Neden Cinsellik Konuşmalıyız?
Cinsellik. Herkesin hayatında var, herkesin merak ettiği bir konu ama nedense hala toplumun en çok susturduğu, üstünü örttüğü ve yanlış bilgilerle doldurduğu alanlardan biri. Hepimiz biliyoruz ki ne kadar tabu haline getirilirse, o kadar yanlış inanışlarla beslenir. İşte tam da bu yüzden cinselliği konuşmalıyız.
Ayıp mı? Gerekli mi? Toplumda sıklıkla duyduğumuz cümle şu; ‘cinsellik ayıp, konuşulmaz’ hatta bazen bu cümle ‘bizim kültürümüzde cinsellik konuşulmaz’ haline geliyor. Cinsellik ayıp değildir, hayatın kendisidir. İnsan yaşamının doğumdan ölüme kadar devam eden bir parçasıdır. Cinselliği sadece ‘yatak odasında yaşanan’ gibi dar bir kalıba sıkıştırmak, onu anlamamıza engel olur. Ayıp olan şey konuşmak değil, yanlış bilgilere teslim olup sağlığımızı riske atmaktadır. Örneğin hala ‘ilk cinsel ilişkide mutlaka kanama olur’ diyen bir kesim var. Bu varsayım büyük bir yanlış. Çünkü her kişinin himen zarı (kızlık zarı) aynı değildir; bazen hiç kanama olmayabilir. Ama bu yanlış inanış yüzünden kadınlar baskı görüyor, hatta şiddete uğruyor, öldürülüyor. İşte bu yüzden konuşmak hayat kurtarıyor. Başka bir yanlış inanış ise ‘cinsellik sadece gençler için’ varsayımıdır. Hayır. Cinsellik yaşam boyu süren bir deneyimdir. Orta yaşta, ileri yaşta, yaşlılıkta da devam eder. Çünkü cinsellik sadece beden değil, aynı zamanda duygu, yakınlık, kimlik, sevgi ve paylaşım demektedir. Yanlış bilgilerin tek tek üzerine gidip yerine doğrularını koymadığımız sürece toplumda korkular, suçluluklar ve gereksiz baskılar yaşamaya devam edeceğiz. Belki de en büyük problem susmaktır. Konuşmadıkça, erteledikçe, yokmuş gibi davrandıkça sorunlar büyür. Örneğin ergenlik çağındaki gençler bedenlerini, hislerini, cinselliği merak ediyor ama bu konular ailede konuşulmadığı için bilgi arayışını internetten yapıyor. İnternetteki bilgi kaynağının yarısı pornografidir. Pornografik videolar yanlış beklentileri, şiddet algısını ve gerçek dışı performans kaygısı yaratır. Konuşmadığımız için de gençler videolarda veya görüntülerde ‘kurgulananı’ öğreniyor. Bu da gerçek ilişkilerde hayal kırıklığı, kaygı ve mutsuzluk yaratıyor.
O halde neden konuşmalıyız?
- Sağlık için; cinsellik hakkında doğru bilgiye sahip olmak, istenmeyen gebelikleri ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları önler.
- İlişkiler için; açık konuşabilen partnerler daha sağlıklı ve mutlu ilişkilere sahip olur.
- Özgüven için; bedenini tanıyan bireyler kendine daha çok güvenir.
- Şiddeti önlemek için; yanlış inanışlar konuşulmadığında şiddeti besler.
- Toplum sağlığı için; cinsellik konuşulduğunda, tabu olmaktan çıktığında toplum kendini daha güvende hisseder.
Şunu unutmayalım. Cinsellik kavramı yalnızca cinsel birleşme (penetrasyon) değildir. Flört etmek, dokunmak, duygusal bağ kurmak, hayal etmek, bedenini tanımak… Hepsi cinselliğin birer parçasıdır. Yani aslında hayatımızın kendisidir. Dolayısıyla cinselliği konuşmak demek sadece yatak odası sırlarını anlatmak demek değildir. Cinsellik konuşmak yaşamı konuşmaktır.
Cinsellik hakkında konuşmak bizi daha sağlıklı, daha bilgili, daha güçlü yapar. Sessizlik ise yanlışların büyümesine, bireylerin zarar görmesine yol açar.







