1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. Leymosun’da ŞAFAK Tiyatro Kolu 1944-1946-5
Eralp Adanır

Eralp Adanır

Leymosun’da ŞAFAK Tiyatro Kolu 1944-1946-5

A+A-

   Gazetedeki bu tartışma şimdilik son bulmuştu fakat bundan sonraki tiyatro etkinliklerinden elde edilen hasılat ve yapılan yardım hakkında bilgileri, her iki kurum da (LTSK-ŞAFAK Tiyatro Kolu) gazete sayfalarında yayınlamaya başlıyordu. İçten içe bu rekabetin devam ettiği görülmekteydi.

 

“Halkın Sesi, 13 Aralık 1944, syf:1

Tahsil ve Şafak

   Öğrendiğimize göre, Şafak Tiyatro Kolu geçen bayram vermiş olduğu müsamereden elde edilen safi hasılat ile Orta mektebe devam eden 3 fakir talebenin duhuliyesini ödemeyi karar altına almış bulunuyor. Bu hayırlı teşebbüsünden dolayı tahsile ehemmiyet veren Şafak İdare Hey’eti şayanı takdirdir.”

 

“Halkın Sesi, 14 Aralık 1944, syf:1

Teşekkür

   Leymosun Türk Spor Kulübünün 27 Sonteşrin 1944 günü akşamı Leymosun Yoksullara Yardım Kurumu menfaatına olarak verdiği temsil hasılatı safiyesi £55.7.4½ kuruşu kurumumuz namına dün teslim aldığımızı burada şükranla belirtir ve memleketimiz yoksullarına olduğu gibi onları himaye eden kurumumuza karşı gösterdikleri yüksek insani duygu ve ilgiden dolayı kendilerine memleketimiz fakilerleri ve kurumumuz namına sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

   Kurban bayramında yine L.T.S. Kulübü tarafından vaki müracaat yerinde bir yardım addedilerek, kurumumuz parasından 10 ve kulüb bütcesinden 22 ceman 32 fakir talebeye de birer çift ayakkabı verildiğini sayın halkımızın malûmu olmak üzre bildirmeği bir vazife borcu sayarım.

L.YY.Kurumu Sekreteri-M. Rağıb Gülboy”

 

   Aslında o günlerin “yardımlaşma” etkinliklerinin başında tiyatro sahnelemenin önemli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Spor kulüplerinin gelişmesi için bir yandan futbol karşılaşmalarından, ya da kulüp yararına sinema gösterimlerinden elde edilmeye çalışılan gelirler yanında, tiyatro etkinlikleri de önemli gelir kaynağıydı. LTSK bu kolunu da sürdürmek için çabalarken, diğer taraftan aynı şehirde bir başka tiyatro kolunun bu gelir kaynağını bir anlamda bölmesi, bu tartışmanın merkezi olduğunu düşünüyorum. Sonuçta her iki oluşum da özellikle fakir öğrenciler için bir yardım etme sorumluluğu taşırken, diğer yandan böyle bir rekabet de göze çarpıyordu.İlerleyen yazıdizimizde rekabet ya da “çekişme” konusunun temelinde başka nelerin yattığını satıraralarında göreceğiz ama şu notu şimdiden buraya düşmek istiyorum. ŞAFAK Tiyatro Kolu’nun kuruluşunda yer alan bazı kişiler aslında LTSK’nın tiyatro kolundan ayrılan kişilerdir de aynı zamanda. Halkın Sesi gazetesinin yazarı YAVUZ bu konunun elinden geldiğince uzatılmaması için kendisine gönderilen mektuplara kısaca cevap vermeyi sürdürüyor. İşte bir örnek...

 

“Halkın Sesi, 25 Aralık 1944, syf:2

Günün Cilveleri

Yazan: YAVUZ

Haftanın posta kutusu

.....

Bay M. Müderisoğlu’na:

   Leymosun Türk Spor ve Şafak kolu hakkında yazdığınız suali aynen dercedecek olursam, aranızda faydasız bir münakaşanın başgöstereceğine şüphe yoktur. Tenkit cihetine gelince, her nedense bunu soğuk kanlılıkla karşılamak pişkinliğini hâlâ gösteremiyoruz.

.....”

 

   Gazetenin yazarı YAVUZ elinden geldiğince bu münakaşalara ne kendisini ne de gazeteyi dahil etmek istemese de, o günlerde gazeteye gönderilen mektupların yayınlanması gerekir diye bir bakış açısı vardı. Belki bu tür yazıların okuyucu artışı sağlayacağı da düşünülmekteydi o yıllarda. Bundan dolayı hakaret ya da kanıtı olmayan mektuplar dışında, gazeteye gelen her mektuba sayfalarında yer vermeyi sürdürüyorlardı.

   Günün Cilveleri başlıklı köşesinde ayrıca “Haftanın Posta Kutusu” alt başlığıyla kendisine gönderilen kısa mesaj mektuplarını okuyucuyla buluşturuyordu YAVUZ. Bunlardan biri yine ŞAFAK Tiyatro Kolunu hedef alıyordu...

 

“Halkın Sesi, 01 Ocak 1945, syf:2

Günün Cilveleri, Yazan: YAVUZ

Haftanın Posta Kutusu

Bir “Amatör” yazıyor:

   Geçen Kurban Bayramında kasabamız olan Leymosun’da ŞAFAK kolu vereceği müsamere hasılatından bir kısmını ortaokul talebesine verileceğini ilân etmişti. Kurumun altı kişilik sehim sahiplerinin toplantısından sonra, hâlâ ne talebelere, ne de aralarına aldıkları üç amatöre –ki bunlara üçer lira vereceklerini kaydetmişlerdi- buna karşı hiçbir teşebbüste bulunmadıklarına ben çok taaccüp ettim. Siz ne dersiniz?

   -Mektubunuzun neşri geç kalmıştır. Belki de vaitlerini ifa etmişlerdir. Eğer vaziyet hâlâ ayni ise, dikkat nazarı çekerim.

.....”

 

   Bu sitemkâr ve suçlayıcı kısa mesajdan bir hafta sonra yine Leymosun’dan LTSK’nın bağışlarıyla ilgili bir başka yazı gönderiliyordu gazeteye. Ne YAVUZ ne de Halkın Sesi gazetesi şimdilik maalesef bu tartışmadan kaçamıyordu... 

 

Halkın Sesi, 09 Ocak 1945, syf:2

Günün Cilveleri, Yazan: YAVUZ

Sayın Bay Yavuz,

  Lütfen bu yazımı Günün Cilveleri sütununda neşretmenizi ve fikrinizi de beyan etmenizi bilhassa rica ederim.

   Leymosun Türk Spor Kulübü bayramın birinci günü 25 fakir talebeye birer çift ayakkabı almış ve ikinci günü akşamı ise Leymosun Yoksullar Kurumu menfaatine bir müsamere vererek 50 lira olan safi hasılatı Yoksullar Kurumuna vermiş bulunuyor.

   Kasabamızda yaşıyan halkın büyük bir kısmı bunu yüksek bir takdir ve sevgi ile karşılayıp kulübe karşı teşekkürlerini candan bildirmişlerdir ki ben de onlardan biriyim.

   Bazı kimseler ise her ne sebepten ise kulübün bu büyük yardımlarını nazarı dikkata almaksızın, bunu takdir edemedikten başka aleyhte bulunarak kulübün yalnız sporla meşgul olmasını, tiyatro ve halka bu gibi yardımlardan vaz geçmesini tavsiye ediyorlar.

   Bence bu fikir, gençliğin ilerlemesini istemiyen ve şahsi garazlara sahip olan insanların boş ve manasız düşüncelerinden başka bir şey değildir. Çünkü 250 aboneye sahip bir kulüp hem spor sahasında ve hem de tiyatro ve sair ictimai sahalarda çalıştıktan sonra muvaffakiyetler kazanabilir.

   Sizin bu hususta düşüncelerini görmek istiyorum.

BİRTARAF

Leymosun

  

   Mesele yazdığınız gibi eğer hakikat ise ve Leymosun Spor Kulübünün bu insani hizmeti tenkit ediliyorsa, aleyhtar olan kimseler spor kulübünün aleyhinde değil, doğrudan doğruya hayırseverliğin aleyhinde bulunmuş olurlar ki, bu yanlış düşüncelerini hiçbir vakit tasvip edemeyiz.

   Fakirlerimiz için birer şefkat yurdu olan Yoksullar Kurumlarına halk ve hususi ile bütün kulüblerimiz el birliği ile yardım edip hayırseverlik göstermedikleri takdirde, yapacakları ulvi vazifenin hükmü nerede kalır?

   Leymosun Spor Kulübünün anayasasında, herhangi insani bir yardım maksadıyle temsil veremeyeceği hakkında bir madde mevcut varsa –ki buna ihtimal yoktur- bu hususta söz söylemeğe hakkımız olamazdı. İşte bu noktaya dayanarak diyebiliriz ki herhangi bir kulübün    vereceği temsiller hiçbir kimse tarafından kontrol edilemez , yapılan tenkidin de hiçbir kıymeti olamaz. Milli ve ictimai meselelerimizde şahsî garazların yer bulmasını esefle karşılarız. Spor kulübünüz bir temsil vermiş ve şu kadar parayı yoksullar kurumuna vermiş. Bundan daha mukaddes bir vazife olabilir mi? Eğer bu kutsi hareketi bir mesele yapıp ortaya bir çekiştirme mevzuu çıkarmak isteyenler varsa, doğrusu teessüfe şayandırlar.

   Binaenaleyh Leymosun Spor Kulübünü takdir eder ve yersiz bir takım tenkitlere ehemmiyet vermiyerek tuttuğu vicdan yolunda bütün hızı ile ilerliyerek, daha geniş bir ölçüde düşkünlere yardımda bulunmasını temenni ederiz.

YAVUZ”

Bu yazı toplam 1928 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar