1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Eğitimden Sorumlu Olmanın Anlamı
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Eğitimden Sorumlu Olmanın Anlamı

A+A-

 

Sorumluluk veya sorumlu olma… Üzerinde daha çok düşünmemiz gereken kavramlar… Hele bu sorumluluk ülkenin eğitimi ile ilgili ise…  

Sorumluluk: kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi zorunluluğu… Peki, bugün eğitimi yönetenler, bu sorumluluğun farkında mı?

Biyolojik bir varlık olarak hayatına başlayan insanoğlu, sosyal ve kültürel çevresiyle ile etkileşerek bir diğer boyutu olan kültürel boyutunu geliştirmektedir. Çocuklarımıza, bir taraftan ait olduğumuz kültürün kimliğine ait özellikleri kazandırırken, diğer taraftan da küreselleşme sürecinin bir parçası olarak değişen dünya koşullarında etkin ve saygın bir toplumun parçası olmaları için gerekli becerileri kazandırmamız gerekiyor.

Bugün en çok talep gören 10 mesleğin bazılarının, bundan 15 yıl önce ancak adı biliniyordu. Gelecek 15 yılda durumun ne olacağını şimdiden kestirmek oldukça da güçtür… Bu durum, çocuklarımızı şu anda var olmayan işlerde çalışmaları, henüz icat edilmemiş teknolojileri kullanmaları ve bilmediğimiz problemleri çözmeleri için eğittiğimiz anlamına geliyor. Kısacası eğitim dediğimiz şey bugünden çok, geleceğe yöneliktir…  

O halde yukarıda sorduğumuz soruyu tekrar soralım; bugün eğitimi yönetenler, bu durumun farkında mı?

“Hayır” dediğinizi duyar gibiyim… Hele seçim sürecinin yaşanmaya başlandığı bu günlerde eğitimin sorumluluğunu taşımak şöyle dursun, ortaya konan davranışlar bu sorumluluğun taşınmadığının ispatı niteliğindedir…

 

  1. Girne’de okula gidemeyen öğrencileri için yarın eylem var. 21. Yüzyılda “Çocuklarımız Okulsuz Kalmasın” sloganları konuşur olduk.
  2. Uzak gelecek şöyle dursun, önümüzdeki 1-2 yıl içinde nitelikli bir eğitim alabilecekleri okul ortamlarını tamamen kaybetme tehlikesi kapımızı çalıyor.
  3. Okullu olan çocuklarımız okula hevesle gitmiyor, okullarında mutsuz oluyor.
  4. Sınav odaklı yarışmacı bir sistemde çocuklarımızın büyük bir kısmı günlük yaşam problemlerini çözemiyor, okuduğunu ifade edemiyor, ifade etmek istediğini yazamıyor.
  5. Gelişimlerini destekleyecek öğretmenlerinin istihdamında, yükselmesinde, nakil işlemlerinde ciddi sıkıntılar yaşıyorlar ve çok kısa sürede tükenmişliğe uğruyorlar.
  6. Geleneksek anlamdaki uygulama ısrarları çocuklarımıza çağın becerilerini kazandıramıyor.
  7. Eğitim sisteminde “denetim” boyutu yok denecek düzeye inmiş durumda. Bu nedenle gelişimden, gelişimin sürekli kılınmasından yoksun bir yapıya dönüşmüş bir sistemle baş başa kaldık durumdayız.

Bu listeyi uzatmak mümkün… Ancak inanın ki burada sıralananların hemen hiçbiri büyük bütçeler gerektiren unsurlar değildir. Bu anlamdaki kıt kaynaklarımızı dipsiz kuyuya atmak yerine, planlı ve projelendirilmiş uygulamalarla, gerçek ihtiyaçlara yönelik yatırımlar işe koşulmalıdır.

Ne var ki bütün bunlardan önce eğitim anlayışında köklü bir değişikliğe gidecek, sorumluluk bilinci olan kadroların görev almasını sağlamaktır.


Biliyor muydunuz?

Her 7 Dakikada 1 Ergen Hayatını Kaybediyor

UNICEF’in raporuna göre dünyada yaşları 2-4 arasında değişen 300 milyon çocuk evde fiziksel ya da psikolojik şiddet görüyor. Her 10 genç kızdan 9’u cinsel tacize uğrarken; her 7 dakikada bir, 1 ergen hayatını kaybediyor.

UNICEF’in (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) dün yayınladığı ‘Tanıdık Bir Yüz: Çocuk ve Ergenlerin Hayatında Şiddet’ başlıklı rapor çarpıcı veriler sunuyor. Buna göre dünyada yaşları 2-4 arasında değişen 300 milyon çocuk evde fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kalıyor. Ayrıca 15-19 yaş arasındaki her 10 genç kızdan 9’u cinsel birlikteliğe zorlanıyor ya da cinsel tacize uğruyor. Raporda diğer öne çıkan başlığa göreyse her 7 dakikada bir, 1 ergen şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor. İşte rapordan öne çıkan başlıklar:

 

  • Dünya çapında 2-4 yaş grubunda her 4 çocuktan 3’ü, yani yaklaşık 300 milyonu düzenli olarak fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kalıyor.
  • Ergenler arasında şiddet beraberinde ölüm de getirebiliyor. Dünya genelinde sadece 2015’te 20 yaş altında 119 bin çocuk veya ergen yaşamını şiddet nedeniyle kaybetti.
  • Ergenler için şiddet evle sınırlı değil. Özellikle okuldaki akran zorbalığı dikkat çekici boyutlarda… Güncel verilere göre dünya çapında 13-15 yaş arasında 130 milyon ergen zorbalık mağduru.
  • Genç kızlardaysa özellikle cinsel saldırı ve taciz büyük boyutlarda… Rapora göre 15-19 yaş arasında 9 milyon genç kız, geçen yıl cinsel birlikteliğe zorlandığını ve cinsel tacize uğradığını belirtiyor.
  • Okul içi şiddetin yanı sıra, dışarıdan gelebilecekler de büyük bir tehlike taşıyor. Sadece 2016’da 18 ülkede okullara yaklaşık 500’den fazla saldırı veya tehdit gerçekleşti.

Aklınızda Bulunsun

 

Üniversiteler Yılbaşından Sonra Değerlendirilecek

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, üst düzey temaslarda bulunmak ve Yükseköğretim Kurulu tarafından kontenjan verilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki üniversitelerin rektörleriyle görüşmek amacıyla adaya bir günlük ziyaret gerçekleştirdi. YÖK Başkanın bu temaslarda çerçevesindeki açıklamaları dikkat çekti. İşte o açıklamalardan bazı satır başları:

 

  • “Türkiye’den gönderilecek öğrencilerin burada nitelikli eğitim almasının kendileri için büyük önem taşıyor.”
  • “Son yıllarda üniversite sayısındaki hızlı artışın eğitime nitelik kazandırmalıdır.  Sayısal büyümeyle birlikte niteliksel büyümeye de önemlidir.”
  • “Üniversitelerin denetimi konusunda kendilerinden yardım istenirse, YÖK her türlü yardıma hazırdır.”
  • Bu konuda hali hazırda bulunan anlaşmayla YÖK ve YÖDAK’ın yardımlaşmasının öngörülmektedir. Üniversitelerin, bu anlaşma çerçevesinde, yılbaşından sonra YÖDAK ile işbirliği içinde değerlendirilmeye başlanacaktır.”

 

Bu yazı toplam 1920 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar