Casa Botter, “Komet”i ağırladı
Beyoğlu’nda kültür ve sanatın nabzının attığı yerlerden biri ve İstanbul’un ilk art nouveau yapısı olan Casa Botter, resimlerinde şiirin ve düşlerin peşine düşen “Komet”i ağırladı.
Levent Çalıkoğlu küratörlüğünde gerçekleşen “Botter Sergileri” serisinin üçüncüsü “Solo Botter: Komet” sergisi sanatseverlerin büyük beğenisini topladı.
***
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İBB Miras’ın restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmaları sonucu Beyoğlu hafızasının simge yapılarıyla birlikte İstiklal Caddesi’nde kültür sanatın yeniden canlanmasında önemli bir rol üstlenen Casa Botter, “Botter Sergileri” serisinin üçüncüsünü “Solo Botter: Komet”başlığıyla sanatseverlerle buluşturdu.
***
Asistan küratörlüğünü İrem Büşra Coşkun’un üstlendiği “Solo Botter: Komet” sergisi, 2022 yılında hayatını kaybeden sanatçının 1960’lı yılların sonundan başlayarak erken dönem örneklerinden “alto modern” adını verdiği beyaz fonlu kavramsal minimalist resimlerine uzanan özel bir seçkiyi izleyiciye sundu.
***
Gürkan Coşkun ya da bilinen adıyla Komet, 22 Temmuz 1941’de Çorum’da dünyaya geldi.
Sanatçı, sanatın farklı dallarında eserler verdi.
***
Komet, genellikle hayal ile gerçeği harmanladığı resim ve gravürleri ile tanınır.
“Komet”, “kuyruklu yıldız” anlamına geliyor.
Sanatçı, Mehmet Güleryüz'ün Güldüğüme Bakma adlı nehir söyleşisinde belirttiğine göre, ismini, "Bill Haley & His Comets" grubundan esinlenerek aldı. Sanatçı, daha çok bu isimle anılır.
***
1960-1967 yılları arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde eğitim gören Komet, Halil Dikmen ve Zeki Faik İzer atölyelerinde çalıştı.
Çeşitli insan görünümlerini karmaşık ve kalabalık gruplar halinde fantastik bir yönelimle tuvale yansıttı. Bu dönem resimlerinde en çok siyah rengi kullanan ressam; kırmızı, pembe ve sarılarla ölüm ve acı temasını vurguladı.
***
1960 sonrasında yükselen yeni figür hareketinin kendi kuşağından Burhan Uygur, Mehmet Güleryüz, Utku Varlık, Cihat Aral, Nevhiz, Aka Gündüz Temur, Alaettin Aksoy ve Oral Enuğur gibi, resimlerinde kendine gönderimli (oto-referential), duygulanımsal (affective) ve düşlemsel / gizemsel bir dünya kurmayı öngördü.
***
1971'de devlet bursuyla gittiği Paris'te Vincence Üniversitesi Plastik Sanatlar Bölümü'nde eğitim gördü.
İlk sergisini 1974'te Fransa'nın Rouen şehrinde açtı.
Bu tarihten itibaren Salon de Mai sergilerine düzenli olarak katıldı.
Paris'te bulunduğu sırada Rönesans öncesi İtalyan sanatını, Pompei resimlerini ve İtalyan Primitifleri'ni inceledi; bilinçaltının gizemli dünyası üzerine kurulu ancak gerçeklikle bağını koparmayan eserler vermeye başladı
***
1970 sonrası şekillenen eleştirel-politik figür resmi anlayışının en önemli temsilcilerinden biri olan Komet, gerçek ile düş gücünü, ciddiyet ile kuralsızlığı, melankoli ile absürtlüğü, gizem ile şiirsel bir evreni iç içe ören sıra dışı bir ressam olarak biliniyor.
Resim sanatını edebiyat, şiir ve felsefeyle yakınlaştıran, sadece tuvalde değil çağdaş sanatın video, enstalasyon ve performans gibi farklı ifade alanlarında modern yaşamın kural ve kalıplarını eleştiren, döneminin yerleşik sanatçı tanımını kırmaya çalışan disiplinlerarası bir kişiliğe sahipti.
***
Erken tarihli resimlerinde, göç ve birey-iktidar ilişkilerini hatırlatan kalabalık figür gruplarını resimleyen sanatçı, “Komet resmi” denilince ilk akla gelen kendine özgü düş imgeleriyle yüklü resim atmosferini de yine bu yıllarda oluşturdu.
1971 yılında devlet bursuyla gittiği Paris’te tüm yaşamı boyunca seveceği ve tekrar tekrar başvuracağı bir kaynak olarak gördüğü, erken dönem İtalyan Rönesans ressamlarını keşfetti.
***
Resimlerindeki figürler belirsiz bir olay örgüsü içerisinde masal ya da efsanelerdeki kahramanlar gibi hem herhangi bir insanı hem de hiç kimseyi temsil ediyor.
Bürokrat tipli erkekler, modern görünümlü kadınlar, birbirinden sevimli canlılar bazen bir orman peyzajının önünde bazen de medeniyetten uzak ıssız bir doğa kesitinin içerisinde var oluyor. Zaman duruyor, geçmiş ve gelecek sanki aynı kompozisyon ve olay örgüsü içerisinde akmaya başlıyor.
***
1973'ten 1981'e değin sırasıyla Yeni-Romantik, Yeni-Dışavurumcu ve Post-Modernist anlatımların egemen olduğu resimler yaptı.
1981'den sonra tümüyle bağımsız bir anlatım kurdu.
***
Türkiye'de on beş, Paris'te dokuz, Viyana, Salzburg, Lozan ve Brüksel'de ise birer kişisel sergi açan ressam ayrıca pek çok uluslararası sergiye katıldı.
***
Sadece resimde değil, edebiyat alanında da üretken bir isim olan Komet, 2004 yılında “Koşarak Geldim Çorabı Deldim" adlı anı kitabını yayımladı.
Önceki yıllarda çeşitli dergilerde yer almış şiirleri, 2007 yılında kitap olarak yayınlandı.
***
Prof. Dr. Kıymet Giray, “Düşler dünyasının gizil ressamı Komet” başlıklı makalesinde, sanatçı ile ilgili şu satırları yazar:
“Farklıdır Komet. Kendi dünyasının düşlerini kendi tasarlayan bir asi ressamdır.
Oysa o da ressam olmak için döneminin sanatçılarıyla aynı okullarda okumuş, aynı yolları izleyerek Paris’e gitmiştir. Komet (Gürkan Coşkun), 1971 yılında Paris’e, sanatın başkentine ulaşma hayaliyle giden sanatçıların arasına katılır. Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin burs sınavını kazanmaları halinde gönderilecekleri kenttir Paris. İster istemez resim öğrenimlerini müzelerde ve akademilerde pekiştirmeyi amaçlayarak yurtdışı konkurlarına ya da okulun seçmelerine katılan sanatçılar, bu yolu izlemek durumundadırlar. Komet de bu yolu izler. Biçemine yön verecek kaynakları önce Vincennes Üniversitesi’nde, ardından Paris Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda ve Gustave Singier Atölyesi’nde bulur.
Ancak onun sanat anlayışının kaynakları arasında en önemli sanatçı Max Ernst’tür. En etkilendiği eser de yine bu sanatçının İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından, bombalanan, yanan ve yıkılarak fosilleşen Avrupa kıtasını, dolayısıyla da dünyayı yorumlayan, ‘Yağmurdan Sonra Avrupa/Europe After the Rain’ adlı yapıtıdır. Arkadan gelen ışık, fantastik yaratıklar, gerçeküstü mekânlar, zamanlar ve figürlerden oluşan bu kompozisyon Komet’in biçeminin asal değerlerini belirler.”