Korkutucu…
Çünkü gerçek bu!
Küresel Organize Suç Endeksi’nin son verilerine göre; Türkiye, devletle bağlantılı organize suç aktörleri alanında Avrupa’da ilk sırada.
İç savaşlarla, devlet çöküşüyle anılan Somali’nin bile daha iyi puan aldığı bir tablo düşünün. Kenya, Yemen, Uganda… Yıllardır istikrarsızlık yaşayan ülkeler bile bu alanda Türkiye’nin gerisinde değil.
Üzücü…
Ürkütücü…
Ama ne yazık ki hakikat tam da bu!
***
İrade Meselesi
İşte tam da bu nedenle “irade” önemli.
Kendi kararını alabilmek, kendi ülkene sahip çıkabilmek, eşitler düzeyinde, saygılı bir ilişki kurabilmek…
Kimse “sen yokmuşsun” gibi davranmamalı.
Ne Kıbrıslı Rum liderliği…
Ne Avrupa…
Ama ne de Türkiye!
Çelişki burada başlıyor: Seni koruması gereken bir güçten bazen kendini korumak zorunda kalıyorsun. Kendi kararlarını bağımsız verebilmelisin. Yoksa her sabah mahkemelerde gördüğümüz manzara, tetikçiden tacizciye, ülkenin arka bahçeye dönüştüğü görüntü, kaçınılmaz olur.
"Devlet" dedikleri, seni kaostan kurtarmak için değil, bazen seni kaosa teslim etmek için var oluyor.
***
Kendi Duruşun
Bunları söylediğin anda birileri seni hemen “karşıt” diye yaftalamaya kalkıyor. Çünkü yıllardır siyasetlerini bunun üzerine kurdular.“Türkiye’yi isteyenler – istemeyenler” ya da “Rumcular – Türkçüler” ayrışması üzerinden varlıklarını sürdürdüler.
Böyle olunca aynı topraklarda kaç kişi yaşadığımızı bile bilmiyoruz. Nüfusu bir yana, yurttaş sayısını dahi söyleyemiyorlar.
Oysa tek söylediğim şu:
Kendi ülkemizi kendimiz yönetelim.
Böylesine insani ve demokratik bir talep bile tepki görüyor.
Bir dönem "Bu Memleket Bizim" sözünü yasaklamıştı, şimdiki zihniyet... Devlet ajansında, televizyonunda "üzeri çizilmişti" bu memleketin bizim olduğu...
Manzara ortada: Suç örgütlerinden korunmamız gerekiyor. Bu bir güvenlik meselesi olduğu kadar, bir varoluş meselesidir. Bir sözün olmalı, bir duruşun, bir iraden olmalı.
Her kararı başkasına bırakarak, sadece kahramanlık türküleri söyleyerek, şehitlik gezerek, insanların hassas olduğu değerlerle oynayarak, korkutarak bir yere varılamaz.
Demokrasi, özgürlükler, insan hakları ve organize suçlarla boğuşan bir ülkeyle ilişki kurarken elbette tedbir almak, koruma kalkanları yaratmak gerekir.
***
Kapsayıcı Bir Söz
Bu yazdıklarımın Kıbrıs’a göç ederek kök salmış, bu adayı evi bilmiş ailelerle hiçbir ilgisi yoktur. Tam aksine, onların da huzuru, eşitliği ve onuru için bu talepleri dile getiriyorum.
Üstelik bu insanlar, Annan Planı'nda da oy vermişler ve onların uğradığı ayrımcılığı, tek bir gün mesele yapmamış, şimdi koltuklarda oturanlar...
Yüzümüzü ve yönümüzü dünyaya çevirmeliyiz, kurtulmalıyız bu içine kapatıldığımız kafesten...
Avrupa'da ilk sırada olabiliriz, güzelliklerimizle...
Özgürlükle, yaşam memnuniyetiyle, güvenle...
Hiç de hayal değil bu...
Hiç de...







