1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. Makarios’u Nasıl Bilirdiniz?
Eralp Adanır

Eralp Adanır

Makarios’u Nasıl Bilirdiniz?

A+A-

Heterotopia Yayınları; Limasol menşeli bir yayın evi.

Merkezine Kıbrıs’ın sosyo-politik sorununu oturtmuş, objektif bakış açısıyla şövenist ve milliyetçi söylemlerden kendini uzak tutup, ele aldığı konuları objektif ve belgeye dayalı yayınlarıyla Rumca’dan Türkçe’ye, Türkçe’den de Rumca’ya (Okan Dağlı’nın İki Toplumlu Futbolcular kitabı) kazandırılan kitaplarıyla, Kıbrıslı Türk okurların da arşivlerinde yer almaya başladı.

Uzun yıllar ve halen Kıbrıslı Rum ve İngiliz yazarların yayınlarını dilimize çevirip, Kıbrıs Sorununda ve tarihsel geçmişinde, madalyonun diğer yüzünü görmemize olanak sağlayan Galeri Kültür Yayınlarının da büyük bir misyon yüklendiklerini belirtmekte yarar var. Her iki yayınevini de yürekten kutlarım.

Heterotopia Yayınlarından Türkçe olarak yayınlanan ilk kitap; Niyazi Kızılyürek’in kaleme aldığı 2014 Temmuz’unda Rumca, Ağustos’unda Türkçe, Aralık ayında ise İngilizce olarak yayınlanan “Yorgos Vasiliou-Düne ve Yarına Dair Düşünceler” kitabıydı.

Ardından yine Niyazi Kızılyürek imzalı “Şiddet Mevsiminin Saklı Tarihi”, Şevki Kıralp’in “Başpiskopos Makarios ve Kıbrıslı Rum Milliyeçiliği” ve çevirisini Vula Harana, editörlüğünü Niyazi Kızılyürek’in üstlendiği “Kıbrıslı Rum Solcular Kıbrıs’ı Nasıl Düşündüler?” isimli kitapları var.

Şu an ikisi de hayatta olmayan ve “Kıbrıs Sorunu” başlığının iki önemli “tarihsel” aktörü olarak her zaman anılacak Kıbrıs Türk Lideri R.R.Denktaş ve Kıbrıs Rum Lideri Makarios; 50 yıllık süreçte ve bundan sonra gelecek kuşaklar için de unutlmaz isimler olacaktır.

Kimi Kıbrıslı bu liderlerin peşinden koşmuş, öl deseler ölür nitelikte bağlanmış, “liderlik buyurdu” diyerek her verilen görevi “görev aşkıyla” yapmıştır.

Kimileri; söz konusu liderlerin politikalarını beğenmemiş, eleştirmiş, yazmış çizmiş, farklı siyasi-dünya görüşleriyle hep karşı durmuş ama ya öldürülmüş ya da çok acı çekmişlerdir. Sonunda bu ada insanlarının unutamayacakları iki lider, Kıbrıs’ın belki de 100 yılına damgasını vuracak kişiler olmuştur.

Her iki lideri de her iki toplum, istisnalar hariç, bir politikacı-kurtarıcı olarak görmüştür. Söylemleri, emirleri, düşünceleri, motivasyon ve provakasyon güçleriyle her iki toplumu da peşinden sürüklemiştir.

Ama kaç kişi bu iki liderin “insan-aile mensubu” halini düşünmüş, öğrenmek istemiştir?
Şu bir gerçek ki; çocukluk dönemi, insanın sonradan oluşacak dünya ve politik görüşünü de etkileyen en önemli dönemdir.

Nasıl bir çocukluk geçirdikleri, ilkokuldan başlayıp eğitimde nelerle donatıldığı, ailenin maddi-manevi, kültürel durumu, yaşadığı bölge... tüm bunlar insanın büyürken şekillenmesinde çok önemli rol oynamakta.

Yarım asır binlerce insanı peşinden sürükleyen bu iki lider, nasıl bir politikacı değil, nasıl bir insandı acaba?

Ne o liderlerin kendilerinin yazdığı “anılar” bu konuda objektif olabilir ne de, politik istismar ya da “yüceleştirme” propagandasıyla “taraflı” yazılan biyografiler.

Tüm bunlardan soyunup, o liderin “insan yaşamına” fokus yapmak, sadece başarıları ya da kabiliyetleri değil, başarısızlıkları hatta inatları üzerine yaşadığı ve yaşattıkları tüm olumsuzlukları da ortaya koyabilecek yayınlar, “lider” denilen kişileri anlamamızda önemli rol oynamaktadır.

Şevki Kıralp bana göre önemli bir belge sunuyor bizlere.

Kıbrıs’ın ateş çemberine dönmesinde Kıbrıslı Rumların Lideri, 1960’ta her iki toplumun Cumhurbaşkanı olan Makarios’u çok detaylı “insan” yüzüyle bizlere anlatıyor.

Başkaldırıcılığı Kiko Manastrı’nda başlayıp, inatçılığı, sabrı, Helenizme bakışı ve dolayısıyla bu bakış açısı içerisinde Kıbrıslı Türkleri nasıl gördüğü... kendince “hata” olarak kabul etikleri, 15 Temmuz darbesinde tam manasıyla ikiye bölünen Kıbrıs Rum toplumu... ve daha birçok şey...
Kuru kuruya suçlayıcı, aşağılayıcı ya da tam tersi yücelten, ululaştıran değil, bu şekilde hatalarıyla-sevaplarıyla her toplum, liderlerini tanımak ister kanısındayım.

Bu yazı toplam 3162 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar