1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Oğuz Zaptiye’yi de sonsuzluğa uğurladık...”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Oğuz Zaptiye’yi de sonsuzluğa uğurladık...”

A+A-

Ulus IRKAD

 

Geçtiğimiz günlerde Baf’tan abimiz Nejdet Cengaver’in cenazesinden Mağusa’ya dönüyorduk ki hanımın telefonu acı acı çaldı. Arabadaydık… Arayan hanımımın bayan arkadaşı ona birşeyler söylemekteydi.

“Kimdi?” diye sordum hanıma…

Hanım üzüntülü bir şekilde;

“Baflı Oğuz Hançer de öldü, şimdi haber verdiler” dedi.

 

İHSAN ALİ’NİN YEĞENİ...

Bir an ailemize ve bilhassa ta atalarından da dostumuz olan ve dedemin bir numaralı arkadaşı Büyük Baflı lider Dr. İhsan Ali’nin kardeşi oğlu olan, daha sonra da 1974 sonrası benimle de arkadaş olan (gerçi Oğuz abiyle Baf’ta da selamlaşır ve sohbet ederdik) Oğuz Hançer’i aklımdan geçirdim. Kıbrıs Cumhuriyeti ilk Büyükelçilik diplomatlarından, Siyasallardan mezun, daha sonra da BM’de Kıbrıs diplomatı ve gene daha sonra Butros Butros Gali’den de önce BM Genel Sekreterliği’ne aday gösterilen ama Türkiye ve Kıbrıs Türk Liderliği’nin karşı çıkmasıyla bu göreve gelemeyen rahmetli Özdemir Özgür’ü düşündüm. Geçmiş senelerde Mağusa’da kızkardeşleri Selma abla ve Özdemir Özgür de vefat etmişlerdi.

 

LİNÇ EDİLMEYE ÇALIŞILMIŞLARDI...

1964 yılında 9 Mart sonrası Baf’taki olaylardan sonra sırf Dr. İhsan Ali’nin kardeşi çocukları diye Oğuz abi ve kardeşlerinin Mutallo ortasında fanatik Baf grupları tarafından linç edilmesini ve o zamanlar yaşı genç bir polis olan Oğuz abinin bu linç hareketine karşı durduğu geldi aklıma. Aile bu konuda taciz edilmişti. Bu konuda yazmam gerekir ki o 9 Mart gününde Rum ve Yunan birliklerinin önüne çıkıp Baf Mutallo’suna saldırıyı durduran ve orada büyük bir katliamın olmasını önleyen Dr. İhsan Ali’ydi… Bu linç hareketi niye olmuştu hala anlamış da değilim. Belki de Baf elitleri bu olaydan sonra onun gibi Kıbrıs Cumhuriyeti ve de evrensel hukuku destekleyen bir liderin Baf Türklerinin liderliğini ele almasını aklılarınca önlemişlerdi. Dr. İhsan Ali yalnız kalmasına ve de toplumundan izole olmasına rağmen bugün birçok Kıbrıslıtürk’ün savunduklarını o günlerde de savunmuş ve şahsen ben gerek o günlerde gerekse Makarios’un danışmanı olduktan sonra İnönü ile Ecevit’in onunla temas kurduklarını biliyorum.

 

İNÖNÜ’NÜN MEKTUBU...

İnönü 1964 yılında ona bir mektup göndermiş ve linç edilen bazı taraftarlarının tekrar Türk tarafına geçmesini sağlamıştı. Zaten Makarios, Dr. İhsan Ali’nin bu güçlü yönünü ve Türkiye Devleti içindeki desteklerini başından da biliyordu. Onun için onu danışmanı yapmıştı. 1974 yılında 15 Temmuz Darbesi’nden iki hafta önce Ecevit’ten gelen bir mektubu anne-babam ve de bir Ecevitçi abimizle ona iletenler arasındaydım (Bu konuda birileri bana palavra attığım konusunda yazılar yazmaktadır, onları bu gibileri televizyon kanallarından birinde tartışmaya davet ettiğim halde bu konuda tartışmayı cesaret edemediler...)

 

OĞUZ ZAPTİYE...

Evet, Oğuz polisi de veya dedemle nenemin Baf’taki deyişleri ile Oğuz Zaptiye’yi de  son yolculuğuna uğurladık geçtiğimiz günlerde... Mağusa’da 2023 yılından beri devam eden biz Baflıların dediği “gudumsuzluk” veya uğursuzluk devam ediyor.

Tüm uğursuzlulara ve de zamansız ölümüne rağmen hoşçakal Oğuz abi. Hep aydınlıklarda kal. Amcan gerçek bir Kıbrıslıtürk lider olan Dr İhsan Ali’ye de selam söyle…Yıldızlar yoldaşın olsun…

s33.jpg

***  GEÇMİŞLE YÜZLEŞME KONUSUNDA DÜNYADA NELER YAŞANIYOR?

“Sırbistan ve Kosova, savaşta kaybolanların akıbetini birlikte araştıracak...”

Sırbistan ve Kosova, 1998-99 yıllarında yaşanan savaştan bu yana kayıp olan kişilerin akıbetini birlikte araştıracak.

Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vucic ve Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin dün Brüksel’deki müzakerelerde vardığı anlaşmaya göre iki ülke, toplu mezarları bulmak için uydu görüntüleri, lazerli haritalandırma ve diğer gelişmiş teknolojileri kullanacak.

İki ülke, Avrupa Birliği’nin (AB) başkanlığını yürüttüğü ortak bir komisyon kurarak birbirleriyle verilerini paylaşacak.

Taraflar arasında arabulucuk yapan AB'nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell, “Aileler 20 yıldır sevdiklerinin nerede olduğunu bilmeden, yas içinde yaşadı” dedi ve ekledi:

“Yakınlarının ve bütün toplumun, kayıpların başlarına neler geldiğini bilmeye hakkı var.”

Kosova ile Sırbistan arasındaki savaşta 13 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.

s1-388.jpg

AB’ye göre 1621 kişinin ise akıbeti bilinmiyor.

Kayıpların önemli bir kısmını Kosovalı Arnavutlar oluşturuyor.

Nüfusunun büyük çoğunluğu Arnavut olan Kosova, 2008’de Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etmişti.

AB, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için girişimlerde bulunuyor.

Kosova’nın bağımsızlığını Türkiye, AB ve çoğu Batı ülkesi tanıyor, Sırbistan ve Rusya ise tanımıyor.

İki ülke Mart ayında ilişkilerini normalleştirme konusunda bir anlaşmaya varmıştı. Fakat bazı konularda anlaşmazlıklar sürüyor.

Sırbistan, Kosova’daki Sırp azınlığın belediyelerinin bir belediyeler birliği kurmasına izin verilmesini talep ederken Kosova Başbakanı Kurti, bunun merkezi hükümetin etkisini azaltacağını öne sürerek karşı çıkıyor.

Kosova, Sırbistan'ı, ülkedeki Sırpların merkezi hükümete karşı çıkmalarını teşvik etmekle suçluyor.

s23.jpg

Josep Borrell, dünkü müzakerelerde bu konu üzerinde uzlaşma çıkmadığını fakat tarafların görüşmeye devam edeceğini söyledi.

Borrell, Sırp azınlığın yoğunlukta olduğu Kosova’nın kuzey bölgesinde gerilimin artırılmaması çağrısı yaptı.

(BBC – 3.5.2023)

Bu yazı toplam 1094 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar