1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Kısır döngü
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Kısır döngü

A+A-

“Çarşı para bekliyor.
Her yıl yeni yıla girerken çarşının endişesi ve beklentisidir maaşların ödenmesi veya ödenmemesi…
Bu beklenti ekonominin canlanması ile doğru orantılıdır. Yani maaşların veya 13. maaşların ödenmesi ve çarşıya düşmesi ekonominin canlanmasını getirir çünkü para dolaşımı artmıştır.
Özellikle bizim gibi ülkelerde yani alışverişin maaşların ve de 13. maaşların ödenmesine bağlı olarak artması çarşının beklentisini daha da artırır.
Bizde daha yoğun olarak ticaret var, yani dış alım ve yurt içinde satış var.
Yerli üretim ihtiyaca ve beğenilere cevap verebilir nitelikte ve de nicelikte olsa maaşların çarşıya düşmesi beklentisi bir nebze düşecektir ancak yerli üretim bu bağlamda yeterli değil.
Elbette ki dış alım-iç satım da maaşların beklenmesini gerektirmeyebilir ancak maaşlara bağlı bir ekonomi bu durumu zorlar. Sürdürülebilir bir ekonominin olması ve üreticinin ürettiğini kolaylıkla satması, sattığının karşılığında yeni hammadde alabilmesi, yeni ürünleri piyasaya sürmesi durumunda o sektörde önemli bir işgücünü de gerektirir, işsizlik oranı azalır, ekonomi kendini sürekli yeniler ve para da sürekli piyasada dolaşır olurdu ancak böyle bir durum yok.
Bu yüzden başta da söylediğimiz gibi esnaf maaşların ödenmesini bekliyor. Kamuda çalışan, özelde çalışan 13. maaş veya aylık maaşını almayı bekliyor. Yeni yıla girerken istemeseniz de mutlaka bir tüketim dilimine girmeniz gerekiyor.”

***

Yukarıdaki alıntıyı 3 yıl önceki bir yazımdan yaptım. Bu durum 3 yıl önce olsa da, 10 yıl önce veya daha eski de olsa beklenti hep aynı ne yazık ki!.. 13. maaş ödenecek, piyasaya düşecek, esnaf biraz satış yapacak, para piyasada dolaşacak, nasıl memnuniyetse bu, ekonomi biraz memnun olacak ve öteki sene yine 13. maaşın ödenmesi beklenecek. Zaten 13. maaş ödemesinin başlamasının bir popülist uygulama olduğunu yaşı uygun olanlar hatırlar. Aslında 13. maaş ödenebilirse eğer bu miktarı yıl içinde maaşlara bölmek de mümkün. Hayır, adı ‘13. maaş’ olunca kulağa daha hoş gelir, ödeyenlere puan kazandırır ve seçim zamanı oy sandığına da olumlu yansır.

Dolayısıyla yıllardır “13. maaş ödenecek mi, ne zaman ödenecek, ödenmeye devam edilsin mi, bırakılsın mı?” tartışmaları içinde ödenmeye devam ediliyor. Bazen para olmasa bile ödenmesi uğruna başka bir yerden “13. maaş kaynağı alınabiliyor…

Böyle bir durumun devam etmesi ise bağımlılığı daha da artırıyor… Tabii kamudaki ödemeler için söz konusu… Özelde şirketin eğer gücü varsa veya kaynak yaratabiliyorsa 13. maaşını ödüyor. Yarattığı kaynağın sorumluluğu yine onda… Belki kredi alıp ödemiştir, faiziyle geri ödeyecektir. Ancak kamuda öyle olmuyor. Faiz başka türlü ödeniyor çoğu zaman… Örneğin en basit yöntemi sürekli ithalat… Üretimin azalması hatta bitmesi… Üretmeye diretirse de haksız rekabete maruz kalması…

Bir kısır döngüdür gidiyor işte… Üretimde de, 13. maaşta da… 


Engelllilik…

eng.jpg

Bugün Dünya Engelliler Günü… Dün manşet yaptığımız 42 yaşındaki İlgen Bağcıer ne güzel açıklamış ‘engel’in ne olduğunu; “Hiçbir şey ve kimse yapmak istediklerimize engel olamaz. Yeter ki insanın beynindeki sınırların engeli olmasın.” 14 yaşında kanser nedeniyle bir bacağı kesilen, ardından akciğerde metastaz yapan kanser nedeniyle 5 kez ameliyat olan Bağcıer, “Son (5. ameliyat) ameliyat ve tedavi kendim için değil, beni sevenlerin üzülmemesi içindi. Sonra da kanser bitti. İyi ki o ameliyatı olmuşum, yaşamak çok güzel ve her şeye değer.” İlgen Bağcıer en ufak bir sorun karşısında yıkılan, çökenler için ne güzel bir hayat dersi veriyor değil mi! Bazen insanlar etrafında engelli bir insan görmenin yaşam sevincini zedeleyebileceği gibi tuhaf bazı düşünceler içinde olabilir belki ama İlgen Bağcıer gibi bir insanın yanında olan kişinin şansların en büyüğünün yanı başında olduğunun farkında olabilmesi çok önemli… “Şunu alamadım, bunu giyemedim, 2 kilo fazlam var” gibi şeyleri ‘dert’ olarak algılayanların Bağcıer’in duruşu karşısında biraz utanmaları gerekmez mi! Bir kez daha durup düşünmek ve beyinleri ‘refresh’ yapmak… 


ABD farkı!

Arjantin’de G20 Zirvesi sona erdi ve ortak bir bildiri yayınlandı. Bildirgede “Paris İklim Anlaşması’nın geri döndürülemez olduğu ve iklim değişikliğine karşı mücadelenin sürdürüleceği” vurgulanırken ABD, buna tek karşı çıkan ve ‘çevreyi koruyarak’ bütün enerji kaynaklarını en verimli şekilde kullanacağını belirten ülke olmuş. Nasıl olacaksa bu!


Doğru olmasa da!..

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Temmuz ayından bu yana Türkiye’den para gelmediğini, bütün harcamaların kendi öz kaynaklarımızla yapıldığını söyledi. Kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavurduğumuzu, 2019 yılı Haziran ayından sonra Türkiye’nin de KKTC’nin de daha rahat olacağını söylemiş Denktaş ve gelirlerin ek vergi gerektirmeden artacağı öngörüsünde bulunmuş. Çok gerçekçi olmasa da söyle Sayın Denktaş… Hoş oluyor!


Herhangi birinin senden nefret etmesinin asıl nedeni; senin gibi olmak istediği halde asla senin gibi olamayacağını bilmesidir.

Victor Hugo

   

Bu yazı toplam 1340 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar