1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Eşcinsellere yine mi ‘Bazinga’?
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Eşcinsellere yine mi ‘Bazinga’?

A+A-

Amerikan televizyon piyasasının Oskar’ları olarak bilinen Emmy ödülleri, bu yıl da sahiplerini buldu.

21. yüzyılın en iyi komedi yapımlarından biri olan The Big Bang Theory, bu yıl yine 3 ödülle döndü geceden.
2007 sonbaharında yayına giren ve yarın akşam 7’nci sezonunun açılışı yapılacak olan dizinin 6’ncı sezon sonunda ulaştığı izleyici sayısı 18.68 milyon.
The Big Bang Theory’yi bu kadar iyi yapan unsurlardan biri ve hatta muhtemelen en önemlisi de kuşkusuz başrol oyuncusu Jim Parsons.
2 doktora sahibi dahi bir fizikçi olan Sheldon Lee Cooper karakterini canlandıran Parsons, bu rölüyle sayısız ödüle adını yazdırırken, bu ödüller arasına 3 de Emmy sığdırdı.
6 sezonda 6 kez komedi dalında en iyi erkek oyuncu adaylığı bulunan Parsons, bu adaylıkların yarısında ödülün sahibi oldu.
Kendini beğenmiş, ukala, anti sosyal, aşırı derecede obsesif ve tam bir ana kuzusu olan Sheldon Cooper’in, bir o kadar da saf bir yapısı var. İzleyiciyi kendine müptela eden Sheldon’un, sıkça başvurduğu tabir-i caizse ‘eşek’ şakalarının ardından kullandığı ‘Bazinga’ sözü de en az kendisi kadar meşhur.

***

Sheldon Cooper karakterine hayat veren Jim Parsons, 40 yaşında, master derecesi sahibi eğitimli bir Amerikan aktörü.
Ve bir eşcinsel olan Parsons, yaklaşık on yıldır sanat yönetmeni partneri Todd Spiewak ile birlikte.
Şimdi gelin oturduğumuz yerden kalkıp bir başka sandalyeye oturalım ve Parsons’a, başka bir pencereden bakalım.
Mesela Parsons’u bir Kıbrıslı Türk ya da televizyon sektörünü kendi sektörümüz gibi bağrımıza bastığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak düşünelim.
Sizce Parsons, bir eşcinsel olarak kaç ödül alabilirdi bu coğrafyada?
Ya da bırakın ödül almasını, kaç televizyon yapımında bu derece önemli bir rolü ona verirlerdi?
Ya da bırakın böylesi roller verilmesini, Jim Parsons eşcinsel olduğunu kaç kişiye ‘itiraf’ edebilirdi?
Jim Parsons başta Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere bütün dünyada, eşcinsel olmasıyla değil, komedi dalındaki muazzam başarısıyla adından söz ettiriyor. Çünkü önemli olan ve insanları ilgilendiren yönü cinsel yönelimi değil, sanatsal başarısı.
Ve bu denli başarılı bir aktör partneriyle birlikte bizim ülkemizi ziyarete gelse mesela, şikayet halinde polis tarafından paldır küldür kaldığı otelden alınıp,  kendini nezarette bulabilir.
Çünkü bizim ülkemizde eşcinsel olmak suç.

***

Fasıl 154 Ceza Yasası’nın 171. maddesi, çok büyük bir insan hakkı ihlali olarak yasal mevzuatımızdaki yerini koruyor:
     
Madde 171:
      (a) Doğa kurallarına aykırı olarak herhangi bir kişi ile cinsi  münasebette bulunan ; veya
      (b) Doğa kurallarına aykırı  olarak bir erkeğin kendisi  ile cinsi münasebette bulunmasına izin veren herhangi bir kişi, ağır bir suç işlemiş olur ve beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin bir önceki iktidarı döneminde, sivil toplumun onca çabası ve talebine rağmen Ceza Yasası’nın başta 171 olmak üzere ilgili maddeleri ne yazık ki değiştirilmedi.

Bunun önemli sebeplerinden biri, eşcinselliğin sadece yasalarda değil, aynı zamanda zihinlerimizde de bir suç olması.

Tersi düşünenleri tenzih edelim, ama erkek egemen meclisimizin ezici bir çoğunluğunun (bütün partiler buna dahildir) eşcinsellik ve LGBT bireylerle ilgili düşünceleri de toplumun ezici bir çoğunluğunun düşüncesinden farklı değil.

Başta büyük ortak CTP olmak üzere (ki sol ideolojinin doğası gereği parti programında insan haklarının altı önemle çizilmiştir) hükümetten beklentimiz, bu ihlalin bu dönem artık son bulmasıdır.

Bu yazı toplam 6736 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar