1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Mesajı Doğru Anlamalı
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Mesajı Doğru Anlamalı

A+A-

Ülkemiz her bakımdan sıradan bir ülke durumuna geldi. Hatta bazı konularda dünyada hiç örneği olmayacak işler bu ülkenin gerçekleri oluyor.

Devlet dairelerine işiniz düştüğünde karşılaştığınız “bugün git, yarın gel” yaklaşımı ile artık her gün karşılaşıyoruz.

Hastanelerimizde yaşanan skandal ölümler sıradan hal alıyor. 9 yaşında bir çocuk devlet hastanesinde öldü.

Buna karşılık sağlık bakanlığından kamuoyuna standart açıklama servis edildi. “Olayla ilgili soruşturma başlatıldı, otopsi sonuçlarına göre kamuoyu bilgilendirilecektir.”

Bundan önceki ölümlerde de benzer açıklamalar servis edilmişti. Ama 26 Ekim 2024 tarihinde, yani bundan tam bir yıl önce yeni doğan ünitesinde mamalarına alkol karıştırılan çocuklardan birinin yaşamını yitirmesinin sonuçları hala kamuoyu ile paylaşılmadı.

Hiç kimse de sorumluluk üstlenerek istifa etmedi. Bu olay Japonya’da yaşansaydı sorumlusu ve onun sorumluları çoktan harakiri yapmıştı. Batı demokrasilerinde yaşanmış olsaydı ilgili bakan aynı günden istifa ederdi.

Bizde ise hiçbir şey olmamış gibi herkes görevine devam ediyor.

Nasıl bir ülke yarattık?

Bu gelişmeler karşısında hiç kimse bu kadar vurdumduymaz olamaz.

Herkes kör, herkes sağır.

Kimse bir şey görmüyor, kimse bir şey duymuyor, kimse sorumluluk almıyor.

Denetim bu ülkede neredeyse hiç yok.

Kimse kimseyi denetlemiyor.

Devlet dairelerinde kimi çalışanlar isterlerse işe gidiyorlar, o gün canları işe gitmek istemiyorsa rapor gönderiyorlar. Daha doğrusu raporu işe gittiklerinde geriye dönük olarak veriyorlar.

Arayan yok.

Soran yok.

İlgilenen yok.

İşe gidenlerin ne iş yaptıkları ile de ilgilenen, sorgulayan, rapor isteyen yok.

Her şey kendi kendine yürüyor. Ya da yürürmüş gibi yapılıyor.

Bir zamanlar Sovyetler Birliği yıkıldığı zaman anlatılan bir fıkra vardı. Sovyet treni belli bir hızda yol alırken aniden durmuş. Trende bulunan yolculardan Sovyet liderleri nedenini sormuşlar. Görevli “efendim raylar bittiği için durmak zorunda kaldık” demiş.

Stalin “bu ray döşeme işinde çalışan herkesi idam edin” demiş.

Kruşçev “derhal bir soruşturma başlatın, bütün sorumluları tek tek ortaya çıkarın” demiş.

Brejnev ise “inin aşağıya sallayın treni de gidermiş gibi yapalım” demiş.

Son olarak o dönemin lideri Gorbaçov da “hadi hep birlikte aşağıya inelim ve rayları döşemeye başlayalım böylece yola devam ederiz” demiş.

Ama o da yeni ray döşemek yerine ray değiştirerek, sosyalizmi terk ederek ülkesini kapitalizmin raylarına taşıdı.

Bizim şimdiki halimiz tam da Brejnev’in söylediğidir. Yani “sallayın treni de gidermiş gibi yapalım”.

Tam da böyle bir ülke yarattık.

Yarattığımız bu yapı ile toplum olarak kendi kendimizi yok ediyoruz.

Ülke olarak da, toplum olarak da geriye gidiyoruz. Bütün dünya ülkemizi nasıl daha ileriye taşıyabiliriz diye çabalarken, biz nasıl daha geriye gidebiliriz diye olmadık işler yapıyoruz.

Bizi yönettiğini zannedenler belki hiçbir şeyin farkında değil. O nedenle her şeyin güzel olduğu yalanını inanarak iddia edebiliyorlar.

Ama sokaktaki insan her şeyi görüyor. Bırakınız görmeyi bizzat yaşıyor. Bu nedenle son cumhurbaşkanlığı seçiminde de, ondan önceki tek milletvekilliği seçiminde de, son yerel seçimde de ülkeyi yönettiğini zenneden ‘Üst El’ koalisyonuna destek vermedi.

Bu mesajı hala daha anlamayanlara naçizane hatırlatmak istedim.

Bu yazı toplam 1165 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar