1. YAZARLAR

  2. Asım Akansoy

  3. Ortak akıl mı?
Asım Akansoy

Asım Akansoy

SİYASET MEYDANI

Ortak akıl mı?

A+A-

TC Dışişleri Bakanı Sn Davutoğlu’nun günübirlik ziyareti sonrası basına yansıyan bilgilere göre, Sn. Bakan ilginçtir Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorununun çözümü yönündeki iradesinden ve oluşan, süreklilik taşıyan ortak akıla işaret etti.
Davutoğlu, müzakereleri önce Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın daha  sonra da Derviş Eroğlu’nun sürdürdüğünü kaydetti ve “Bu anlamda hem demokratik canlılığı hem sürekliliği gösteren hepimizin övünç duyduğu bir tablo ortaya çıktı” dedi. Davutoğlu, Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na seçildiği andan itibaren, KKTC’deki ortak aklı ve devlet sürekliliğini gösterecek şekilde “Müzakerelere kalınan yerden devam edeceğim” şeklinde BM’ye beyanda bulunduğunu hatırlattı.
Devam edelim...
Davutoğlu, “iki taraflı, iki kurucu devletin iradesine ve egemenlik anlayışına  dayalı bir çözümü devreye sokmak ve hayata geçirmek gerektiğini belirterek, ‘ben bugün  KKTC’de Sayın Eroğlu’nda ve bütün Kıbrıslı Türk  liderlerde bu iradeyi görmekten büyük memnuniyet duydum. Kıbrıs Türk tarafında bu irade oldukça, eminim öyle veya böyle  bir gün Kıbrıs Türk halkı kendi iradesini siyasete yansıtacaktır. Yürüttüğünüz müzakerelerde başarılar diliyorum  Türkiye  Cumhuriyeti Hükümeti olarak her zaman yanınızda  olduğumuzu bir kez daha teyit ediyorum” şeklinde konuştu. (TAK, 14.12.2013)
Peki biz biraz geri dönelim..Talat ve Hristofiyas tarafından 23 Mayıs 2008 tarihinde yapılan ortak açıklamaya...BM Genel Sekreterine mektup yazarak sürece bağlılık  belirten Sn Eroğlu’nun da gönderme yaptığı açıklamaya bir bakalım : 
Liderler...
“İki kesimli, iki toplumlu ve ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında tanımlandığı şekliyle siyasi eşitlik temelinde bir federasyona bağlı olduklarını yeniden teyit etmişlerdir. Bu ortaklığın, tek uluslararası kimliğe sahip bir Federal Hükümetinin yanı sıra eşit statüye sahip bir Kıbrıs Türk Kurucu Devleti ve bir Kıbrıs Rum Kurucu Devleti olacaktır.”
Yani...
Tekrar edelim, bu ortaklık, tek uluslararası kimliğe sahip bir Federal hükümet ve anlaşma ile oluşacak eşit statüde iki federal devlet doğuracaktır.
Bunun adı Federal Kıbrıstır...
Oysa Sn. Davutoğlu, iki taraflı, iki kurucu devletin iradesine ve egemenlik anlayışına  dayalı  bir çözümden bahsederken, Federal çözümü tarif etmiyor.
Bunun adı konfederal bir çözümdür.
Devamla...
Sn.Davutoğlu, “Bazı beklentileri yok edecek şekilde  Sayın Eroğlu, devlet sürekliliği ve anlayışı içinde müzakereleri sürdürme iradesiyle aslında ezberleri bozdu. KKTC’de ortak bir aklın oluşmuş olduğunu liderliğiyle göstermiş oldu.”
Sn Eroğlu’nun ezber bozduğu ortak akıl nerede, hangi temelde ve nasıl oluştu? Oluşan temelin tarafları kimler?
Bunu bilmeden bir başka yorum yapmayalım; şimdilik...
Ama hatırlatma yapalım: Konfederasyon, Federasyonla kıyaslandığında, siyasetin tarihi bağlamında Kıbrıslı Türkler için daha çağdaş ya da gelişmiş bir çözüm modeli olmayacaktır. Tam tersi, Kıbrıslı Türklerin siyasi iradesine müdahalenin çok daha açık olacağı bir sistem olacaktır. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların ortaklığından öte, Türk Yunan dengesi üzerinden hayat bulacak, şekillenecektir.
Eğer derdimiz, Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini çağdaş normlarda yönetecekleri, egemenliği Kıbrıslı Rumlarla ortaklaşacakları AB üyesi bir devlet modeli ise, bunun adı Federasyondur.
Yani merkezinde Kıbrıslı Türklerin olacağı çözüm modelidir, Federasyon.
BM parametrelerinden bu sapmayı, bu ortak akıl denilen tahrifatı bizim gördüğümüz gibi muhakkak başkaları da görmektedir. Güvensizlik ekilen siyasi alanlardan barış doğmaz. Bu tür diplomasi manevraları ve güç oyunları ile birkaç ayda bu ülkeye barış mı gelecek dediniz?
Peki gelsin !

Bu yazı toplam 2559 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar