İnsanlarını sevmeyen çözüm düşmanları!
Rumca gazetelerin yazdığına göre Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, KKTC’de tutuklu bulunan 5 Kıbrıslı Rum konusunda ABD nezdinde girişim gerçekleştirdiğini söyledi…
-*-*-
Hristodulidis, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset’in Kıbrıs’a gerçekleştireceği ziyarete de değinerek, bunu "önemli bir ziyaret" olarak değerlendirdi.
-*-*-
Hristodulidis, 5 Kıbrıslı Rum’un tutuklu kalmalarının “Türkiye tarafından yapılan bir eylem olduğu” iddiasını belirtirken Berset’in ziyaretinin bu olayla doğrudan ilişkili olduğunu da savundu.
-*-*-
Hristodulidis, söz konusu Kıbrıslı Rumların tutuklanmalarının sorumlusunun Türkiye olduğunu iddia ederek “görüşmelerimiz ve girişimlerimiz Türkiye’ye yönelik gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.
-*-*-
Bu konu, çok iğrenç bir diplomatik sidik yarışına dönüştürüldü…
Kıbrıs Cumhuriyeti, Şimon Aykut’a yaptıkları için bence kesinlikle pişmandır…
-*-*-
Çünkü gayet açıktır ki; o yanlışa, KKTC tarafı da “alın size bir yanlış da bizden” diye yanıt vermiştir!
-*-*-
Sakın kimse başımıza “yargıç” kesilip de, “yok efendim Şimon suçluydu Rumlar suçsuzdu” demesin; üstelik sadece Şimon değil, emlak konusuyla alakalı Güney’de tutuklu bulunan öteki yabancı insanlar da suçsuzdur!
-*-*-
Acı olan nedir biliyor musunuz?
Acı olan, her iki tarafın da “çözüm” değil “sorun” üzerine odaklanmasıdır!
-*-*-
Kıbrıslı Rumlar; “muhatabımız Türkiye’dir, 5 vatandaşımızı rehin alan da Türkiye’dir” diyor…
Türkiye, zaten Şimon Aykut’u “Yahudi” diye bir şekilde dışlamış durumda!
Ersin Tatar ve arkadaşları “aciz”!
Olan, zavallı masum insanlara oluyor!
-*-*-
Ve hiçbir taraf, bir santim geri gitmiyor!
Amerika’yı Avrupa’yı karıştırmaya çalışıyorlar!
-*-*-
Kıbrıs sorunu neden mi çözülmüyor?
Çünkü her iki tarafta da 1950’lerden beri faşizm egemendir; düşmanlık üzerine siyasi iktidar sağlamlaştırma çabaları vardır; insan sevgisi yoktur!
-*-*-
Çok basit bir örnek daha vereyim; iki taraftaki yöneticiler insanlarını seviyor olsalardı, sadece Kermiya – Metehan geçiş noktasında yaşanan insanlık utancını önlemek için gece orada yatırlardı!
Yazıklar olsun!
Irkçıyız b’annem!
Milliyetçilik, ulusçuluk İngiltere’de yeniden hortladı!
Bizde hep vardı!
İngiltere’de bir çok yere bayraklar asılıyor…
Hem United Kingdom Bayrağı – mavi beyaz kırmızı olan…
Hem de St. George adı verilen beyaz zemine kırmızı haçlı “İngiliz” Bayrağı!
-*-*-
İngiltere’de hortlayan “İngiliz” ırkçılığı!
Birleşik Krallık vatandaşı Gallerlileri, İrlandalıları ve İskoçyalıları da mı istemiyorlar?
Bilemedim!
-*-*-
Bizde ırkçılığın hangi türü var?
Her türü!
Biz ırkçılığı hala şaka sayıyoruz!
Ama gerçekten ırkçıyız!
-*-*-
Hele Kıbrıslı Rumlar?
Aman aman aman!
-*-*-
Elbette istisnalar kaideyi bozmaz!
Vardır yani istisnalar!
Ama Ada2nın iki tarafı olarak çok ciddi seviyede ırkçıyız!
-*-*-
Şimdi Kıbrıs’ın genelini geçelim; Kuzey’ine bakalım!
Irkçılık – zaman zaman “kafa karışıklığı”na sebep olsa da ya da ırkçılığın daniskası bir ifade veya tanım olan “Arap Saçı”na benzese de; gayet net bir “ahlaksızlık ve tabii ki Allahsızlık halidir!
-*-*-
Neden ahlaksızlıktır?
Çünkü ırkçılık, senden olmayanı kabul etmemek, o insanlara ekmek bile verilmemesini istemektir!
-*-*-
Neden Allahsızlıktır?
Çünkü “çoğunluğumuzun dini” olan “İslam”, insanları ayırmayan bir dindir!
Gerçi “kadın ve erkeği ayırıyor” ki o da ırkçılıktır ama bahsettiğimiz “ırkçılık” kapsamında, cinsiyet ayrımcılığı bayağı gerilerdedir!
-*-*-
“Herkes Allah nezdinde eşittir” diyelim ve ırkçılığın Allahsızlığını bu şekilde açıklamaya çalışalım!
-*-*-
Evet Kuzey Kıbrıs’ta da elbette istisnaları var ama hepimiz ırkçıyız!
-*-*-
Afrikalı öğrenci ve sporculardan başlayalım isterseniz!
Renkleriyle şaka yapıyoruz ve bu açık ırkçılıktır, bilmezlikten geliyor, kapatıyoruz!
Asla da kabul etmiyoruz!
-*-*-
Afrikalı insanlara, tüm medeni Dünya’da yasaklanan “Z” harfi ile başlayan tanımı kullanıyoruz, yine farkında değiliz!
-*-*-
Pakistanlılar vatandaş olmuş, dernek kurmuş ve hatta “Ersinciyiz” demişler; insanlara demediğimizi bırakmadık!
-*-*-
Vatandaşlık meselesi olduğu gibi ırkçılık kokan bir mesele!
“Bütün Türkiyelileri vatandaş yapıyoruz” ifadesi ile tepki vermek, ırkçılıktır!
İçişleri Bakanlığı’nda görevli “TC’den transfer” memurlar; Alevi ve Kürt kökenli Türkiyelileri çok daha ince eleyip sıkı dokuyor; bu da ayrı ve de bariz ırkçılıktır!
-*-*-
Afrikalı futbolculara “Arap” demek ırkçılıktır!
O insanlar bir kere Arap değildir!
Dünya’da “Arap” diye bir renk de yoktur!
-*-*-
Haaa Kıbrıslıların Türkiyelilere, Türkiyelilerin Kıbrıslılara; hepsinin birden Pakistanlılara; sonra bahçıvan hizmetçiye, hizmetçi köyün hanımına, evin ağasına falan…
-*-*-
Erhan Arıklı’nın “Linobambagi” söylemi, örneğin İngiltere’de 14 – 15 yıl hapsi gerektiren bir garip şakadır ama Erhan Arıklı’dan “çeşit çeşit” ifadelerle bahsetmek daha alçak bir ırkçılıktır!
-*-*-
Ne mi yapacağız?
Abi uluslararası hukuka uygun, adil, gerektiği kadar, abartmadan, hakkı olana vatandaşlık vereceğiz; vatandaşlık işini “işgalin sürekliliği” için bir “adım” gibi kullanmayacağız!
Yaaaaa!
-*-*-
Çünkü; bugün “Türkiyeli” veya “diğer” diyerek ayırdığımız insanlar giderse; KKTC’de mesela tüm süpermarketler kapanır…
Bütün otobüsler araç mezarlığına gider!
-*-*-
Hiçbir sektörde çalışan bulamazsınız; doktorlar hastasız kalır, hastaneler sırayla kapanır!
-*-*-
Okullar?
Özel okullar?
Hepsi kapısına kilit vurur!
-*-*-
Haaaa ırkçılığın sebebi mi?
Irkçılığın ve içinde olduğumuz çıkmazın sebebi, eğitimde eksiklikle birlikte 1974 sonrası kurulan düzendir!
Sorumluluk kime aittir?
Yarısı bize aittir, öteki yarısı da Türkiye’yi yönetenlerdedir!
-*-*-
Elbette ırkçılık yapmayacağız ama bu ülkeye gelen ve yerleşen de bu ülkeyi sevecek!
Ki bu da “eğitimle” ve “sağlam yönetimle” mümkündür!
Şu andaki yönetimle; baştan aşağıya felaket!
Durum budur!
Eğitim mi?
Geçiniz!
Kamu Hizmeti Komisyonu
şişi de kebabı da yakmadı!
Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın ağır gafı üzerine, Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK), yazılı açıklama yaptı…
-*-*-
Başbakan ve Cumhurbaşkanı, partililerine yani UBP’lilere, “… Siz yazılı sınavı geçin, sözlüyü bize bırakın” demişti…
-*-*-
Gelen tepkiler üzerine KHK kısa bir yazılı açıklama yaptı!
Pembe renkli bir açıklama!
-*-*-
Açıklamadaki en önemli nokta şu:
"Komisyon Başkan ve üyeleri yürütmekle yükümlü oldukları tüm sınav ve mülakat işlemlerinde bağımsız, tarafsız, adil ve şeffaflık ilkeleriyle hareket etmiştir, bundan sonra da etmeye devam edecektir”…
-*-*-
Peki Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na uyarı, ayıp ettiniz, yazıktır, günahtır, mıçtınız bu toplumun içine, bırakın ve gidin demek yok mu?
Yoktur!
Pembe renkli bir açıklama!
Şiş de kebap da yanmasın!
Aman ha!
4 maç 22 gol!
Biz Azerbaycanlı vatandaşın sosyal medya paylaşımında gördüm…
Çok hoşuma gitti!
“Bizim coğrafyada futbol olmuyor; başka spor dallarına mı yönelsek?” dedi ve hafta sonu oynanan dört ulusal maçın sonucunu verdi.
-*-*-
İzlanda 5 – Azerbaycan 0…
Ermenistan 0 – Portekiz 5…
Türkiye 0 – İspanya 6…
Belçika 6 – Kazakistan 0…








