1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Memur Devleti
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Memur Devleti

A+A-

UBP-HP koalisyon hükümeti bu pandemi krizinde sınıfta kaldı. Elbette bu doğaldır. Bütün dünyanın afalladığı bir pandemi karşısında bizim hükümetin ne yapacağını bilememesi, ya da panik içinde kararlarla kriz yönetmeye çalışması normaldir.

Normal olmayan KKTC’de ortaya çıkan ilk vakada sınırları kapatarak ve bizi eve hapsederek “günlük test ve vaka sayılarını” açıklayan, ama başka hiçbir tedbir almayan hükümetin kendini başarılı ilan etmesidir. Dahası hemen hemen her fırsatta bu “başarılarıyla” böbürlenmesidir.

Bu kapatma ve kapanma ile ülke ekonomisini dibe vurdurdular. İş insanları, turizmciler, müteahhitler, esnaf ve zanaatkârlar ile özellikle özelde çalışan işçi ve emekçiler perişan oldu.

Hükümet memur ve emekli maaşlarından 3 ay kesinti yaparak, azaltılmış memur ve emekli maaşlarını gününde ödedi. Özelde çalışanların bir kısmına da yalnızca bir ay 1500 TL katkı verdi. Onu da “Yerel İşgücünü Destekleme Fonu”ndan verdi.

Mayıs ayında da bu 1500 TL katkıyı vermemek için ansızın oteller, casinolar vb. yerler dışında kalan her yeri açtı. Esnaf siftah yapamadan dükkan açıp, kapamak durumunda kaldı. Ama hükümet “artık açıldınız, sigorta, ihtiyat sandığı ve vergi borçlarınızı yatırın” dedi.

Siftah yapamayan esnaf “para yok yatıramayız” deyince de “bankalardan faizle borç alın ve yatırın” dedi.

Hükümetin tek bir derdi var. Memur ve emekli maaşlarını gününde ödeyebilmek. Ama bu ülkede sadece memur ve emekliler yaşamıyor. Bu ülkede binlerce işçi ve emekçi var. Binlerce esnaf ve zanaatkâr var. Kendi nam ve hesabına çalışan mimar, mühendis, avukat, doktor vb. var. Yanlarında yüzlerce emekçi çalışan iş insanları var.

Bu kadar değişik meslek insanı varken, bu devleti yalnızca memurların devleti gören zihniyet elbette sadece memur maaşlarını ödeyebilmeye konsantre olur. Memur olmayan, ya da olamayanlar da ikinci, hatta üçüncü sınıf yurttaşlar olur.

Devleti bu biçimde gören zihniyetin Maliye bakanı için önemli olan ekonomi değil, maliye politikaları olur. Memur ve emekli maaşlarını denkleştirdiği ve gününde ödeyebildiği zaman da görevini başarı ile tamamlamış olur.

Bu nedenle hükümetin sınırları kapatması, insanları eve hapsetmesi ve insanların da bu kapanmaya rıza göstererek, disiplinli biçimde uyması sonucu koronavirüsle mücadelede büyük kayıp vermememizi sağladı.

Bu süre içinde memur ve emekli maaşları eksik da olsa gününde ödendiği için hükümet edenler kendilerini başarılı sayarak böbürlenmeye başladılar.

Ama ülkede binlerce işçi, emekçi maaş almadan 2 ay geçirdi. Sonra açıldık ama sınırları açmadık. Bu şartlarda ekonomiyi toparlamayı bırakın, iş insanları bu yılı az zararla kapatmayı başarı olarak niteledi.

Ama olan her zamanki gibi işçi, emekçi kesime oldu. İş insanları zararı en aza indirmek için önce çalışanların maaşlarını azalttı, ardından da sayısını azaltmaya başladı. Önümüzdeki günlerde bu sorun çok daha yakıcı olacak. Halen yurt dışına çıkan ve dönemeyen binlerce işçi var. Bunların bir kısmı dönmeyecek. Dönecek olanların bir kısmına da işbaşı yapmadan yol verilecek.

Bu şartlarda ayakta kalabilmek için herkes fedakarlık yapacak. Ama bazıları daha çok, bazıları daha az, bazıları hiç olmaz. Bunun adı adaletsizliktir.

Hükümet edenler Pile’de yaşayan 500 civarında yurttaşı 3 aydır sürüm sürüm süründürüyor.

Gerekçe çok basit “biz KKTC’yi korumak istiyoruz”.

Kimden koruyorsunuz?

Kıbrıs’ın bu anormal şartlarında tam 46 yıldır “Ara Bölge” statüsünde olan ve Türklerle, Rumların birlikte yaşadığı, Türklerin KKTC yurttaşı olduğu, çoğunun KKTC’de çalıştığı, ya da işyeri sahibi olduğu kendi yurttaşınızdan mı koruyorsunuz KKTC’nizi?

Ya da ekmek parası için güneyde çalışmaya giden 1500-2000 civarında kendi insanınızdan mı koruyorsunuz KKTC’yi?

Yazıklar olsun.

Bizi eve kapattığınız 10 Mart’tan bu yana tam 3 ay geçti. Bu 3 ayda ne tedbir aldınız?

Hiç. Özersay bunu geçen gün itiraf etti. Özersay “bizim sağlık altyapımız yetersiz olduğu için açılım yaparken çok daha dikkatli olmalıyız” dedi.

Sağlık bakanı Ali Pilli 45 gün içinde yeni bir pandemi hastanesi yapacaktı. Neredeyse 55 gün geçti ortada hala bir pandemi hastanesi yok. Yeterli test kiti yok. Yeterli koruyucu ilaç yok.

Peki 3 ayda ne yaptınız?

Pandemiye karşı mücadele eden bütün ülkeler bu konularda adım attı. Kimisi küçük, kimisi büyük, kimileri de dev adımlar attı.

Pandemiye karşı yeterli hazırlıkları tamamladıklarına inandıktan sonra da açılım planlarını uygulamaya koydular.

Biz sadece memur ve emekli maaşlarının bir kısmını ödedik. Bu 3 ayda sağlıkla ilgili hiçbir hazırlık yapmadık. İçeriyi açtık. Dışarıyı sıkı sıkı kapalı tutmaya devam ediyoruz. 1 Temmuz’a kadar da kapalı kalacağız diyor hükümetimiz.

Ama 1 Temmuzda ne değişecek da sınırları ve uçuşları açacağız bilmiyoruz. Eminim kendileri de bilmiyor.

 

Bu yazı toplam 2505 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar