1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Şehitlik mertebesine ulaşan bir insanı yıllardır “Meçhul” adı altında yatırtmak ve onu ailesine kavuşturmamak, çok acı bir olaydır…”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Şehitlik mertebesine ulaşan bir insanı yıllardır “Meçhul” adı altında yatırtmak ve onu ailesine kavuşturmamak, çok acı bir olaydır…”

A+A-

 

1963 Aralık ayında iki toplumlu çatışmaların ilk günlerinde Aspava önünde vurularak öldürülen, ardından naaşı iki Kıbrıslıtürk polis tarafından Lefkoşa Genel Hastanesi’ne teslim edilen, oradan morgta bulunan, Lefkoşa’nın çeşitli yerlerinde öldürülmüş bazı Kıbrıslıtürkler’in naaşlarıyla birlikte Ayvasıl’da Kıbrıslıtürk mezarlığı dışındaki toplu mezarlara gömülen, buradan 13 Ocak 1964 tarihinde Kıbrıslıtürk makamlar tarafından kazı yapılarak çıkarılan ve ailesine haber verilmeksizin Tekke Bahçesi mezarlığına gömülen “kayıp” Vasit Mustafa dün hazin bir törenle küçük bir tabut içerisinde ailesine geri döndü ve Çatoz’da (Serdarlı) düzenlenen törenle Çatoz mezarlığına defnedildi.

Cenaze törenine ailesi ve sevenlerinin yanı sıra bazı siyasilerin katıldığı ancak hiçbir devlet yetkilisinin katılmayışı dikkatleri çekti. Ailenin isteği üzerine “kayıp” Vasit Mustafa için askeri tören yapılmadı, sivil bir tören yapıldı.

“Kayıp” Vasit Mustafa’nın Tekke Bahçesi’nde “Ayvasıl” adı altında başka bir isim altında 53 yıl boyunca yatmış olması, aileye bu konuda resmi makamlarca hiçbir bilgi verilmemesi ve Tekke Bahçesi Şehitliği’nin kazılmasının yıllarca çeşitli resmi makamlarca geciktirilmesi ve engellenmesi, dünkü cenaze töreninde ailenin  tepkisini dile getirmesine neden oldu. Kayıplar Komitesi Tekke Bahçesi Şehitliği’nde yalnızca “meçhul” ve “Ayvasıl” adı altındaki mezarları ancak geçen yıl kazma “izni” alabilmiş ve yürütülen kazılarda “kayıp” Vasit Mustafa’dan geride kalanlara ulaşılarak DNA testleriyle kimliklendirilmişti. Tekke Bahçesi’ne bazı “kayıplar”ın gömülü olduğunu belgeleriyle on yıl önce yani 2007’de bu sayfalarda çok geniş biçimde yayınlamış ve bu mezarların kazılması gerektiğini yazmıştık… Ancak bazı yetkili makamlar burada kazı yapılmasını engellemiş ve ancak on yıllık bir mücadele ardından Tekke Bahçesi’nde Kayıplar Komitesi’nin sınırlı kazı yapma izni Bakanlar Kurulu kararıyla verilebilmişti…

“Kayıp” Vasit Mustafa için önce Serdarlı (Çatoz) Camii’nde cenaze namazı kılındı, ardından Serdarlı (Çatoz) mezarlığına defnedildi.

“Kayıp” Vasit Mustafa, Çatoz mezarlığında rahmetli eşi Süheyla Zehra Yorgancı’nın mezarının tam kuzeyinde bir noktaya defnedildi… 1963’te “kayıp” edilen Vasit Mustafa ancak 54 yıl sonra sevgili eşi Süheyla’yla bu mezarlıkta buluşabildi…

g1-005.jpg

YILLARCA AİLEYE BİLGİ VERİLMEDİ…

Defin arından Çatoz mezarlığında bir konuşma yapan “kayıp” Vasit Mustafa’nın torunu Gönal Göksun,  yıllarca dedesinin yerinin bilinmesine rağmen yetkililerin aileye bilgi vermediğini söyledi. Gönal Göksun şöyle dedi:

“Bunca sene bize bu acıyı yaşatanlara yazıklar olsun.  Söylenecek çok şey var ama, değmez yani.  Tek kelimeyle yazıklar olsun, bunca yıl kemikleri sakladıkları için… Şehit düşen dedemiz, babamız, beş çocuğuyla birlikte geride kalan ve rahmetli olan nenemiz… Ve bu çocuklar babalarının yaşadığına uzun zaman inanarak ve umutlanarak bekledi. Ama ne yazık ki bunları bildiği halde açıklamayıp o şekilde sessiz sedasız Tekke Bahçesi’ne gömdüler. Yanı başlarında gömülü olduğunu bildikleri halde, hiçbir şekilde haberimiz olmamıştır.  Bunlar acı gerçek ne yazık ki… 54 yıl sonra kalıntılarının bulunup bize verilmesi, bir nebze olsun acımızı dindirmiştir. En azından artık onun ziyaret edebileceğimiz bir mezarı bulunmaktadır. Bu bir nebze olsun acımızı dindirmiştir. Tüm ailemizin ve dostlarımızın başı sağolsun.  Evlatları  Filiz Dokuyan,  Gonce Göksun, Mehmet Yorgancı, Mustafa Yorgancı ve Fatma Yorgancı olarak beş çocuğu bulunmaktadır. Başımız sağolsun.”

g2-005.jpg

“ÖNCE YERİ BİLİNENLERİN KAZILMASI GEREKİRDİ…”

“Kayıp” Vasit Mustafa’nın kızı Gonce Göksun da babasının “Meçhul” adı altında yıllarca Tekke Bahçesi’nde yattığını ancak kimsenin kendilerine bilgi vermediğini, annesinin eşinin akıbetini bilmeden hayatını kaybettiğini anlattı.

Gonce Göksun, Kayıplar Komitesi kazıları başladığı zaman öncelikle yeri bilinen “kayıplar” için kazı yapılması gerektiğini, bunun yapılmamış olduğunu belirtti ve buna tepki gösterdi.  Gonce Göksun  mezarlıkta defin ardından yaptığı konuşmada şöyle dedi:

“Kayıplar için bu araştırmalar ve DNA’lar başlatıldığında ilk önce yeri bilinen bu şehitlerimizin açılıp DNA’larının yapılması gerekirdi. Yok ki gittiler ovaları, köyleri kazdılar bulmak için… Bunlar “meçhul”, en önemlisi da “meçhul” adı altında 54 yıldır orada yattı… Ve hiçbir devlet büyüğümüz bu meçhullerin, bu şehitlerin ruhlarını dinlendirmek, ailelerini sevindirmek için bir girişimde bulunmadı. Ve geçen yıl Bakanlar Kurulu kararı ve bin bir zorluklarla bu mezarlar açıldı. Bunlar çok acı gerçeklerdir. En önemlisi da rahmetlik annem bilmeden göçtü gitti… En önemlisi da odur… Yıllarca bekledik… Hatta ben ilk telefon aldığımda “Babanız bulundu” dediklerinde bana, ben sağ olarak bulunduğunu zannettim. Çünkü ufak da olsa, içimizde bir ümit vardı… Yani ancak yaşayan bilir bunu… Ve oğlumun dediği gibi çok yazık bu devlete, bize bunu yaşattığı için. Çıkıp da televizyonlarda “Şehitlerimiz” diye söylediklerinde, bu değildir şehitler… Şehitlik mertebesine ulaşan bir insanı yıllardır “Meçhul” adı altında yatırtmak ve onu ailesine kavuşturmamak, çok acı bir olaydır. Ne bileyim, artık sözün bittiği yerdeyik… Herkese katıldığı için çok teşekkür ederim. Ayağınıza sağlık.

Sevgül Uludağ hanıma da çok teşekkürler, Sevgül Hanım’ın yardımları sayesinde biz 54 yıldır bilmediğimiz bütün gerçekleri öğrenmiş olduk. Biz, Rum tarafında kaybolmuş bir cenaze beklerken, Tekke Bahçesi Şehitliği’nde çıkması… Ve ne acı bir gerçektir: Çocukken, okullar bizi götürür ve ben bilmeden babamın mezarını ziyaret edermişim… Her 21 Aralık anma töreninde okullar götürür gezdirirdi bizi o şehitleri ve bilmeden babamın mezarını ziyaret edermişim meğer… Bunlar yaşanan çok acı olaylardır. Ama 54 yıl sonra da olsa, bu günü yaşamayı bize Allah kısmet etti… Gene de kavuştuk babamıza… Şimdi gelecek, ziyaret edecek bir mezarı var…”

(“Kayıp” Vasit Mustafa’nın sevgili kızı Gonce Göksun’la dün başlayan röportajımıza yarın devam edeceğiz.)

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2710 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar