1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Kimin askerleri
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Kimin askerleri

A+A-

Mustafa Kemalin askerleriyiz” diyen subayları ordudan atmışlar.
Mustafa Kemal’in ordusundan (!)

Sesi çıkmadı “büyük” Atatürkçülerin… Hiç mi söz söylemeyecekler, bu otoriter yaklaşıma… Hiç mi hesap sormayacaklar?
Gülümsüyorsunuz eminim…

***

Türkiyenin kendi meselesi” demeyiniz.
Bizle de yakından ilgili…
Kıbrıs’ın kuzeyinde polisten itfaiyeye, sivil işlerden sivil savunmaya bu orduya bağlı…
Soru şu: Mustafa Kemalin değilse, bunlar kimin askerleri?

***

Daha enteresanı şu…

Mustafa Kemalin askerleriyiz” diyenleri ordudan atıyorlar ama “biz askerlik yapmak istemiyoruz” diyenleri zorla orduya alıyorlar.

İşin aslı, milliyetçi de askere gitmek istemiyor, solcu da… Hele Kıbrıs’ta… O nedenle “gönüllü” değil zaten askerlik… O nedenle mecburi… Çünkü gönüllü olsa sahte milliyetçilerin foyası ortaya çıkacak.

***

Savaşlarda da öyle değil mi?
En yüksek perdeden “nutuk” atan kahramanlar pek ortalarda görünmez.
Şairin sözü boşuna değil…
Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik…”

***

Sevgili Nuri Sılay, “Vicdani Ret” talebini dile getirirken şu insani notu geleceğe bırakmıştı:

“…Bugün benden birlikte yaşadığım, aynı hayatı paylaştığım insanlara karşı savaş hazırlığı yapmamı bekliyorlar. Kıbrıs, milliyetçiliğin ve militarizmin bedelini çok ağır şekilde ödeyen bir coğrafyadır. Hangi sebeple olursa olsun, hangi ırktan olursa olsun, bir insana karşı savaş hazırlığı yapmayı fikren, bedenen ve vicdanen reddederim…”

Hayat çok ciddi tezatlar taşıyor içinde…

“Vicdani Ret Hakkı” Meclis’te bekletilirken, en tepedeki makam sahibi askerlik yapmadı mesela…
Vicdani sebeple değil…
Bedelli” hakkı vardı ve parasını ödedi diye…

Yurda hizmetin bilgiyle, üretimle, bilimle ölçüldüğü günler de gelecektir umarım…

***

Mustafa Kemalin askerleriyiz” diyen subayları ordudan atıyorlar.
Mustafa Kemal’in ordusundan…
Biz asker olmak istemiyoruz” diyenleri de zorla alıyorlar orduya…
Hiç askerlik yapmayana da “başkomutan” diyorlar, mahsusçuktan!

Teğmenlerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" dedikten sonra tekrarladığı yemini de okudunuz mu?

"Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene.”

Kim derdi, bu andı okuyanları, ordudan atacaklar!

***
Hayat kendi içinde fazlasıyla tutarsız, samimiyetsiz ve riyakar… Hele hele kimi insanlar… Şimdi tam da buraya ne güzel gider, Shakespeare’in dizesi…

İnsanı yoran yaşadığı hayat değil,
Taşıdığı maskelerdir."

Atatürkçü maskeleri ile gezinenlere gitsin büyük ustanın sözü…

image0-009.jpeg

Bu yazı toplam 1401 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar