Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Kırmalar

A+A-

Geçen hafta birkaç günlüğüne Karpazdaydım.  Her şeyi bir kenara iterek dinlenme kararlılığındaydım.  Siyasi saçmalıklardan uzak, siyasetçilerin saçmalıklarından uzak,  Kıbrıs meselesindeki tartışmalardan uzak, Türkiyede olup bitenlerden uzak birkaç gün geçirmekti asıl amacım.

Sadece fırtınalı denizin karaya vuran dalgaları,  tertemiz hava,  sabah saatlerinden uçuşan deniz kuşları, sessizlik v.s.  Herşey çok güzeldi. Bir de bulunduğum tatil köyünde internet bağlantısı  arızası başgösterince tam da ideal bir hale dönüştü kısacık tatilim.

Tamamen bir rastlantı eseri, yaşları 20 ile 25 arasında değişen birkaç gençle biraz sohbet etme olanağı çıkıverdi.  Hepsi de Kıbrıs ağzıyla konuşuyorlardı.  Birine, içimden gelen bir  dürtüyle “Aslen buralardan mısın ?” diye sorduğumda aldığım yanıt ile çok kısa süreli de olsa bir şaşkınlık geçirdim. “Kırmayım” abi demişti.

“Nasıl yani ?” diye sordum.  “Annem ve babam Türkiyeli, ben ise Kıbrıslıyım abi. Bu nedenle öyle dedim” diye cevapladı.  Çok değişik tanımlamalar duymuştum bu durumda olanlarlarla ilgili ama ilk kez ‘kırma’ tanımlamasıyla karşı karşıyaydım.

Diğerleri de “Biz de kırmayız abi” deyince sohbetin içeriği de şekli de değişiverdi aniden. Kırma’nın ne demek olduğunu geveleyerekten  anlatmaya  çalıştım önce.  Bu tanımlamanın onların durumundakiler için pek de doğru bir tanımlama olamayacabileceğini anlatmaya çalıştım ama sazı onlar almışlardı elllerine artık.

Babaları anneleri 76’larda gelmişlerdi Kıbrısa. Tümü de Kıbrısta doğmuşlardı. İlkokulu, liseyi de burada bitirmişlerdi. İki tanesi de halen üniversite öğrenimi görmekteydi.
“Gelecekle ilgili neler düşünüyorsunuz ?” diye sordum.

Cevap: “Biz Kıbrıslıyız abi. Geleceğimiz burada. İş bulacağız, çalışacağız, evlenip, çoluk çocuk sahibi olacağız.”

“Türkiyeye dönmek.......?”
“Kesinlikle mümkün değil. Biz orada yaşayamayız ki... Ziyaret için gittiğimizde de yabancı gibiyiz.  Oralılar bizi ‘yabancı’ görüyor. Biz de aynını hissediyoruz zaten. Bir an önce yurdumuza dönmeye can atıyoruz.  Annemiz babamız da biraz üzülüyorlar bu halimize”.

“Peki Kıbrısta ?....”
“Burada da garip bir durum var. Kimisi  bizi Kıbrıslı olarak kabul ediyor kimisi ise anne-babalarımızı öğrendiğinde bir adım geri çekiliyorlar...”

Ve ayak üstü başlayan sohbet uzayıp gidiyor, devam ediyor.
“Kıbrıs’ta çözüm...” diyorum; koro halinde  “Şart...” diyorlar...;  “Sizin Güneydeki adınız ‘Yerleşikler’...” diyorum;  “Yerleşik olan annemiz-babamız, biz değiliz” diyorlar...;  “Öyle bir ihtimal yok ama, gidiyorsunuz derlerse...” diyorum;  “Nereye ? Biz başka bir yer bilmiyoruz ki...” diyorlar...

İşte Kıbrısımızın 40 yıllık tartışmalı konularından birinden küçücük bir örnek ve de sonuç. Alın ellerinizi kafanızın iki yanına,  ve düşünün ‘insanca’.

Bu yazı toplam 2644 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar