1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Konu çok hassas, beklemekten başka şansımız yok!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Konu çok hassas, beklemekten başka şansımız yok!

A+A-

Yüksek Mahkeme’nin daha önce yaptığı bazı açıklamalar var… 
Neyle ilgilidir bu açıklamalar?

-*-*-

Devam eden davalar yani yargı sürecinin devam ediyor olması ile ilgilidir… 
Ve ne denmektedir bu açıklamalarda?
“… Davalarla ilgili yorum yapmak hem yanlış hem de suçtur” denmektedir… 

-*-*-

Şu anda meslek hayatımın en hassas davalarından birinde yargı süreci hala devam etmektedir… 
Dava, bir babanın, engelli oğluna cinsel tacizle suçlanması… 

-*-*-

Bu dava ile ilgili olarak aylardan beridir, Ağır Ceza Mahkemesi’nin çok uzun sayılan bir süre hapis cezası verdiği kişinin bir yakını, medya mensuplarını çok ağır ifadelerle suçlamaktadır… 

-*-*-

Elbette hassasiyetine, konuyla ilgili şahsi veya avukatları tarafından ortaya çıkarılan bulgularına, duygusal davranıyor olmasına çok ciddi saygım vardır… 
Ancak, “mahkeme yanlıştır, hatalı davranmıştır, çünkü şunu yapmış, bunu yapmıştır” demek; “Basın ve düşünce özgürlüğü” ile açıklanamaz… 

-*-*-

Ağır Ceza’da hapis cezası alan ve halen yargı süreci istinaf aşamasında devam eden kişinin yakını dün sabah bana şöyle bir mesaj gönderdi:
“… Bu sabah SİM TV Programınızı izledim. Konuşmaktan ve yorum yapmaktan korkmanız gerçekten utanç verici. F.G. benim damadım olduğu için ben utanmıyorum. Fakat siz bir gün konuşmaktan korktuğunuz için çok utanacaksınız…”

-*-*-

“Ben konuşmaktan hiç korkmam” demeyeceğim…
Elbette korktuğum olmuştur ve içinde yaşadığımız ülkede tehditler havada uçuşurken korkmamak da çok ciddi bronzo meselesidir!

-*-*-

Ama bu mesele hem çok hassas bir mesele… 
Ortada korku yoktur; yargı kurumuna ve sürecine saygı vardır… 
Yargıya saygı, mesleki bir sorumluluktur… 

-*-*-

Utanılacak bir şey yaptığımı hiç düşünmüyorum… 
“Sadece yargı sürecinin tamamlanmasını beklemek zorundayız”ı anlatmaya çalışıyorum.

-*-*-

Dediğim gibi, bana, “konuşmaya korkan ve utanacaksın” diyen kişiyi çok sayıyorum, çok değer veriyorum; öyle olmasa, ne mesajını okurum, ne de zaman ayırıp bu yazıyı yazarım…  

-*-*-

Tekrar ediyorum; Yüksek Mahkeme, “… yargı süreci tamamlanmadan, yargı işleminin yanlış aksettirilmemesi, kararı vermiş olan mahkeme hakkında şeref, haysiyet veya onur kırıcı nitelikte yayın yapılmaması veya konuşulmaması gerektiği…” konusunda daha önce çeşitli defalar açıklama yapmıştır. 

-*-*-

Mesela 10 yıl kadar önce Girne Ağır Ceza Mahkemesi ve Girne Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararlar, basında çok tartışma yaratmış ve bunun üzerine Yüksek Mahkeme açıklama yapmıştı… 

-*-*-

Çünkü her iki mahkemenin kararları istinaf edilmişti…
Yani yargı süreci sonlandırılmış değildi… 

-*-*-

Ve yapılan açıklamada şu ifadeler yer almıştı: 
“ … sayılı davalarda verilen kararlardan istinaf edildiği ve/veya edileceği nedeni ile her iki dava ile ilgili yargı süreci devam etmektedir… Yargı sürecinin devam ettiği bir aşamada bu davalar ile ilgili yorum yapılması hem yanlış hem de ve 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası’nın 52. maddesi altında suçtur… Yargıçlar huzurlarındaki bir davada karar verirken, ilgili mevzuatı ve huzurlarındaki şahadeti değerlendirerek, vicdanlarına göre karar verirler. İlk Mahkemenin gerek şahadeti değerlendirmesinde, gerekse mevzuatı uygulamasında hata yapması halinde İstinaf Mahkemesi olarak oturum yapan Yargıtay bu kararları denetler, hata yapılmış olması halinde hatayı düzeltir ve İlk Mahkeme kararını onaylar, iptal eder veya değiştirir.” 

-*-*-

Kısacası, ifade özgürlüğü kapsamında basın, davalarla ilgili haber yapabilir. Ancak bu özgürlük sınırsız değildir. Yargı süreci devam ederken yanlış, yanıltıcı veya mahkemeyi etkilemeye yönelik yorumlar hem yanlış hem de suç sayılabilir…

tingey-injury-law-firm-l4ygusg0fxs-unsplash-001.jpg


Sevgi mesajları!!!

Gazeteciliğin en güzel yanı, aldığınız dostluk, kardeşlik, anlayış, demokrasi kokan mesajlardır…

-*-*-

Sevgili Mert Özdağ ile Cumhurbaşkanlığı Seçimleri akşamı Sim TV’de yaptığımız programda bazı söylediklerimiz çok ilgi çekmiş olacak ki, onlarca, hatta yüzlerce “sevgi dolu” mesaj aldık…

-*-*-

Oturdum, X platformu üzerindeki bu sevgi mesajlarının bazılarını topladım; buraya da yazıyorum ki, bize duyulan aşkın, sevginin durumu net bir şekilde belli olsun… 

-*-*-

Yaşasın demokrasi!
Yaşasın fikir ve ifade özgürlüğü… 

-*-*-

(Bu arada sevgi pıtırcığı değerli mesaj atıcıları; bizi dinlediğiniz, okuduğunuz, izlediğiniz için teşekkür ederken; hiç anlamadığınız ve yenilgiyi de hazmedemediğiniz için üzgünüm! Yapacak bir şeyim yok!)

Haydi sevgi mesajlarını birlikte okuyalım…

-*-*-

Bak sana söylüyorum haddini aştın! Başka bir şey demiyorum…

-*-*-

Bunları bir kere kimse tanımıyor Devlet olarak . Devlet bile değiller. Rumlar bunları sinek gibi ezer. Tıpış tıpış 82 olacaksınız ama bunlarla değil.

-*-*-

… Bunları kökten kazımak lazım, KKTC Türk malıdır ve öyle kalacaktır.

-*-*-

Gereken acil olarak yapılsın Rakumin ile etkisiz hale getirilsin.

-*-*-

Neymiş Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kıbrıs'tan Büyükelçisini çekecekmiş. Bir gece ansızın gelir Ada'nın tamamını topraklarımıza katar sizi elimizden değil Miçotakis 7 Düvel gelse alamaz. Ya aklınızı başınıza alın ya da biz gelir vura vura aklınızı başınıza getiririz!

-*-*-

Evet, TMT silahlarını gömdü ama gömdüğü yerleri unutmadı. Siz de unutmayın..!!!

-*-*-

Tufan Erhürman destekçisi Rum dölü gazeteciler… (Mert Özdağ dahil)

-*-*-

Bu konuşan 2 operasyon çocuğu kim ? Rum gazetecimi bunlar da böyle küstahça konuşabiliyorlar kafayı yiyeceğim ya… (Mert Özdağ dahil)

-*-*-

Bu soysuzların elektriğini, suyunu, maddi manevi desteği kesin… Türkiye'nin sırtında kambur olan Kıbrıslıları verin Rum domuzlarına analarını bellesinler…

-*-*-

Bunları Rum tarafına def edip, bunların yerine Kıbrıs'a Doğu Türkistan Türklerini yerleştirmek lazım…

-*-*-

Bunların ecelleri gelmiş umarım gereği yapılır, ölüm haberlerini en kısa sürede bekliyoruz…

-*-*-

Bunları ada sokaklarında köpek gibi gezdirmek ibret-i alem için gerekli…

-*-*-

Not: Sevgi mesajlarının çoğunu fotoğrafladım… Bir kısmı açık isimle gönderilmiş, ama bazıları belli ki troll… Olur da polisimiz talep ederse verebilirim… 

Bu yazı toplam 1650 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar