1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Değirmenlik ve Abohor’da yeni kazılar…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Değirmenlik ve Abohor’da yeni kazılar…

A+A-

KAZILARDA SON DURUM… KAZILARDA SON DURUM…

 

s1-073.jpg

Kayıplar Komitesi’nin iki toplumlu kazı ekipleriyle yürütmekte olduğu, “kayıplar”ın gömü yerlerinin arandığı kazılar devam ederken, Değirmenlik (Kythrea) ve Abohor’da (Epikho-Cihangir) yeni kazılara başlandığı öğrenildi…

Yaklaşık 11 yıl önce okurlarımızın vermiş olduğu ve yıllar içerisinde bize ve Kayıplar Komitesi’ne göstermiş oldukları alanda bir “kayıp” Kıbrıslırum’un gömülü olduğu söylenmekteydi.

Kayıplar Komitesi bu alanda 11 yıl boyunca kazı yapmamıştı, bunun nedeni de kazı yapılması öngörülen alanın sahibi olan Kıbrıslıtürk’ün “kazı izni” vermemesiydi.

Kazı başladıktan sonra bunu gören Abohorlu okurlarımız bizi arayarak şunları söylediler:

“En nihayet burada kazı başlatılması çok iyi oldu… Kazının yapılmakta olduğu noktayı baz alırsak 30 veya en fazla 50 metre içerisinde bu “kayıp” şahsı bulmaları gerekir. Bu adam köyün içerisinde öldürülerek kazının başladığı noktada yakılmaya çalışılmıştı… Voni’de tutuklanan 45 Kıbrıslırum arasında idi ve onları tutuklayan Kıbrıslıtürkler, 20’den fazla Kıbrıslırum’u Beyköy yöresinde öldürmüşler fakat silahları tutukluk yapınca, bu gruptan insanlar kaçmaya başlamışlardı. Ondan sonra kaçanlar çeşitli noktalarda yakalanarak öldürülmüş ve genelde öldürüldükleri yerlerde gömülmüşlerdi… Gömü yeri aranmakta olan Kıbrıslırum da Abohor’da bir Kıbrıslıtürk kadının evine sığınmış, orada bir süre sonra tutuklanarak köyün içerisine getirilmiş ve köyün ortasında pek çok köylünün ve de çocukların gözleri önünde vurularak öldürülmüştü… Öldürüldükten sonra ayağındaki botlar alınmış ve “Alın be çocuklar da bu botlar tamamdır” denilerek, botlar orada bulunan çocuklara verilmişti… O nedenle kazılarda bu adamın kalıntıları bulunduğu zaman, ayaklarında botları olmayacaktır…

Daha sonra bu adam vurulduğu yerden az ileriye taşınarak, altına bir, üstüne bir saman balası konularak ateşe verilmişti…

Kazının başlatılmış olduğu nokta işte tam da bu adamın ateşe verilmiş olduğu noktadır…

Onu bu alanda 30, bilemediniz en fazla 50 metrelik bir alan içerisinde bulacaklar tahmin ederik.”

Bu okurumuza verdiği bu bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Kayıplar Komitesi’nin başlattığı bir diğer kazı ise, yine bir “kayıp” Kıbrıslırum genç için bir kazı ve bu kazı Değirmenlik’te (Kitrea) askeri bölge içerisinde, eski polis karakolunun arkasında yürütülecek.

Bu konuda da okurlarımız uzun yıllar önce bu gencin polis karakolunda olduğu esnada öldürülerek “kayıp” edildiğini ve polisin arkasındaki alana gömüldüğünü anlatmışlardı. Ancak polisin arkasındaki alan askeri bölgeye dönüştürülmüş olduğu için buraya girip inceleme yapılamıyordu…

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve ekibinin – başta güvenlik danışmanı Halil Sadrazam olmak üzere – askeri makamlarla yapmış olduğu anlaşma sonucu, son birkaç yıldan bu yana Kayıplar Komitesi’nin askeri bölgelere daha rahat girişi sağlanınca, okurlarımızın vermiş olduğu bu bilgi yeniden önem kazandı… Değirmenlik’teki polis karakolu birkaç yıl önce Demirhan’a (Tirfon-Trahoni) taşınmış ve boşalan bina da Eğitim Bakanlığı bünyesinde bir kütüphaneye dönüştürülmüştü…  Kütüphaneye dönüştürülmeden önce, burası henüz bir polis karakolu iken Kayıplar Komitesi’nin o günlerdeki yetkililerini buraya götürmüştük ve polis karakolunun avlusunu incelemişlerdi… Okurlarımız yıllar önce sözkonusu “kayıp” Kıbrıslırum gencin, avlunun sonundaki duvarın arkasında bir noktaya gömüldüğünü anlatmaktaydılar. Bu kazının manual yani “elle” yürütüleceği belirtiliyor.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatörü arkeolog Demet Karşılı’dan aldığımız bilgilere göre,  Lapta’da iki “kayıp” şahıstan geride kalanlara parça parça ulaşmakta olduğu kazı da sürdürülürken, Templos’ta üç “kayıp” şahıstan geride kalanların bulunduğu kuyu kazısında genişletme çalışmalarına başlandı. Burada bulunan insan kalıntıları arasında bazı antik kalıntılar da olabileceği yönünde Kıbrıs Haber Ajansı’nda bir haber dün yayımlanmış bulunuyor. Ancak tüm bunlar ancak kazı tamamlandıktan sonra laboratuvarda ve testlerle yapılacak incelemeler ardından anlaşılabilecek.

Yerani’de yürütülen ve bir “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşılan kazı da devam ediyor ve Strovulos’ta da bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler’den geride kalanların aranmakta olduğu kazı devam ediyor…

Kazı ekiplerinde bulunan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz.

 


 

BASINDAN GÜNCEL…

Kayıplar Komitesi’nde kazıları yürüten arkeologlar Kıbrıs Haber Ajansı’na konuştu:

“Kayıplarla ilgili tüm bilgileri toplamamız lazım, zaman daralıyor…”

Kayıplar Komitesi’nde kazıları yürüten arkeologlar, Kıbrıs Haber Ajansı’na konuşarak “Kayıplarla ilgili tüm bilgileri toplamamız lazım, zaman daralıyor” dediler.

Kıbrıs Haber Ajansı’ndan Kiriaki Hristodulu’nun dün yayımlanan geniş haberi ve videosunda, Kayıplar Komitesi’nde çalışan arkeologlardan yalnızca Kıbrıslırum arkeologlarla konuşması, Kıbrıslıtürk arkeologların görüşlerine neredeyse hiç yer vermemesi dikkat çekti. Oysa kazı ekipleri Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum arkeologlardan oluşuyor ve bu ekipler birlikte çalışıyorlar, kazıları birlikte yürütüyorlar. Kıbrıs Haber Ajansı’nın “kayıplar” konusunda iki toplumlu bu çabayı yansıtmaktan kaçınarak yalnızca Kıbrıslırum arkeologlarla konuşması dikkatlerden kaçmadı.

Kıbrıs Haber Ajansı’ndan Kiriaki Hristodulu, Lapta ve Strovulos’ta iki kazı yerini ziyaret ederek arkeologlarla konuştu. Lapta’da yürütülen kazılarda çalışan arkeologlardan birisi “Bizler için aramakta olduğumuz kayıpların Kıbrıslırum mu yoksa Kıbrıslıtürk mü olduğu varketmez, asker mi yoksa sivil mi olduğu da fark etmez, bizim için önemli olan ailelerin yaralarının sarılmasıdır – bizim için her gün stres doludur, sonuca ulaşılmayan her süreç bizi düşkırıklığına uğratır” dedi.

Haberde, 2014’te bu alanda yürütülen kazılarda on “kayıp” Kıbrıslırum’dan geride kalanlar bulunduğu ancak bunların sadece kemik parçaları olduğu belirtiliyor – bunlar ailelerine DNA testleri sonucu kimliklendirme yapıldıktan sonra teslim edildi – bu alanda bütün iskeletler bulunamamıştı. Kayıplar Komitesi’nin bilgilerine göre bu alana yirmi veya daha fazla “kayıp” Kıbrıslırum gömülmüştü…

Kıbrıs Haber Ajansı’nın İngilizce olarak yayımladığı haberde Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Üye Ofisi Kazılar Koordinatörü Hristiana Zenonos, arkeologlar Ruzana Teokles, Andreas Hristu, Yannis Yuannu ve  Kıbrıslımaronit arkeolog Yiannakis Filippu’yla röportajlara yer verilirken, Kıbrıs Haber Ajansı muhabirine eşlik eden Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatör Yardımcısı Gülseren Baranhan’ın sadece adından söz edildi, Strovulos kazılarında görev yapmakta olan arkeolog Mete Tosun’dan da sadece bir tek cümle haberde yer aldı. Mete Tosun, Kıbrıs Haber Ajansı’na  “Bize yardım etmeniz çok önemlidir çünkü bu aileler acı içindedir ve acı herkes için aynı acıdır…” demiş.

Kıbrıs Haber Ajansı, Lapta ve Strovulos’taki gömü yerlerinden yapılan çekimler ve röportajlarla ilgili hazırladığı altı dakikalık videoda ise, Kıbrıslıtürk arkeologlara hiç yer vermedi…

s2-065.jpg

(Kıbrıs Haber Ajansı’nın İngilizce haberinden derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN – 17.4.2019)

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1613 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar