1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Komplo Teorileri
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Komplo Teorileri

A+A-

                                                         

Geçen hafta, bu sütunlardan aktardığım, Türkiye gazetelerinden birinde çıkan bir ‘Komplo Teorisi’ üzerine çok sayıda yorum aldım. Bazıları “Gülünç....” dedi, bazıları “Ciddiye almalıyız...” dedi... “Neden olmasın...” diyenler de çok, “Yeni bir saçmalık...” diyenler de.

Aslında, biz Kıbrıs Türkleri,  Komplo Teorileri ile yakın akraba durumundayız.. Bir yenisinin ortaya atılması şaşırtmamalıydı bizi.  Atalarımızın yaşamları ‘Komplo Teorileri’ ile geçti. Bizim kuşaktakilerin de. Bu dönem için de yenilerinin olması, neden şaşırtsın ki  ?

***

55’lerden Kıbrıs Cumhuriyetinin ilan edildiği 1960’a kadar olan süreçte ‘Komplo’larla karşı karşıya değil miydik ?   EOKA- ENOSIS – TMT- TAKSİM,  komplo teorilerinin eserleri değil miydi ?

Cumhuriyetin çökmesi iyi hazırlanmış bir komplonun sonucu olarak çıkmadı mı karşımıza ?

Sonrası ?  

Sonrasında yaşananlar da ‘Komplo Teorileri’nin takır takır hayata geçirilişinin sonuçları değil miydi ?

Ya 1974... 1974’den sonra da yeni  ‘Komplo Teorileri’ yok muydu diyorsunuz yani ?

Şimdilerde yok mu  yenileri ? Bir eksik bir fazla ne farkeder ki ?

Şunu kabul etmeliyiz artık... Biz Kıbrıslılar, Komplo Teorileri çocuklarıyız.  Kader mi dersiniz buna ? Başka birşey mi ? Bilmem....

Böyle gelmiş böyle gidecek işte.

 


 Medyamız ve güvenirliği

‘Göç, Kimlik  ve Hak Çalışmaları Merkezi’ diye bir merkez varmış. Oturmuşlar, düşünmüşler ve bir anket yapmışlar. 2018 yılı sonunda da açıklamışlar bu anketin sonuçlarını. Buna göre, 2018 yılı içinde ‘Medya’mız güvenirlikte yükseliş  göstermiş. Dördüncü sıradaymış üstelik.

***

Tam olarak bilmediğimiz nüfusumuzun, en okumujşundan en cahiline,  kaçta kaçı düzenli olarak gazete (yerel) okuyor ki ?

Nüfusumuzun kaçta kaçı yerel radyolarımızı –televizyonlarımızı düzenli olarak dinliyor-izliyor ki ?

Öncelikle, bu sorulara bir cevap verseydik ya...

***

Gazetelerimizin satışları, berbat... Okuyucu sayısı her yıl biraz daha düşmekte...

Gazetelerimizin bir bölümü, kendi gelirleri ile ayakta durmaya çalışırken, aslında can çekişmekte... Bir başka bölümü, arkasındaki para babaları ile gazetecilik yapar gibi görünmekte... Bir başka bölüm daha var ki, onlar da sırtını büyük işletmelere dayamış durumda.  Başka bir deyişle, sırtları, onların reklamlarına dayalı.  

Bu duruma karşın  gazete sayısının da ‘gazeteci’ sayısının da maşallahı var.  Eline kalem alan ‘gazeteci’ olmuş. Bazıları,  birilerinin maaşlı memuru,  bazıları ise büyük işletmelerin ikram ve izazlarının esiri durumunda.

Peki bunun sonu nereye varacak  ? Bu soruya cevap bulmak son derece zor....

***

Radyo-TV’ler mi ?

Gerçek anlamda radyo nerdeyse kalmadı gibi. Aşağı yukarı tümü, ‘bilgisayar radyoculuğu’ yapmakta...

TV’lerimiz ise, dünyada pek de benzeri olmayan bir şekilde yayınlarını sürdürmeye çalışıyor.   Aşağı yukarı tümü, ‘Görüntülü Radyo’ gibi...

Acı bir gerçek ama,  ‘güvenirlik’ denen şey, nerdeyse sosyal medyaya kaymış.  Millet, sosyal medyada ne görüyorsa ona inanır olmuş durumda.

***

‘Göç,Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin anket sonuçlarını görünce, biraz da başka taraflara kayarak, bu gerçekler takılıverdi kafama. Paylaşmak istedim.


Sokak Ağzı

“Onun bunun elinde silah gibi kullanılan medyamızda güvenirlik mi ? Güldürmeyin Allah aşkına.....”

***

“Gazetelerimizin tirajları ne kadar. Bir bilen var mı ? Bir bilen varsa,  açıklasa da öğrensek.”

***

“Gazetelerimizin herhangi birini alın elinize bir bakın, kimin, kime hizmet ettiğini hemencecik anlarsınız. Grong’cu gazeteci doldu memleket. Maaşlılar mı istersiniz, caba yeyip içenler sonra da sayfaları misafir (!) oldukları yerin resimleri ve haberleri ile dolduranlar mı istersiniz ? Bol bol maşallah”

***

“Posta-Postahane mi dediniz ? Var mı öyle birşey ? Ben şahsen, yıllardır, postahaneye sadece damga pulu almak için gittim birkaç kez.”

***

“Özersay, yolsuzluk dosyalarını inceleme devam edeceğiz demiş.  Sn.Özersay... Sadece yolsuzluk dosyalarına baksanız, başka hiçbirşey yapacak zamanınız kalmayacak zaten...”

***

“Sahte Doktorluk diploması, sahte üniversite diploması duyduydum da, sahte berberlik belgesi hiç duymadımdı. Okuyunca çok güldüm... Sahte sünnetçi belgesi peşinde olan da var mı acaba ?”

***

“Kıbrıs’daki Barış Gücü gitsin mi kalsın mı ? Ne işe yarıyor bu Barış Gücü bir bilen var mı ?

***


Anlayana

Politika,     politikacılara  bırakılmayacak  kadar  ciddi  bir  meseledir.  (Charles DeGaulle)

 

 

 

Bu yazı toplam 3143 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar