Hellim ihracatında dış pazar sorunu oluşmaya başladı
Ürdün Hükümeti’nin tüm ülkelerden süt ve süt ürünleri ithalatını durdurma kararı alması, Ülkemizin en önemli ihracat kalemlerinden biri olan hellimin dış satımını olumsuz etkileyecektir. Ürdün, bizim önemli ihraç pazarlarımızdan biridir.
Katar ve Lübnan’ın ardından, Ürdün’ün de hellim ithalatını durdurması, ihracat pazarlarımızın önemli oranda daralmasına neden olacaktır. Bu bağlamda, Hükümet, yeni ihracat pazarları bulunması konusunda girişimler yapmalıdır.
Ürdün’ün bu ithalat yasağı, sadece KKTC’ ye yönelik değildir. yurtdışından hellim ve benzeri peynir ürünlerine getirilen genel bir ithalat kısıtlamasıdır. Ürdün, bir plan çerçevesinde, kendi süt ve süt ürünleri üreticilerini korumak, güçlendirmek için, bütün ülkeleri kapsayacak şekilde ithalat yasağı kararı almıştır. Kararın yaklaşık 3 yıl sürecek bir uygulama olarak planlandığını öğrendik.
Kararın, önceden bir tarih verilmeden, aniden uygulanması KKTC’li üreticileri mağdur etmiştir. Zira, yola çıkan ürünler Ürdün’ e ulaşamamış, tırlar Mersin ve Gazimağusa limanlarında kalmıştır.
Bu bağlamda, Sanayi Odası ve Ticaret odası da, gerek yeni pazarlar bulunması, gerekse de hellim üretiminin AB standartlarına ulaşması ve ürün çeşitliliği noktasında üreticilere destek olunması için, Hükümet’ e çağrıda bulundular .
Hatırlayacak olursak, 2021 yılında, hellimin coğrafi tescil süreci AB’ de tamamlandı. Ama, aradan geçen yıllara rağmen, hellim ihracatı Güney Kıbrıs’a gerçekleştirilemedi.
Yaklaşık 2 yıl önce de, Kıbrıslı Türk hellim üreticileri, AB kalite programı kapsamında Menşe İsmi Korumalı Ürün (PDO) Sertifikası almayı başlamışlardı. Bu gelişmenin çok değerli olduğunu hepimiz vurgulamıştık. PDO ürün sertifikasını alan tüm süt ürünleri üreticileri, AB topraklarında ”Hellim” adı ile satış yapabileceklerdir.
Hellimin, Avrupa Birliği Hijyen ve Gıda Güvenliği Standartlarına tamamen uyumlu bir şekilde imal edilmesi halinde, Güney Kıbrıs’a geçişi de mümkün olacak, Avrupa Pazarı’nda da satılmasını sağlayacaktır.
Önemli bir nokta da, PDO’lu hellim belgesinde, küçükbaş süt oranının belli oranlarda olması gereklidir. Bu bağlamda, Hellim üretiminde, küçük baş hayvan sütü oranını ve küçük baş hayvan sayısını artırmamız şarttır.
Hellim konusunda önemli hususlardan biri de, hayvan işletmelerinde hastalık oranını sıfıra indirmek olmalıdır. Hayvan işletmeleri hastalıklardan ari duruma gelmeden, Avrupa Birliği ülkelerine hellim ihracatında engeller çıkabilir.
Geçtiğimiz günlerde basına da yansıyan haberlere göre, Değirmenlik köyü ve İskele merkezdeki bazı küçükbaş hayvan işletmelerinde, Koyun Keçi Çiçek Hastalığı tespit edildi.
Bu bağlamda, Bölgedeki küçükbaş işletmeler karantina altına alınırken, acil aşılama yapılacağı duyuruldu. Hastalığın, insanlara bulaşmadığı bildirildi. Bu bölgelerde karantina uygulanacak. Bu nedenle, hayvan hastalıkları ile mücadele son derece hassas ve önemlidir.
KKTC’nin dış satımı içinde, hellim çok önemli bir yer tutuyor. Hellim ve narenciye ihracatımız, toplam ihracatımız içinde başlıca iki üründür. Toplam ihracatın yaklaşık üçte biri hellim ihracatıdır.
Bu ihracatın çoğunluğu Türkiye ve Orta doğu ülkelerine yapılıyor.. Güney Kıbrıs’ın hellim ihracat geliri ise, bizimkinin yaklaşık 5-6 katı fazladır.
Hellim tescili ve Menşe İsmi Korumalı Ürün (PDO) Sertifikası, şüphesiz bu rakamları daha da artıracaktır. Zira, PDO sertifikalı ürünleri, yurt dışında daha yüksek fiyatlarda satma imkanı vardır.
Ticaret Odası yetkilileri, Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde, 2026 yılı itibarıyla hellim ürününün Yeşil Hat üzerinden Avrupa pazarına ulaşmasını öngörmektedirler.
Bu çerçevede, Tarım Bakanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, hellim koordinasyon kurulu, Ticaret Odası ve Sanayi odası eşgüdüm içinde hareket edip, hellimde yol haritasına göre yapılması gereken iş ve eylem planını uygulanması için, hızlı hareket etmelidir.
Netice itibarı ile, Ürdün’ den gelen ithalat yasağını da göz önünde tutarak, hükümetin, üretimin tüm aşamalarında, bürokratik ve ihracat süreçlerinde üreticilere destek vermesi son derece önemlidir.