1. YAZARLAR

  2. Erkan Okandan

  3. Bu gidişat hayra alamet değildir...
Erkan Okandan

Erkan Okandan

EKONOMİ YAZILARI

Bu gidişat hayra alamet değildir...

A+A-

Maliye Bakanlığı Nisan 2025 Gelir ve Gider rakamlarını açıkladı.

Aşağıdaki tablo 2021 ve 2025 yıllarında Bütçe Yasasıyla öngörülen kamu maliyesinin ana gelir kalemlerindeki gelirlerin 4 aylık ve yıllık bazda gerçekleşme oranlarını göstermektedir. (2025 yılı 4 aylık)

Tablonun özet değerlendirilmesi:

&&& Tablodan görüldüğü üzere 2 yıl önceki yani 2023 yılına göre 2025 yılı bütçe yasasına göre gelir gerçekleşmelerinde tüm gelir kalemlerinde çok ciddi gerilemeler oldu.

&&& 2025 yılı 4 aylık bütçe gelir gerçekleşmelerini 2024 yılına göre mukayese ettiğimiz zaman ise Dahilde Alınan KDV ve Harç gelirleri dışındaki tüm gelir gelir kalemlerindeki gerçekleşme oranı 2024 yılı gerçekleşme oranlarının gerisinde kalmıştır. Bu noktada 2024 yılını kamu maliyesinin genel gelir / genel gider olarak 9 milyar 598 Milyon gibi bir açıkla kapatmış olduğunu hatırlatmakta yarar vardır.

Özetle 2025 yılı 4 aylık gerçekleşme rakamlarına göre durum iyi değildir. Kamu maliyesi birçok mükellefiyetini ötelemiş durumdadır. (2024 yılı 4 aylık kredi kartı harcama iadeleri, 2025 yılı 1.çeyrek iadeleri, 2025 yılından ödenmeyen 3 aylık ek mesailer, belediyelerin trafik cezalarından hak edişleri gibi)

Gelirler açısından sos durumu ortadadır.

4. aydan bu kanaate varmamın nedeni ise son açıklanan Nisan ayı yerel gelir rakamları oldu. 2025 Bütçe yasası meclisten geçtiği günden beri konuyla alakalı birçok kişi gibi bende 2025 yılı için öngörülen 18 Milyar TL'lik bütçe açığının çok iyimser olduğunu ifade etmiştim.

Nisan 2025 yılı yerel gelirlerini analiz ettiğimiz zaman:

&&& 2010 Yılından günümüze Yerel gelirlerin Genel giderleri karşılama oranının en düşük olduğu yıl %55,58 ile 2021 yılı olmuştu. Nisan 2025 yılı yerel gelirlerin genel giderleri karşılama oranında son 16 yılın %64,50 ile en düşük 2. karşılama oranı oldu.

&&& Yerel gelirlerin Yerel giderleri karşılama oranı açısından da mukayese ettiğimiz zaman son 16 yılın en düşük karşılama oranı 2021 yılında %60,96 olarak gerçekleşirken, aynı şekilde 2025 yılı da son 16 yılın %64,50 ile en düşük 2. karşılama oranı oldu.

&&& Bence bu rakamlar yerel gelirlerle giderleri karşılama açısından son 16 yılın en kötü gelir rakamı olan 2021 yılından da daha kötüdür. Çünkü 2021 yılı rakamları DSÖ (Dünya sağlık örgütü) tarafından 11 Mart 2020 tarihinde Covid hastalığının küresel salgın olarak ilan etmesinden sonraki cari yıl olmasından dolayı 2021 yılı gerek reel sektör gerekse kamu maliyesi için  gelirler açısından olağandışı bir yıl olmuştu. Bunun başlıca nedenleri olarak 2021 yılında 2020 yılı gelirlerine göre tahsil edilen kurumlar vergisi, Turizm gelirlerinin olumsuz seyretmesi, yerelde gerçek/tüzel kişilerin harcamalarında/yatırımlarında kısıntıya gitmeleri gibi nedenler olarak sıralayabiliriz.

&&& Nisan ayı yerel gelirlerini 2025 yılı öznelinde analiz ettiğimiz zaman ise Nisan ayı yerel gelirleri ilk 4 ayda en düşük aylık gerçekleşme olarak 5 Milyar 549 Milyon olarak gerçekleşmiştir.

&&& Gerçekte maliye açısından nakit açığı/dengesi olarak baktığımızda ise maliyenin kasasına nakit olarak giren para yaklaşık olarak 450 - 500 milyon daha azdır.

Çünkü Nisan ayında gerçekleşen 1 Milyar 451 Milyon Gelir vergisi rakamının %30-33 gibi bir oranı yani yaklaşık 450 - 500 Milyon TL'lik kısmı kamu çalışanlarından kesilen Gelir Vergisi olup kaydidir. Yani kasaya giren cash para değildir.

Geçmişte 1 ay'a mahsuben gelir/gider dengesindeki sıkıntı nedeniyle maliye bakanlığı ay sonu maaş ödemelerinde borçlanmayı tercih etmeyerek sadece üst düzey maaş çekenlerin maaşlarının bir kısmını 4 gün (2 günü hafta sonu) gecikmeli ödemeyi tercih etmişti. Yapılan uygulama doğruydu. Devlet maaş ödemek için gereksiz yere faiz ödememeyi tercih etmişti. Neticede ister dar gelirli ister gelir düzeyi yüksek olan hiçbir ücretli ay sonu maaşını aldığında tümünü ilk günden harcamazdı. Ama o dönemin bakanı ve koalisyonun büyük ortağı siyasi riskte alarak devleti 3-4 günlük faiz gideri de olsa borca sokmamıştı.

Bu durumu siyaseten aleyhte kullananların ise 2011 yılında bir yıllık Hayata pahalılığı olan %14,72 rakamını dikkate almayarak 1 yıllık Hp'yi maaşlara yansıtmadığını da hatırlatmakta yarar vardır.

Aynı zihniyet şimdilerde bütçe açıklarına işaret ederek maaşların ödenememesi, geç ödenmesi gibi sorulara ise ''Bizim fıtratımızda maaş ödememe veya geç ödeme gibi bir bakışımız yoktur.'' söyleminde bulunabiliyor.

2011 yılında maaşlara yansıtılmayan %14,72 hayat pahalılığını hatırlattım. Çünkü bugünlerde de bazı sendika başkanlarının açıklamalarından 2025 yılında da Temmuz 2025'te veya Ekim 2025'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini atlattıktan sonra Hp ile ilgili 2026 yılında da benzer bir uygulama yapılarak hayat pahalılığıyla  benzer adımlar atılabileceği TV programlarında dile getirildi.

Bence asla böyle bir şey olmaz!!! Çünkü,

Bizim fıtratımızda böyle bir şey yoktur!

Zaten böyle bir şey olması asla mümkün değildir! Niye derseniz bonkör hükümetimizin defalarca hem de,

Yasa gücünde kararnamelerle çıkardığı afları hatırlatır ve kamu maliyesiyle ekonominin tıkırında olduğunu müjdelerim!

72be51df-f6df-4f14-a930-e52e03f444e1.jpg

Bu yazı toplam 1154 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar