1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Kolej Sınavına Girecek Çocukların Anne ve Babalarına…
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Kolej Sınavına Girecek Çocukların Anne ve Babalarına…

A+A-

Bu hafta, ilkokul kademesindeki yaklaşık 1500’ü aşkın öğrenci ve bir o kadar anne-baba için kaygı dolu bir hafta… Çünkü bu hafta sonu Kolej Giriş Sınavı’nın (KGS-1) birinci basamağı var…

İlkokul sonrasındaki Kolej Giriş Sınavlarının, eğitim sistemimiz üzerindeki etkilerini bu sayfada çok tartıştık… O yüzden benzer yorumları ya da tartışmaları tekrar tekrar konu edip, yazıp çizmenin anlamı da pek yok gibi… 

Bu nedenle anne ve babalara seslenmek istiyorum… Çocuğunuzun gerçekten başarıyı yakalamasını istiyorsanız, birazdan okuyacaklarınız üzerinde biraz düşünmenizi salık veriyorum.  Muhtemelen bu hafta sonu, onun geleceği için önemli bir sınav olduğunu düşünüyorsunuzdur… O zaman işte size, anne-baba olarak yapmanız ve yapmamanız gerekenler:

Ona işaret parmağınızı sallayarak “hadi geç test çözmeye devam et, bu sınavda başarılı olmalısın” deyip yasaklar koymak yerine, parmaklarınızı kullanarak onunla birlikte resim yapmayı deneyin…

Onu dershanelere, özel derslere koşturtmak yerine, saat kısıtlamaları koymadan daha çok vakit geçirip, keyif aldığı oyunları oynayın…

Sınavda kötü sonuçlar alırsa, yaşanacaklar üzerine ciddi tavırlar koymak yerine, onun sevdiği konulardan bahsedin, beraber gülüp, eğlenin…

Dersler ve sınav konusunda onunla daha az çekişip ona daha çok zaman ayırın ve her fırsatta sarılın…

“Nasıl büyük ‘adam’ olunur?” ya da “başarılı olabilmesi için bu sınavda mutlaka yüksek not alması gerektiği” nasihatlerini bir kenara bırakın, sevdiği, keyif aldığı ve öğrenmek istediklerini öğrenmenin yollarını ona gösterin…

Önemli olanın sınavda aldığı puanın değil, onun iyi ve nitelikli bir insan olması olduğunu ona hatırlatın… Ve en önemlisi; “sınavda hangi puanı alırsa alsın, ona olan sevginizin hiç değişmeyeceğini” söylemeyi sakın unutmayın…

Yukarıda yazdıklarım, çocuğunuzun bu hafta sonundaki sınavında en yüksek puanı almasını yüzde yüz sağlamaz belki… Ancak gelecekte iyi ve nitelikli bir birey olmasının en önemli adımlarından birini atmış olacağınızdan hiç şüpheniz olmasın…


Not: Bu yazı, arşivimden alınmıştır. Son 4 yılın her Ocak ayının son haftasında, yani Kolej Giriş Sınavı öncesinde, bu sayfada tekrar tekrar okudunuz bir yazıdır… Kolejlere öğrenci alınması bu biçimiyle devam ettiği müddetçe de okumaya devam edeceğiz…

---------------------------------


Buraya Dikkat   


Kopya Çekmeyi Engelleme Kaskı


Eğitim sistemimiz birçok açıdan eleştiri almaktadır. Bu eleştirilen en yoğunluklu olanı; çağdaş eğitim kuramlarından beslenmeyen geleneksel eğitim anlayışlarımızdır… 

Elbette ki, bizim dışımızdaki birçok ülke eğitim sisteminde de çağdaş eğitim yaklaşımlarını dikkate almayan, kabul edilemez uygulamaları görmek mümkün. İşte onlardan biri:

Bangkok Kasetsart Üniversitesi idarecileri, öğrencileri arasındaki yaygın kopya çekme sorununa karşı “Kopya Çekmeyi Engelleme Kaskı” yarattı. Bilgisayar yazıcılarında kullanılan normal kağıttan yapılan ve “at gözlüğünü” andıran bu kask, üniversite öğrencilerin bu dönemki ara sınavlarında kullanıldı.

Şüphesiz, “kopya çekme” olgusu geleneksel anlayışlardaki eğitim sistemlerinin en büyük sorunlarından biridir. Eğitim sisteminde sahip olunan eğitim anlayışı özelliklerine göre kopya çekme olayı, ilköğretimden üniversiteye kadar hatta lisansüstü eğitim, doçentlik, profesörlük sınavlarına kadar uzanan bir eğitim-öğretim problemi haline gelebilmektedir.

Kopya çekmek veya yapmak, sınavlarda soruları cevaplamak için gizlice bir kaynağa veya kişi bakmak, bir kimseye gizlice yardım etmek olarak algılansa da çoğu zaman kullanım için izin alınmamış kaynakların kullanılması, sınavı, ödevi veya tezi başka birisine yaptırmak ya da başka birisine ait olanlardan kopyalamak olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Ancak gerekçe ne olursa olsun, çağdaş eğitim anlayışının hiçbir noktasında öğrencilere “at gözlüğü” takmak söz konusu olamaz…

--------------------------------------

Anlayana - Gülmece


Astronot Münhali

Uğraşa didine Kıbrıs’ta bir uzay mekiği yapılır, Mars'a insan gönderecektir. Sadece bir kişi gidebilecek. Ancak tecrübesizlik olduğundan bu ilk yolculuğun çok tehlikeli olacağı aşikardır. Bu nedenle gönüllü bir Astronot adayı bulunmaz ve münhal verilir. Münhal şöyledir: “Marsa gitmek isteyen Astronot aranmaktadır. Üstelik aday olacaklar istedikleri ücreti kendileri belirleyebilir.” Başvurulardan sonra adaylarla mülakat yapılmaya başlanır.

Birinci aday bir öğretmendir ve şöyle der: “Geleceğimiz için çok önemli olan bu görevi, 1 milyon TL’ye kabul ederim.”

İkinci aday bir doktor ve şöyle der: “Sağlıklı yarınlar için çok önemli olan bu görevi 2 milyon TL’ye kabul ederi.”

Üçüncü aday bir politikacıdır, mülakatı yapanların kulağına doğru eğilir ve şöyle der: “Vatanım için çok önemli olan bu görevi 3 milyon TL’ye kabul ederim; 1 milyonu bana, 1 milyonu size, 1 milyonu da öğretmene verir onu göndeririz.”

Bu yazı toplam 3087 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar