1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Eroğlu’nun New York fiyaskosu
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Eroğlu’nun New York fiyaskosu

A+A-

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun New York ziyareti fiyaskoyla sonuçlanmak üzere...
Bu kadar başarısız, hazırlıksız ve vizyonsuz bir seyahate neden gittiğini anlamak çok zor...
BM Genel Sekreteri Ban-ki Moon’la Cumartesi günü için planlanan görüşme dışında Eroğlu New York’ta ‘tatil’ yapıyor!
Çünkü gerçekten bu ziyarette dişe dokunur, diplomatik anlamda işe yarayabilecek tek bir teması yok.
ABD seyahatinde oluşturduğu heyetle ilgili tartışmalar bir tarafa, aynı kente gidecek Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin heyetten dışlanması ise ‘devlet adamlığı’ ile bağdaşmayan, kin ve hırs kokan bir tavırdan başka ne olabilir ki?
Eroğlu aynı tavrı Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Hüseyin Özgürgün’ karşı da sergilemişti.
Bravo!..
**
Resmi devlet kanalı personeli dışında Eroğlu’nun tercihiyle New York’a giden ‘tek gazeteci’ durumundaki Hasan Hastürer’in dünkü köşe yazısından öğreniyoruz ki, Cumhurbaşkanı Eroğlu ABD’de hiçbir Amerikalı yetkiliyle görüşme yap(a)madı.
Ve yapmayacak da!..
Dün bu bilgiyi teyit ettim. Eroğlu ABD’de hiç ama hiçbir yetkiliyle bir araya gelmeyecek.
Ziyareti ve bu kadar uzun süreyi planlayanların ‘bir bildiği’ var sanmıştık oysa... Rum tarafının engeli, iptal girişimi olmasın diye her zamanki gibi bu tür temas hazırlıklarının ‘sessiz diplomasi’ ile götürüldüğünü tahmin etmiştik.
Meğer öyle değilmiş!
Eroğlu’nun New York seyahatini şekillendiren ekibi, ABD yönetiminden “Dışişleri Bakan Yardımcısı Bill Burns ile görüşün” teklifi almış, ama bunu reddettmiş.
Bir Cumhurbaşkanı’nın ‘Bakan Yardımcısı’ ile görüşmesi şık kaçar mıydı, kaçmaz mıydı tartışması ayrı bir konu...
Asıl mesele, ‘Kıbrıslı Türk Lider’e ABD’nin neden bu kadar düşük bir seviyede temas önerdiği sorusu...
Daha birkaç ay önce ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Eroğlu ile görüşmüşken, şimdi nasıl olur da seviye bu kadar aşağıya çekilmişti?
**
Hastürer’in yazısından yola çıkarak yaptığım araştırma ve edindiğim bilgilerden sonra, ofise gelip arşive girdim.
Aradığım soru şuydu: Acaba Eroğlu’ndan önceki Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ABD ziyaretleri nasıl geçiyordu?
Talat’ın görüşme yaptığı ABD’lilerin sıfatları neydi?
Uzun uzadıya Talat’ın bütün görüşmelerini yazmaya gerek yok...
Kısa bir tarama ile Talat’ın 2005’te Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 2009’da da dönemin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşmesini yansıtan haber ve fotoğrafları buldum.
Talat ABD ziyaretlerinde ‘hüsn-ü kabul’ görüyordu.
Ya da belki de ‘hüsn-ü kabul’ görmeyi güvence altına almadan uçağa binip yola koyulmuyordu!
**
New York’ta yaşanan fiyasko Kıbrıslı Rumların yalnızca ‘diplomasi başarısı’ ya da ‘konjonktürel realiteler’le izah edilemez.
Eğer ABD’de tek bir görüşme bile yapılmayacaksaydı, seyahatin süresi iki günle kısıtlanır, bizimkiler ‘Brodway Caddesi’ni gezen turist’ durumuna düşmezlerdi.
New York’tan gelen görüntü, Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda irtifa kaybettiğinin kanıtıdır.
Ve bu toplum bunu hiç, ama hiç hak etmiyor!

Bu yazı toplam 2178 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar