Napoli ve Maradona
Zengin bir tarihe ve kültüre sahip olan Napoli’nin sokaklarında sıklıkla San Gennaro karşımıza çıkarken, Napoli halkının şehrin koruyucu azizlerine de büyük saygısı vardır. Napoli’de bir başka aziz daha var, Halkın Azizi Diego Armando Maradona…
***
Bana göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusudur Arjantinli yıldız Maradona…
1984'ten 1991'e kadar Napoli'de yedi yıl forma giyen Maradona, takımına iki Serie A şampiyonluğu kazandırmıştır.
Bu başarısıyla Napoli, şampiyonluğa ulaşan ilk güney İtalyan takımı olmuştur.
***
Şampiyonluklarla birlikte, şehirle özdeşleşen Maradona, şehirdeki her bir sokakta, mekanda, restoranda yer alıyor.
Adı tişörtlere işlenmiş, duvarlara çizilmiş ve onu canlı olarak izlemiş insanların kalplerine kazınmış...
Napolililerin “Dios” yani Tanrı olarak adlandırdığı Maradona, şehirde neredeyse ilahilik seviyesine ulaşmış durumda.
***
Maradona'nın Napoli'deki kalıcı mirası, bir bireyin, bir topluluk ve onun kültürel kimliği üzerinde yaratabileceği derin etkinin bir kanıtıdır.
***
Napoli’de gittiğiniz bir restoranda “El Diego” Maradona’nın yemek yerken fotoğrafını görmeniz, başka bir barda cam kavanoz içine yerleştirilmiş saçıyla karşılaşmanız, bir marketin duvarında çerçeve içinde imzalı formasıyla karşılaşmanız normal.
***
Şehirde önceden Stadio San Paolo olan stadın adı yıldız futbolcunun ölümünden sonra “Diego Armando Maradona Stadyumu” olarak da değiştirilmiş. Napolililer, Maradona’nın ölümünün sıradan bir ölüm olmadığına da inanıyor. Etkin bir soruşturma istiyorlar.
***
Napoli’de yerli halkla, Maradona’yı konuşurken anlattıkları karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim.
İtalya’da düzenlenen 1990 Dünya Kupası’nda Diego Maradona, Napoli’de o dönemki adıyla Stadio San Paolo’da İtalya’ya karşı Arjantin forması giyerken, tribünleri dolduran Napolili taraftarlar, Maradona’dan dolayı Arjantin’e destek vermişler. Hatta bu olay öyle bir büyümüş ki, devlet televizyonunda tartışma programlarına konu olmuş, yorumcular tüm Napolililerin, tamamen İtalya’ya karşı olduklarını iddia etmişler.
Meraklısı için yazalım, bu yarı final karşılaşmasının normal süresi Schillaci ve Caniggia’nın karşılıklı golleriyle 1-1 sona ermiş, penaltı atışlarında finale yükselen takım Arjantin olmuştur.
***
Aslında her şey 1984 yılında başladı. Barcelona’nın o büyülü kadrosunda forma giyerken ayrılma kararı almıştı Arjantinli yıldız ve o güne kadar İtalya’da ve Avrupa’da hiçbir başarısı olmayan Napoli’ye gelmeye karar vermişti. Bu Napolililer için çok önemli bir sürecin de başlangıcıydı.
Sonraki 7 yılda, futbol şehrin kalkınmasının önünü açmış ve sahada mücadele eden mavi-beyazlı futbolcular başarıdan başarıya koşmuşlardı… Ateşli futbolseverler kombinelerle Maradona’nın sahadakini resitalini izliyorlar, takımlarının 12’nci oyuncusu oluyorlardı.
Maradona Napoli’ye veda ederken, kulübün müzesine 2 İtalya Serie A şampiyonluğu, 1 UEFA Kupası, 1 Coppa İtalia, bir de Supercoppa bırakıyordu.
***
Bir Napolili, yerelde bir gazeteye verdiği demeçte, Napoli’nin efsane 10 numarası Maradona ile ilgili şunları söylüyor:
“Napoli'deki Maradona bir insan Tanrısı gibidir. En zayıfların, Arjantinlilerin, halkının ve ikinci şehri Napoli'nin yanında olmak için yeryüzüne indi. Arjantin'in Dünya Kupası'nı kazanmasına, İngilizlerden intikam almasına ve Napoli'nin kuzey güçlerine karşı iki şampiyonluk kazanmasına yardımcı olmak için yaptığı eylemler sonsuza dek hatırlanacaktır. Sadece Napoli veya Buenos Aires şehirlerinde dolaşın ve Maradona'nın yüzünün tüm duvarlarda mevcut olduğunu fark edeceksiniz. Maradona politik olarak aktifti, doğru şeyi söylemekten ve en fakirleri savunmaktan asla çekinmedi. Bu, Diego'yu sonsuza dek yeryüzündeki Tanrıları yapacak olan Napolililer tarafından asla unutulmayacak.”
***
Aslında burada herkesin El Diego hakkında bir hikâyesi var.
Maradona, Arjantin ve Napoli'deki kitleler için, başka sesleri olmadığında seslerini duyuran, mücadelelerini dile getiren ve halklarının toplumsal ve siyasal sıkıntılarına dikkat çeken biriydi.
Napoli’de hayırseverliğiyle de tanındı… Genellikle yerel olaylara duyarlı olarak tavır sergilerken, kazancının bir kısmıyla da yoksul çocukları mutlu ediyordu.
***
Maradona benim için futbolun zirvesidir…
Onu futbol oynadığı dönemlerde televizyon ekranının karşısına kilitlenerek izlediğim günleri hatırlıyorum.
Sadece ben değil, milyonların kalbindedir Maradona, hatta futbolun diğer yıldızlarının da… Paolo Maldini, "Karşısında oynadığım en iyi rakip" diye övdü onu. "Benim bir futbol topuyla yapabildiklerimi o bir portakal ile yapabilir" diye yorumları onun yeteneklerini Michel Platini.
Messi ve Maradona’yı karşılaştıranlara bir cevap verdi takım arkadaşı Hector Enrique ve "Maradona gibi biri bir daha asla olmayacak, Messi üç Dünya Kupası kazansa veya orta sahadan bir röveşata atsa bile" dedi.
***
Yine şehirde Maradona’nın izlerine dönelim…
Sokak sanatçılarının duvarları süslediği bir caddede, devasa Maradona resmini dalmışken yanıma sokulan yaşlı Napolili ile konuşmaya başladık.
“Şu anda Tanrı’ya bakıyorsun!” diyerek söze girdi ve bir ritüelden bahsetti. Maradona, Napoli’de forma giyerken, her karşılaşmadan önce, sahaya çıkmadan fizyoterapisti Salvatore Carmando onun başını öpüyormuş. Efsane, bunun kendisine şans getirdiğine inanıyormuş ve her Napoli evinde Maradona’nın bir fotoğrafı varmış.
***
Maradona da otobiyografisinde "Herkes ve her şey bize karşıydı. En kötüsü 'İtalya'ya Hoş Geldiniz' pankartlarıydı. Kuzey-Güney mücadelesi beni daha güçlü yaptı ve en sevdiğim şeyi yapma şansı verdi: bir dava uğruna savaşmak. Ve eğer bu yoksulların davasıysa, daha da iyi." diye yazıyordu.
***
Günümüzde Maradona ürünleri, küçük işletmeler ve sokak satıcıları için oldukça kazançlı bir ticaret haline geldi; replika tişörtlerden peruklara, posterlerden figürlere kadar her şey yaratıldı.
Maradona'nın Napoli'den ayrılmasının üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen, Maradona hala Napoli ile özdeşleşiyor.