkent Kiev’in tarihi Özgürlük Meydanı’nı mesken tuttu.

Bunun üzerine Yanukoviç, sokağın gücünü kırmak amacıyla meclisten, gösterileri yasaklayan bir kanun geçirdi.

Bu kanunla beraber umulanın aksine, protestolar şiddetlendi.

Hükümet karşıtı on binlerce gösterici ile güvenlik güçleri arasında son birkaç günde meydana gelen çatışmalarda ölenlerin sayısı o denli yükseldi ki uluslararası toplum Kiev hükümetiyle muhalifler arasındaki diplomasi trafiğine dahil olmak durumunda kaldı.

Sonuç itibarıyla, Özgürlük Meydanı bu mücadeleden galip çıktı.

Siyasi duruşu birbirinden farklı olan çevrelerin bir araya geldiği bu meydan mücadelesi, aşırı milliyetçi bazı grupların da varlığı nedeniyle, özellikle de Rusya tarafından ‘Neo-Nazi’ bir girişim olarak etiketlenmeye çalışılsa da, Yanukoviç’i yerinden etmeyi başardı.

***

Rusya ile yaptığı doğal gaz anlaşmasında görevini kötüye kullandığı ve ülkeyi ekonomik olarak zarara uğrattığı gerekçesiyle 7 yıl hapse mahkum edilen ve 2011 yılının Ağustos ayında tutuklanarak hapse gönderilen eski Başbakan Yulia Timoşenko da Ukrayna’da yaşanan gelişmelerden nasibini aldı.

Muhalefetin önerisiyle Parlamento, BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi'nin 19. maddesini uygulanır kıldı ve ilgili yasal mevzuatın değiştirilmesi sonucu Timoşenko, Cumartesi günü serbest bırakıldı.

(İlgili sözleşmenin ilgili maddesi, ‘görevi kötüye kullanma’ vakasının, kendisi veya başka bir kişi veya kuruluş için haksız kazanç elde etmek amacıyla kasıtlı girişimde bulunması halinde suç sayılmasını öngörüyor).

25 Mayıs’ta yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Timoşenko da aday olacağını açıkladı.

Ancak eski Başbakan’ın serbest bırakılması için destek veren muhalifler, topyekun Timoşenko’nun Cumhurbaşkanlığı’na sıcak bakmıyorlar.

Yolsuzlara bulaşmış geçmişi nedeniyle, eski başbakanın arkasında çok da güçlü bir halk desteği yok.

***

Şimdi tüm gözler, ‘yeni’ Ukrayna’da.

25 Mayıs’ta yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandıktan kimin çıkacağı önemli.

Ancak önemli olan bir unsur daha var.

Özgürlük Meydanı’ndaki muhalif protestolar, Rusya ile yakın ilişkiler içerisinde bulunan Yanukoviç’i makamından etse de, halkın kayda değer bir kısmının Rusya yanlılığı sürüyor.

Ülkenin batı ve kuzeyinde yaşayanlar genel olarak AB yanlısı bir tutum içerisindeyken, güney ve doğu bölgelerde Rusya’ya ciddi bir destek var.

Dolayısıyla Ukrayna’da ‘mutlu son’ pek öyle kolay değil.

AB’nin ve Rusya’nın bundan sonra izleyeceği tutum, ülkede iç barışın sağlanabilmesi adına önem arz ediyor.

Çünkü ‘bölünme’ ihtimali hâlâ masada!

Bu yazı toplam 2206 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar