Pehlivanlara maşallah!
Arabistan’dan getirdim aşı hurmayı…
Mehterler çalarlar davul ile zurnayı…
-*-*-
Şahin küçüktür amma gökten indirir turnayı…
-*-*-
Korkma pehlivan meydan senindir…
Korkma pehlivan meydan senindir…
-*-*-
Allah, Allah, illallah!
Hep beraber pehlivanlara diyelim maşallah!
-*-*-
Hey de Allah hepinize birden derman versin!.
-*-*-
Cazgır bağırıyor!
Pehlivanlarımız er meydanında!
-*-*-
Allah Allah illallah!
Diyelim maşallah!
İki yiğit çıktı meydane…
Ersin ötekiler birbirinden merdane…
-*-*-
Bizim yiğitler, Şimon Aykut’u “Yahudidir” diyerek Rumlara ihbar etti…
-*-*-
Aynı yiğitler, postu yere vurmamak için; Şimon Aykut için tamamen çaresiz kalınca, pehlivanlıkla alakası olmayan beş Rum vatandaşı, “kesin casusturlar” iddiasıyla mahkemeye çıkardı!
-*-*-
Peki ne olacak?
Güreş mi edeceğiz?
Kimle?
-*-*-
Avrupa Birliği devreye sokuluyor…
Birleşmiş Milletler devrede…
-*-*-
Yarın duruşmalara Avrupa’dan vekiller, siyasiler, gazeteciler gelecek!
-*-*-
Diyelim ki Şener Elcil, kardeşleri ile birlikte Rum mülkünü sattı!
Diyelim ki İzzet İzcan zaten doğuştan hain!
Diyelim ki Tevfik Yoldaş daha hain!
Diyelim ki Kıbrıs’ta bir Ersin kardeş var kahraman ve de baş pehlivan!
Hem de ne pehlivaaaan, ne pehlivaaaan!
Er meydanı O’na kalmalı!
-*-*-
İyi tamam da, ne olacak?
Ersin Tatar’a seçimi kazandırdığınızda ne olacak?
-*-*-
Rum tarafında “geçişler yasaklansın, kapılar kapatılsın” sesleri yükseliyor!
Acaba diyorum; hedef yoksa bu mu?
Kıbrıslı Türklerin tamamı, bşat edip – itaat edip – yağ çekip – yalakalık yapıp kalacaksa kalsın, kalmayacaksa def olup Güney’e gitsin!
“Kuzey Kıbrıs bizimdir” mi diyorsunuz?
“Kanla adlık, bu mesele kapanmıştır”larda mısınız?”
-*-*-
Bu mu akıl ve adalet dolu mantığınız?
-*-*-
E vallahi pehlivancıkları çok merak ettim!
-*-*-
Kapılar kapandığı gün, Tatar’a oy verecek tek bir Kıbrıslı kalmaz!
-*-*-
Bayram abi da derdi; “Seçin genni güldürsün sizi!”
Komik adam vallahi!
Ama hepten komiksiniz!
Ki o da ayrı bir mesele!
-*-*-
Kışkırtın canım!
Ne çözümü ulan!
Kesinlikle olmaz!
Haklısınız canlarım haklısınız!
Pehlivansınız siz pehlivan!
Meydan sizin!
-*-*-
Allah, Allah, illallah.
Hep beraber pehlivanlara diyelim maşallah…
-*-*-
Tarih tekerrürden ibarettir…
“İşbirlikçi”; “işbirlikçidir…”
Gün gelir, işi bitince, sokağa atılır…
-*-*-
Bil ki; selam verenin kalmayacak pehlivan Tatar!
İki devletli çözüm önerisini kimse ciddiye almadı!
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın görev süresi bu hafta sonu tamamlanıyor…
-*-*-
Stewart, görev süresi tamamlanırken, Türk tarafından Yenidüzen’e konuştu… Ödül Aşık Ülker arkadaşımıza açıkça dedi ki; “… Mevcut zihniyet devam ederse Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılamayacak…”
-*-*-
Stewart, aslında “her iki tarafta” da, ortalama ahaliden farklı olarak “katı ve uzlaşmaz” liderlikler olduğu mesajını verdi…
-*-*-
Ancak “mevcut zihniyet devam ederse…” ifadesi kapsamında kimin daha çok ya da hangi tarafın daha sorumlu olduğunu, KKTC Cumhurbaşkanlığı açıklamasında gördük!
-*-*-
Ersin Tatar’ın ofisi, Stewart’ın açıklamalarını hiç sevmedi…
Yazılı açıklamada, Stewart için; “… Kıbrıs Türk Tarafı kendisini, görev süresi boyunca taraflar arasında güveni artırma sorumluluğunu yerine getirmekte yetersiz kalan, bazı kritik konularda tarafsızlık algısını zedeleyen ve özellikle halkımızın haklı insani taleplerine gereken duyarlılığı göstermeyen bir görevli olarak anımsayacaktır” ifadeleri kullanıldı!
-*-*-
Peki neden?
Meğer, Colin Stewart demiş ki, “… Türk tarafının çözüm önerisi” yani demek istemiş ki, “iki devletli çözüm meselesi”…
CİDDİYE ALINMADI!
BM de tüm Dünya da bu öneriyi sallamadı!
Bu gayet açık!
-*-*-
Hade oğlum!
Tut tutabilirsen Tatar kardeşi!
-*-*-
Colin Stewart bir de üstüne, “… Kuzey’de yeni fırsatlar yaratacak değişiklikler olabilir, mevcut zihniyet devam ederse, anlaşmaya varamayacaklar…” demez mi?
-*-*-
Mesaj açık!
Çözüm isteyenler buyursun; istemeyenler mi?
Bakın da Şener Elcil tarla satacak!
İzzet İzcan’a da komisyon verecek!
Hatta ikisi, MİK üzerinden ihaleye çıkacaklar!
-*-*-
Bu konuya da değinmişken son bir soru sormak istiyorum; Şener Elcil, kardeşleri ile birlikte bir Rum mülkünü sattı!
Peki, Elcil’i bu konuda eleştiren iki devletli çözüm yanlısı herkes, Ersin Tatar dahil; neden Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı?
Hepsinin pasaportu vaaaar!
-*-*-
C’mon Ers!
Örnek ol cemaatine, git İngiliz ve Kıbrıs pasaportlarını iade et!
Ben etmem mesela!
Sen de aslında benim gibi düşünüyorsun ama neyse…
Feriha teyzenin ardından: Ulus Utku Umar!
Ulus Göker…
Asker arkadaşımız, abimiz, kaptanımız, spor arkadaşımız…
-*-*-
Utku Göker Yeşilpınar…
Ablamız…
-*-*-
Umar Göker…
Kardeşim…
-*-*-
İsimlere dikkat!
Ulus…
Utku…
Umar…
-*-*-
Ne demek?
Millet…
Zafer…
Bekler…
-*-*-
Kim koydu bu isimleri?
Elbette Feriha teyzemizle Osman amcamız…
-*-*-
Yani Ulus, Utku ve Umar’ın annesi ile babası…
-*-*-
Anneyi, yani Feriha teyzemizi kaybettik…
Dün Güzelyurt’ta toprağa verildi…
-*-*-
Ölüm ilanında özellikle vurgulandı; Baf Kasabalı olduğu ve Güzelyurt’ta ikamet ettiği…
-*-*-
Çok yemeğini yedik çocukluk, gençlik yıllarımızda…
Biz köyden gelirdik Güzelyurt’a ve öğleden sonra voleybol antrenmanımız varsa, Umar’a, “Öğle yemeğine Serhat’ı da getir” derdi mutlaka…
-*-*-
Hani, “neden geldiniz?” diye sorduğum – soracağım yok…
Hoş geldiniz de!
Bize vatan – millet edebiyatı yapmayın be koçum!
-*-*-
Biz Feriha teyzelerin, Osman amcaların, Baflıların evlatlarıyız…
Çöktünüz; daha çok çökmekten başka hesabınız yok biliyoruz da; ders…
Ders vermeyin!
Biz, sizin o milliyetçilik dersinizden, sizin sahte diplomalarınızla değil üstelik; yüreğimizle çoktaaaan mezun olduk!
-*-*-
Ulus, Utku, Umar…
Başınız sağ olsun…
Başın sağ olsun Osman amca…
-*-*-
Allah Feriha teyzemizi rahmet eylesin…








