
Amor, Türkiye’yi kendi anayasasına saygı göstermeye çağırdı
Avrupa Parlamentosu’nun Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor, hapishanede Demirtaş, İmamoğlu, Kavala ve Atalay ile görüştü ve Türkiye’ye kendi anayasasına saygı göstermesi çağrısında bulundu.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor, 3-7 Aralık 2025 tarihleri arasında Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında hem Ankara’da temaslarda bulundu hem de cezaevinde dört tutukluyla görüştü.
Ziyaretine Ankara’da yetkililer, sivil toplum temsilcileri ve basınla yaptığı resmi görüşmelerle başlayan Sánchez Amor, 6 Aralık 2025’te Demirtaş, İmamoğlu, Kavala ve Atalay’a resmi bir cezaevi ziyareti gerçekleştirdi.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşme Edirne Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde yapılırken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, iş insanı ve hayırsever Osman Kavala ile avukat ve Milletvekili Can Atalay’a yapılan ziyaretler İstanbul yakınlarındaki Silivri Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde gerçekleşti.
Tüm ziyaretlerde AP Milletvekili Sánchez Amor, Avrupa Parlamentosu’nun bu davalara ilişkin güçlü dayanışmasını ve Türkiye’de hukuk devleti ile yargı bağımsızlığının durumu konusundaki endişelerini aktardı.
“Türk yargısının çifte standart ve keyfi kararların açık örnekleri”
Amor, ziyaretin ardından şu açıklamayı yaptı:
“Burada bulunmam, günümüz dünyasında realpolitiğin giderek baskın hale gelmesine rağmen, Avrupa Parlamentosu’nun diğer AB kurumlarının aksine Türkiye’de hukuk devletinin ve temel özgürlüklerin ciddi şekilde aşınmasına göz yummama konusunda kararlılığının açık bir göstergesidir.
Bugün ziyaret ettiğim dört kişinin tamamı siyasi saiklerle açılmış davalarla karşı karşıyadır. Selahattin Demirtaş Kasım 2016’dan, Osman Kavala Ekim 2017’den ve Can Atalay Nisan 2022’den bu yana cezaevinde. Her üç davada da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) veya Türkiye Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından verilen ve mahkûmiyetlerini bozan kesin kararlar bulunuyor. Bu kararlara uymayarak Türk makamları fiilen Türk Anayasası’nın bazı bölümlerini askıya almaktadır. Dahası, Ekrem İmamoğlu Mart 2025’ten beri, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ana muhalefet adayını siyasi olarak saf dışı bırakma amacı taşıyan açık bir girişim kapsamında tutukludur. Bunlar ve daha niceleri, Türk yargısının siyasetçiler, gazeteciler, aktivistler ya da eleştirel ses çıkarma cesareti gösteren herkes üzerinde çifte standart ve keyfi kararlar uyguladığının açık örnekleridir.
Türk makamlarının ülkedeki hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı sorunlarını çözmek için gerekli ve bilinen adımları atma konusundaki isteksizliğini görmek üzücüdür. Çeşitli nedenlerle AB’nin genişleme politikası yeniden ivme kazanmış durumda, ancak Türkiye bu fırsat penceresini kaçırıyor. Türkiye’nin üyelik süreci, müzakere başlıklarının açılmasıyla değil, AİHM ve AYM kararlarına saygı gösterilmesiyle canlanacaktır. Mayıs ayındaki son ziyaretimde söylediğim gibi, Türkiye’nin AB’ye giden yolu Silivri gibi yerlerden geçiyor.
Türkiye, birçok alanda AB’nin kilit bir ortağıdır ve ortak çıkar alanlarında ilişkilerimizi derinleştirmemiz gerekmektedir. Ancak Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti alanlarında süregelen gerilemesi, ülkeyi AB’den daha da uzaklaştıracak ve ticaret, güvenlik veya diğer alanlarda geliştirilmiş herhangi bir iş birliği için ihtiyaç duyulan güveni zedeleyecektir.
Türkiye makamlarına, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü olarak çalışmalarımı sürekli olarak kolaylaştırdıkları ve özellikle bugün Selahattin Demirtaş, Ekrem İmamoğlu, Osman Kavala ve Can Atalay’ı cezaevinde ziyaret etmeme izin verdikleri için teşekkür ediyorum.”















