Hükümet’in 3 yıllık icraatlarının değerlendirilmesi
Geçtiğimiz hafta, Hükümet’in 2022–2025 dönemindeki icraatları kamuoyu ile paylaşıldı. Bende, bugünkü yazımda, 3 yılda yapılan bazı olumlu icraatlarla birlikte, yapılamayan veya yanlış yapılan ve toplumda infial yaratan pek çok olumsuz icraatlardan bahsedeceğim.
Öncelikle, önemli bulduğum bazı olumlu işlerden bahsetmek istiyorum.
Yerel Yönetimler Yasası’nın hayata geçmesi, yararlanan kişi sayısı yeterli olmasa bile, yeni yuva kuracak gençlere yönelik İlk Evim Kredisi uygulaması, yeni sosyal konut projelerine başlanması önemli adımlardır. Özellikle, sosyal konut projelerinin tamamlanması, artan konut fiyatları nedeniyle, ev sahibi olamayan insanlarımıza umut olacaktır.
Son dönemde, 23 yeni okul açıldığı, ek olarak 12 yeni okul projesini başlattıkları belirtildi. Öncelikle söylemeliyim ki, bu okulların ve ek dersliklerin çoğunluğunun hayırsever vatandaşlar ve bazı belediyelerin katkılarıyle yapıldığını hepimiz biliyoruz.
Kamu Yönetimine, uzun zamandan sonra engelli istihdamı gerçekleştirilmesi değerlidir. Bunun devamı gelmelidir. Yüzlerce engelli vatandaşımız işe alınmayı beklemektedir.
Kablo ile elektrik getirilmesi amacıyla fizibilite projesine imza atılması önemlidir. KKTC ile Türkiye arasında çift yönlü çalışacak denizaltı elektrik bağlantısı projesi, sadece fizibilite aşamasında mı kalacak? Süreç ilerleyecek mi? Hayata geçecek mi? hep birlikte göreceğiz.
Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi’nin temelinin 2025’te atılacağı, Girne ve Güzelyurt Yeni Devlet Hastaneleri’nin bu yıl hizmete açılacağı belirtildi. Özellikle Girne ve Güzelyurt hastanelerinin uzun yıllardır yapımı devam etmiş, fakat bu güne kadar tamamlanamamıştır. Devlet Labaratuvarı ve Devlet tiyatroları binaları da uzun yıllardır bitirilememektedir. Umarım, kısa sürede tamamlanırlar.
Özellikle belirtmeliyim ki, yapılan bu hastane, yol ve diğer büyük yatırımlar, bizim kaynaklarımızla değil, TC yardımları ile gerçekleştirilmektedir.Yani, yatırım bütçeleri, bizim Hükümet tarafından karşılanmamaktadır.Örneğin, yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binaları da, Türkiye’ nin sağladığı kaynaklarla yapılmıştır.
Hükümet yetkilileri, Euro bazında asgari ücreti tarihin en yüksek seviyelerine taşıdıklarını, Güney Kıbrıs’tan da yüksek bir asgari ücrete sahip olduğumuzu söylemektedir.
Ocak ayı ortasında asgari ücret belirlenirken, o günkü kurlarla net asgari ücret yaklaşık bin euro düzeyinde iken, 4 ay sonra, şimdiki kurlarla yaklaşık 860 Euro’ya gerilemiş ve Güney’in gerisinde kalmıştır. Asgari ücret kısa sürede döviz bazında yaklaşık yüzde 15 erimiştir.
Brüt Asgari ücrete son 3 yılda yüzde 521’lik artış yapıldığı söyleniyor. Esas önemli olan, satın alma gücündeki durumdur. Yani, asgari ücretle aldığınız mal ve hizmet miktarıdır. Açlık sınırı da 30 bin TL düzeyine geldi. Nerdeyse net asgari ücrete yaklaştı.
Asgari ücrete yapılan artışın da, ülkede oluşan hayat pahalılığı düzeyinde yapıldığını farzedersek, demek ki ülkede pahalılık çok artmış ve enflasyonla mücadelede de sınıfta kalınmıştır.
Öte yandan, ülkemizde bu Hükümet döneminde yaşanan olumsuz icraatlara da bakacak olursak, aşağıdaki manzara ile karşılaşıyoruz.
Devlet okullarında depreme dayanıksız binaların eksikliklerin giderilmemesi önce çadırlarda, sonra da barakalarda, konteynerlerde eğitim yapılması hepimizi üzmektedir. Okullarımızı ve öğrencilerimizi süratle normal sınıflarda eğitime geçirmeliyiz. Ayrıca, hastanelerdeki ilaç eksiklikleri de öne çıkan sorunlardandır.
Acil Durum Hastanesi, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde bebeklere tıbbi alkollü mama yedirildi; 1 bebek hayatını kaybetti, 6 bebek hastalandı. Bu konu ile ilgili soruşturma ne aşamadadır?
Ülkemizde yaşanan, ilaç usulsüzlüğü soruşturması nedeni ile pek çok doktor ve eczacı tutuklanmış, itibarları zedelenmiştir. Gerçek suçlular dışında, pek çok suçsuz kişi de mağdur olmuştur. Fakat henüz yargı süreçleri tamamlanamamıştır.
Meclis’te yeni yasama yılı başlar başlamaz tansiyonun yükseldiği, geçersiz oy pusulalarının tartışıldığı, 3 farklı adayla 16 turlu sürecin sonunda, 2 ay da Meclis Başkanı seçilebildi.
Güzelyurt’daki Üniversite’deki soruşturma kapsamında üniversitenin bazı yöneticileri ve çalışanları tutuklanırken, “sahte diploma” iddiasıyla kamuda üst düzey bazı yönetici, polis, kamu görevlisi, doktor ve vatandaşlar da mahkemeye sevk edildi.
Sadece 2024 yılında, trafikte 50 kişi yaşamını yitirdi, bin civarında kişi de yaralandı. İş kazalarında, kadına şiddet ve uyuşturucu suçlarında artışlar görüldü. Santrallerin kalitesiz yakıt ve bakımsızlıktan arızalanması neticesinde, Elektrik kesintileri halkı bezdirdi. KIBTEK’deki yolsuzluk iddiaları devamlı konuşuldu.
2025 yılı bütçe açığı, 18 milyar TL ile rekor düzeydedir. Bu açığın daha da büyümesi beklenmektedir. Bu bütçe açığına rağmen, devletin borçlanmaları yoğun bir şekilde devam etmektedir. Son 4 ayda, 6.5 Milyar TL borçlanılmıştır.
Birçok sektöre zincirleme etki eden İnşaat sektöründe küçülme gerçekleştiğini görüyoruz. Yanlış kararlar sonucu, bunun olumsuz etkilerini, özellikle 2024 yılında gördük. 2025‘de görmeye devam ediyoruz.
Uzun zamandır, et fiyatlarındaki yükselişten dolayı, tüketim Güney’e kaymış durumdadır. Halbuki hayvancılara teşvikler artırılıp, belli dönemlerde ithalatın da önü açılarak, et fiyatlarının düşmesi sağlanabilecektir.
Narenciye’de geçen yıl yaşanan yeşilleme hastalığı şüphesi ve ihracatta oluşan sorunlardan dersler çıkarılmalıdır. Geçen sezon, narenciyenin maalesef yaklaşık üçte birinin, satılamadığı için dalda kaldığını ve üreticilerin zarar ettiğini biliyoruz. Bu yılda, ürün fiyatı düşük gittiği için, üreticiler mağdur olmuştur.
Yolsuzlukla mücadelede, olayların üstüne gidilmedi. Son olarak, 1 vekilin dokunulmazlık konusu da rafa kaldırılmak isteniyor. Ülkedeki rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ayyuka çıktı. Kamuda liyakatsız atamalar, devamlı bürokrat değişimleri, sınavsız, münhalsiz geçici ve sözleşmeli personel alımları, verilen vatandaşlıklar hep tartışılmaktadır.
Sonuç olarak, Hükümet, kendi içindeki sorunlardan ve uyumsuzluktan dolayı, memleket sorunlarına bir türlü odaklanamamaktadır. Esas yapılması gereken, enflasyon ve pahalılıkla mücaadele, üretim, yatırım, istihdam ve ihracatın artırılması hedefleri doğrultusunda, ekonomi ve maliye politikaları uygulanmalıdır. Yapay gündemler yerine, tüm sektörlerin sorunlarının çözülmesi için yoğun çalışılmalıdır.