Gerçek Öğretmen İhtiyacımız Nedir?
Hangi özellikleri taşırsa taşısın bir eğitim sisteminin başarısı, o sistemdeki öğretmenlerin kalitesine bağlıdır. Başka bir ifadeyle “eğitim sisteminde her şey öğretmen kadar iyidir”.
Bu nedenledir ki çağdaş eğitim sistemlerine sahip ülkelerde kaliteli öğretmenin yetiştirilmesi ve istihdam edilmesi en önde gelen politikalardır.
Lafı dolandırmadan sorayım:
- 2025-2026 öğretim yılı için kaç öğretmene ihtiyacımız var?
- Münhal ilan edilen öğretmen sayıları doğru mu?
- Tüm alanlardaki öğretmen ihtiyaçları doğru hesaplandı mı?
- Ve son soru; öğretmen istihdamına geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “partizanlığın” ve “adam kayırmacılığın” sonuna kadar çalıştırıldığı anlayışlar devam edecek mi?
Siyasi kaygılarla geçtiğimiz öğretim yılında zirveyi gören “geçici öğretmenlik” uygulaması, bu yıl da kendini gösterecek gibi duruyor.
Bu anlayış, geçen yıl okulların bir hafta geç açılmasına neden olmuştu. Öyle anlaşılıyor ki bu yıl okulların açılması bir haftadan çok daha uzun bir süre gecikecek.
Öğretmeninizi eğitim bilimi ilkelerine göre seçemiyor, yasal çerçevede atayamıyorsanız eğitim sisteminizi daha en başından kalitesiz, verimsiz ve etkisiz bir hale getirdiniz demektir. Ne yazık ki Kuzey Kıbrıs odaklı birçok eğitim araştırmasında benzer bulguları ortaya çıkarmaktadır. İşte o bulgulardan bazıları:
- Ülkemizde ihtiyaç duyulan öğretmen kadrolarının planlı ve nitelikli bir şekilde karşılandığı söylenemez.
- Kimi okul ve alanlarda öğretmen yığılması varken, kimi okul ve alanlarda sürekli öğretmen açığı oluşmaktadır.
- Öğretmenlerimiz genellikle kendilerini yeterli görmekte ve kendilerini geliştirme ihtiyacı hissetmemektedirler.
- Öğretmen yeterliklerinin nerelerde ve nasıl kullanılacağı hususunda bir belirsizlik söz konusudur.
- “Geçici Öğretmenlik” uygulaması, alanında yetişmiş öğretmen adaylarını genç işsizler ordusu haline getirmektedir.
- Partizanlık ve öğretmen atamalarında izlenen politikalar, öğretmenliği, “herkesin kolaylıkla yapabileceği bir iş” noktasına getirmiştir.
Öğretmeninizi doğru seçemiyorsanız, eğitime yaptığınız yatırımlar da boşa gidiyor demektir.
Kaliteli eğitim sisteminin olmazsa olmazı kaliteli öğretmendir. En iyi okulu da yapsanız, en iyi kitabı da yazsanız öğretmeniniz nitelikli değilse hiçbir işe yaramaz.
Eğitimde her şey öğretmeniniz kadar iyidir…
Bu nedenle bugünden tezi yok. Öğretmen ihtiyaçlarını titizlikle ve doğru hesaplayın. Öğretmen istihdamlarını eğitim bilimi ilkelerine ve yasal düzenlemelere göre yapın.
Zaten dizleri üzerine çökmüş eğitim sistemini partizanca öğretmen ataması yaparak tamamen yerle bir etmeyin.

Aklınızda Bulunsun
Okullar Kime Ait?
Hiç düşündünüz mü, okullar kime ait? Hangi okullar diye sorduğunuzu duyar gibiyim… Bütün okullar; devlet okulları, özel okullar ve diğerleri…
Sanılanın aksine okullar ne devletin ne de özeldeki sermaye sahiplerinindir. “Okullar; öğrencilere, öğretmenlere, topluma ve gelecek nesillere aittir.” Bu nedenle herhangi bir okul için yapılacak herhangi bir değerlendirme bu olguların tamamını düşünme gerekliliği vardır.
Anlayana Gülmece
Geçici Öğretmen
Genç kadın “geçici öğretmen” olarak atanır, çok heveslidir. Bir gün teneffüs sırasında bütün çocuklar futbol oynarken bir çocuğun oyun alanının sonunda kenarda durduğunu görür.
Çocuğun iyi olup olmadığını öğrenmek üzere yanına yaklaşır. Çocuk bir sorununun olmadığını söyler. Bir süre sonra genç öğretmen çocuğun yine tek başına aynı yerde durduğunu görür, içi rahat etmez ve tekrar çocuğa yaklaşarak:
- "Senin arkadaşın olmamı ister mısın ?" diye sorar,
Çocuk pek hevesli olmamakla birlikte "tamam" der. İlerleme kaydettiğini düşünen genç öğretmen söze devam eder:
- "Bütün çocuklar topun peşinde koşturup oynarlarken sen neden burada duruyorsun?" diye sorar.
Afallayan çocuk hayretle cevap verir : "Çünkü, ben kaleciyim!!!"
Okumuş muydunuz?
İnsanın en önemli buluşu ateş, tekerlek ya da motor; atomik enerji veya maddi dünya ilgili herhangi bir şey değildir. İnsanın en önemli buluşu anlaşarak ekip halinde çalışmaktır.
B. Jenning







