Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Bayram abi

A+A-

İnsan o acı sonu beklese bile yine de dağılıyor.
“İyi değilmiş” diyorlardı.
Yine de yakıştırmıyorduk ölümü...

***

"Bayram abi öldü."
Yok!
Dome Otel'de bir yerdedir, emin olunuz, yine masasına kurulmuş, elinde sigarası, rakı kadehi önünde, dalıp dalıp gitmiştir...
Sol yüreği dipdiri bir yerdedir ve bıyıklarının altından gülümsüyordur bu ahlaksız düzenin bekçilerine...
“Üreten biziz, yöneten de biz olmalıyız” diyordur, Bayram abi…

***

İşçi olarak girdiği bir oteli, işçilerin malı yapmak kaç insana nasip olur.
Üzerine atacakları toprak gururlanacaktır senle Bayram abi…
Tatvan’dan Girne’ye yankılanacaktır sesin…
"Halklar kardeştir be… Hele işçiler verirse el ele…"
Deniz köpürecektir hayalinle…

***

Savaşın ardından gelmişti adaya, savaş gazisi abisinin yanına...
Merkezi Cezaevi’nde memurluğu vardı tek gün ve telaşla son vermişlerdi işine…
Dome Otel'e kasiyer olarak girmiş, neredeyse yarım asır çalışmış, başına geçmişti.
Oteli işçinin malı yapmıştı.
Çocuklarına 'Devrim' ve 'Diren' isimlerini verecek kadar solcuydu Bayram abi.
Hep de direndi.
O zor günlerde, hani oteli ellerinden almak istediler, "vermeyiz” dedi, “satılık değiliz.
Ne zaman başımız ağrısa, arasak, "geliniz be çocuklar, oturalım, konuşalım" derdi.
Evimiz gibiydi Dome Otel ve bunun en önemli sebebi, Bayram abiydi.

***
Eleştirirdim Bayram abiyi...
"Bırak artık, başkaları da yapsın bu işleri" derdim örneğin...
"Her şeye de sen karar veriyorsun be abi..."
"Öyle değil aslında" der anlatırdı.
Öfkelenmezdi.
Hep bir kederli yanı vardı.
Kimi anlar sessizleşir, susarak konuşurdu.
İyiliği, dostluğu unutmazdı.

***

"Bayram abi öldü."
İnanmayınız!
O şimdi denize bakıyor, elinde rakısı şiir okuyordur.
"Diyelim ki,
Biz öldük, siz kaldınız.
Geçip ortasına ölümün düğün mü kuracaksınız?
Diyelim ki kurdunuz,
Külden ağaçlar,
Uçmayan kuşlar, 
Ağıtlar...
Bu ziftli yaslar sarmışken toprağı
mutlu mu olacaksınız?
Davaya ibadet diye diye, toprağına ihanet edensiniz.
Lakin unutmaz toprak!.."

***

Öyle inanırım ki insanın doğduğu yer değil - ne de çalıştığı, parasını kazandığı – sonsuzluğa gözlerini yumduğu gün, toprağında yatmak istediği yerdir yurt…


"Bu halk vardır. Yok, sayıyorsunuz diye yok olmayacaktır" derdi Bayram abi...
"Acının bayramı olmaz" dediğimiz günde... Bayram'ın acısı oldu.

Dome Otel belgeseline, otelin sahibi Katsellis'in torununu da davet etmişti.
"Geçmişi geleceğe yıkmadan, bozmadan taşıdık. Bu insanlara borcumuz var, sözümüz bu, emanetçiyiz, koruyacağız" diyerek, sırtını sıvazlamıştı.
Ah Bayram abi ah…
Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerdin ya…
Öyle olur umarım…
Girne, liman, otel öksüz şimdi…

Bu yazı toplam 3743 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar