Lefkoşa’dan, Lefkoşa’ya İki Buçuk Saat
Önceki gün akşam saatlerinde yurt dışından ülkeye dönüş yaptım. Larnaka’dan, Lefkoşa’ya yarım saatte geldik. Lefkoşa’dan, Lefkoşa’ya tam iki buçuk saatte geçebildik.
Üstelik Lefkoşa’ya geldiğimizde saat 18.00 idi. Bu saatte herhalde çok kuyruk olmaz diyerek kuyruğa girdik. Ama kuyruktan çıkmayı tam iki buçuk saat sonra 22.30 sularında başarabildik.
Bu işkence gerçekten çekilecek gibi değil. İki toplum lideri hala birtakım gerekçelerle kendi insanlarına bu eziyeti çektirmekten zevk alıyorlar.
Hristodulidis ve Tatar hiç mi bundan rahatsızlık duymazlar?
İkisi de geçtiğimiz yılın Ekim ayında New York’ta BM Genel Sekreteri Guterres’e yeni geçiş noktaları açılması için çalışacaklarına söz vermişlerdi.
Yapmadılar.
Ardından bu yılın Mart ayında Cenevre’de toplanan 5+1 Kıbrıs zirvesinde de bu kez 4 yeni geçiş noktası açılması için Guterres’e yine söz verdiler.
Yine yapmadılar.
Cenevre zirvesinin ardından tarafların mutabakatı üzerine Maria Angela Holguin, Guterres tarafından yeniden temsilci atandı. Holguin iki kez Kıbrıs’a geldi. Liderlerle görüştü. Ama yeni geçiş noktaları konusunda en küçük bir ilerleme sağlanamadı.
Holguin önceki gün adadan ayrılmadan önce Kiracıköy ile Lefke bölgesinde bulunan ara bölgeyi ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
Holguin bu incelemenin ardından iki liderin temsilcileri Menelaos Menelau ve Güneş Onar’la görüştü. Görüşmede yeni geçiş noktaları, güneş parkı ve mayınların temizlenmesi konularının yer aldı. Ancak herhangi bir ilerleme sağlanamadı.
Holguin temsilcilerle yaptığı görüşmede Haspolat, Kiracıköy-Piroyi, Lüricina-Limya, Pile-Arçoz ve Erenköy geçit noktalarının açılmasını gündeme getirdi.
Holguin ayrıca Ermu sokağı üzerinde Lokmacı’ya paralel, Lidinis bölgesinde yayalar için yeni bir geçiş noktası açılmasını gündeme getirdi. Ancak hiçbir uzlaşı sağlayamadı.
Holguin’in asıl amacı önümdeki hafta New York’ta yapılacak yeni 5+1 zirve sonrasında duyuracağı geçiş noktaları konusunda bir küçük ilerleme sağlanmasıydı.
Bence Lefkoşa bölgesinin yeni bir yaya geçişinden çok, araçlı geçişlerin çoğaltılacağı yeni geçiş noktalarının açılmasıdır.
Elbette Lefkoşa’da bir veya iki araçlı geçiş noktası açılırsa ve araçlı geçişler rahatlatılırsa, yeni yaya geçiş noktalarının açılması da iki taraf için yararlı olacaktır.
Ama ne Hristodulidis’in, ne de Tatar’ın bu konularda en küçük bir gaileleri yoktur.
İkisi de çözümsüzlüğe oynadıkları için karşı tarafın isteklerini dikkate almadan, kendi istedikleri geçiş noktalarının açılmasını istiyormuş gibi yapıyorlar.
Tatar Haspolat ve Lüricina-Limya geçişlerini ısrarla talep ederken, Hristodulidis’in masaya getirdiği Kiracıköy-Piroyi ve Erenköy geçişlerini görmezden geliyor.
Dahası buraların askeri bölge olduğunu bu nedenle kendisinin karar veremeyeceğini iddia ederek kendi düzeyini de yerlerde süründürüyor.
Halbuki Guterres’in, Cenevre’de söylediği çok netti. Guterres, liderlere “gidin ve 4 yeni geçiş noktasının açılması için somut adım atın” demişti.
Bu yalnızca genel sekreterin talebi değil. Benim dün akşam saatlerinde yaşadığım, ama bir sürü insanın her gün yaşadığı işkencenin ortadan kaldırılmasının başka yolu yoktur.
Dün akşam kuyrukta sadece Kıbrıslı Türkler, ya da Rumlar yoktu. Hem Kıbrıslı Türkler, hem Kıbrıslı Rumlar, hem de yabancı turistler vardı.
Çözümsüzlüğe oynayan liderler istemiyor, ya da uzlaşamıyor diye halkların bu çileyi çekmesine hiç gerek yoktur.
Halklar liderlerine bu yönde baskıyı artırmalıdır.
Kıbrıs sorunu çözümlenmediği sürece Yeni geçiş noktalarının açılması olmazsa olmazdır.
Hatta ben bu noktalardan kuzeyde yaşayan ve KKTC kimliği olan TC kökenlilerin de serbestçe güneye geçebilmesinin iki toplum arasında daha fazla güven sağlayabileceğini düşünüyorum.
Bunu bir düşünün göreceksiniz hem ticari ilişkilerin gelişmesine, hem turizme, hem de güven artırmaya yararı olacak.
Sonuç olarak Lefkoşa’dan, Lefkoşa’ya iki buçuk saat bekleme eziyetinden insanları kurtarmak liderlerin elindedir.
Bugüne kadar bu konuyu yalnızca liderlere bırakarak yanlış yaptık. Bu liderlerle bu iş olmaz. Öyleyse ya bu liderleri zorlayacak adımları atacağız, ya da değiştireceğiz.







