1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Kayıp” Milletvekili Cengiz Ratip’in sevgili eşi Hayriye Hanım’ın ardından…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Kayıp” Milletvekili Cengiz Ratip’in sevgili eşi Hayriye Hanım’ın ardından…

A+A-

“Kayıp” Milletvekili Cengiz Ratip’in sevgili eşi Hayriye Hanım, geçtiğimiz günlerde vefat etti… Onunla tanışmak benim için büyük bir onurdu… Ailesinin acısını paylaşıyorum… Nur içinde yatsın Hayriye Hanım… Eşinin nerede gömülü olduğunu öğrenemeden, Cengiz Ratip’ten ve Turgut Sıtkı’dan geride kalanlar bulunamadan, 1964’ten beridir acı çeken ve eşinin bulunmasını bekleyen Hayriye Hanım, gözü açık gitti… Onca çabaya, yapılan onca kazıya karşın Cengiz Ratip ve Turgut Sıtkı’nın gömü yeri bulunamadı…

 

“DUVARIMIZ” FİLMİNDE KORKUNÇ CİNAYET ANLATILDI…

14 Şubat 1964’te Poli’den “kayıp” edilen Cengiz Ratip, öğretmen Turgut Sıtkı’yla birlikteydi… Poli’nin ortasında onlara kurulan pusu sonucu öldürülerek “kayıp” edilmişlerdi… Bu konuyu ilk kez işleyen de “Duvarımız” filmiyle Kıbrıslırum yönetmen Panikos Hristantu ve akademisyen-yazar Niyazi Kızılyürek arkadaşlarımız olmuştu… “Duvarımız” filminde Panikos Hrisantu bu korkunç cinayeti anlatıyordu… Panikos Hrisantu, Poli yakınlarında Latçi’de eski bir ambar bir lokantaya dönüştürülürken burada bulunan insan kalıntılarının da Cengiz Ratip ve Turgut Sıtkı’ya ait olabileceği kuşkusuyla durumu polise bildirmişti yıllar önce. Ve o kalıntıları filme de almıştı. Henüz Kayıplar Komitesi “aktif” olarak çalışmıyordu ve polis gelerek bu kalıntıları incelemiş ancak Panikos bu konuda herhangi bir sonuç elde edememişti…

 

BİR OTOBÜS DOLUSU POLİLİ KIBRISLIRUM’U SERBEST BIRAKTIRMIŞTI…

Cengiz Ratip iyi bir müzakereci ve arabulucuydu çünkü insani bir karakteri vardı… Poli’den bir otobüs dolusu Kıbrıslırum öğrenci, Dillirgalı bazı Kıbrıslıtürkler tarafından kaçırılarak rehin alındığında kendi canını tehlikeye atarak Dillirga’ya gitmiş ve onların serbest bırakılması için bu öğrencileri rehin tutan Kıbrıslıtürkler’i ikna etmişti… O dönem kaçırılıp “kayıp” edilen Kıbrıslıtürkler’e karşılık, bazı Kıbrıslıtürkler de bazı Kıbrıslırumlar’ı kaçırıyor ve rehin tutuyor, bunları “değiş-tokuş”ta kullanmak istiyordu. Ancak her iki taraftan da bu kaçırma operasyonları her zaman istenilen sonucu vermiyordu… Değiş-tokuş edilmek istenen kişilerin öldürülmüş olduğu anlaşılınca, taraflardan biri de ellerindeki esirleri öldürüp onları “kayıp” ediyordu… Dillirga’dan “kayıp” edilmiş iki Kıbrıslıtürk’e karşılık kaçırılan bu bir otobüs dolusu Polili Kıbrıslırum da, “değiş-tokuş” maksadıyla kaçırılmıştı anlatılanlara göre. Ancak Cengiz Ratip devreye girerek onların serbest bırakılmasını sağlamıştı…

 

KIBRIS CUMHURİYETİ MİLLETVEKİLİYDİ…

Cengiz Ratip yalnızca Kıbrıslırumlar’ın değil, çeşitli gerekçelerle o dönemin sıcak atmosferi içerisinde tutuklanan veya esir alınan bölgeden pek çok Kıbrıslıtürk’ün de hayatını kurtarmıştı. Bir toplum lideriydi ve saygın bir insandı… Sözü dinlenen bir kişiydi… Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir Milletvekili idi… 14 Şubat 1964’te tezgahlanmış olan bir “karışıklık”ta kendi arabasıyla yanına Turgut Sıtkı’yı da alarak Poli’ye gitmişti… Burada ona bir pusu kurulmuştu – Cengiz Ratip ve Turgut Sıtkı, henüz arabalarındayken, Poli’nin ortasında güpegündüz vurulmuşlardı.

 

ONU VURAN KAÇIP UZUN SENELER KIBRIS’A DÖNMEDİ…

Aslında Cengiz Ratip için daha önce de bölgenin Kıbrıslırum ileri gelen faşistleri “Vur” emri çıkarmışlar ancak Kıbrıslırumlar’la iyi ilişkileri, bir otobüs dolusu Kıbrıslırum’u kurtarmış olması vs. gibi nedenlerle hiçbir Kıbrıslırum onu vurmaya “gönüllü” olmamıştı… Ta ki A…’nın oğlu “gönüllü” çıkana kadar… Panikos’un anlattığına göre, sözkonusu şahıs, Cengiz Ratip’i vurmaya “gönüllü” çıkmıştı… Nitekim onu vurduktan sonra da Kıbrıs’tan ayrılarak Yunanistan’a gitmiş ve çok uzun seneler korkusundan Kıbrıs’a hiç ayak basmamıştı… Şu an hayatta mı, değil mi bilmiyorum… Ancak önemli olan tetiği çekenler kadar, tetiği çekme emrini verenlerdir diye de düşünüyorum… Her ikisinin de önemli olduğunu düşünüyorum…

 

BM GÜVENLİK KONSEYİ KARARI ÖNCESİ PROVOKASYONLAR…

Cengiz Ratip neden susturulmak istenmişti? Çünkü Cengiz Ratip adil bir insandı, bir toplum lideriydi, iyi bir arabulucuydu, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin dahil olduğu Üçlü Karargah’la birlikte ateşleri söndürmek, ortalığı yatıştırmak ve sükuneti sağlamak için canla başla çalışan bir kişiydi…

Ancak büyük çark dönmeye başlamıştı ve hedef yalnızca Cengiz Ratip de değildi – hedef her iki toplumda provokasyonlar yaratarak bölünmeyi, toplumların işbirliğini sonlandırmayı, kuşkuyu, kanı, katliamları genel bir “kabul”e doğru zorlamaktı… Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964 tarihli toplantısı ve meşhur kararı öncesinde, alabildiğine ortamı germekti… Nitekim provokasyonlar Şubat ayı boyunca Kıbrıs’ın çeşitli bölgelerinde sürdürüldü ve nihayetinde “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 186 sayılı kararı, 4 Mart 1964 tarihinde 1116 numaralı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin toplantısında Birleşik Krallık, Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye ve Yunanistan hükûmetlerine danışılarak Kıbrıs adası üzerinde bir Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün kurulması karar verildi. Ayrıca Türkiye'ye yönelik olarak kararın 1. maddesinde "uluslararası barışı tehlikeye sokacak herhangi bir harekatın yapılmaması" istendi. Birleşik Krallık, Türkiye ve Yunanistan arasında arabuluculuk amacıyla bir özel temsilci atanması kararı alındı. Karar tüm üye ülkelerin evet oyu ile alındı.” (Wikipedia).

 

EŞİNİ ALIP DEFNEDEMEDİ…

Sonuçta olan gene masum Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’a oldu: Öldürüldüler, Cengiz Ratip ve Turgut Sıtkı gibi “kayıp” edildiler ve biz hala onların nerede gömüldüğünü bulmak için aradan 61 sene geçmiş olmasına karşın uğraş veriyoruz… Hayriye Hanım’ın ömrü eşinin “kayıp” bedeninin nerede gömülü olduğunun bulunmasına yetmedi… Gözü açık gitti, tabir caizse… Eşini alıp defnedemedi…

Onunla ilk kez 2 Mayıs 2007’de Omorfo’daki evinde tanışmıştım… Kıbrıslıtürkler’in çoktan unutmuş olduğu “kayıp” Milletvekili Cengiz Ratip’le ilgili onunla röportaj yapmak üzere değerli arkadaşım Kıbrıslırum film yönetmeni Panikos Hrisantu’yla birlikte gitmiştik evine Hayriye Hanım’ın… “Kayıp” Milletvekili Cengiz Ratip’in sevgili eşi Hayriye Hanım, bizi sevecenlikle karşılamıştı… Onunla güzel bir röportaj yapmıştım o gün ve sonrasında düzenli olarak telefonda konuşmaya başlamıştık… Birkaç kez daha evine gitmiştim…

2009 yılında iki toplumun ilerici örgütleri olarak Lefkoşa’da Uzunyol’da bulunan “Barış Holü”nde bir etkinliğe imza atmıştık… Yaptığım röportajlardan ve araştırmalardan hareketle, iki toplumun barış insiyatifinden örgütler, çatışma ve savaş yıllarında birbirinin hayatını kurtaranlara ödül veriyordu. Ödül alacak olanlar arasında iki de “kayıp” şahıs vardı… Bunlardan biri Cengiz Ratip, diğeri de Stroncilo Muhtarı Stavros Poyrazis idi… Stroncilo Muhtari Stavros Poyrazis de hem 1963’te, hem de 1974’te köylüsü Kıbrıslıtürkler’in hayatını kurtarmış olduğu halde, Sinde ve Stroncilo’dan bazı Kıbrıslıtürkler onu 1974’te başka Kıbrıslırumlar’la birlikte alıp öldürmüşler ve “kayıp” etmişlerdi…

 

KENDİ CEBİNDEN İNSANLARA YARDIM EDERDİ…

Hayriye Hanım o anlamlı gecede okumam için bana bir mesaj vermişti ve Cengiz Ratip’i ödüllendirirken bu mesajı okumuştum. Hayriye Ratip şöyle demişti mesajında:

“Keşke sevgili eşim Cengiz Ratip öldürülmeseydi çünkü çok iyi bir insandı ve kimseye kötülüğü dokanmadıydı. Aksine herkese, Rum olsun, Türk olsun, her zaman yardım eden, çok fedakar, iyilik dolu bir insandı. Kendi cebinden insanlara yardım ederdi. Kendi akşamüstü eve dönüyor olsa bile, yolda yaya gördüğü insanları durur, arabasına alır, gidecekleri yere kadar götürür, sonar eve gelirdi.

Kim yardım istese çıkarır, kendi cebinden verirdi...

Keşke yaşasaydı ve bu teşekkür plaketini kendi eliyle alabilseydi...

Ve keşke o otobüsle beraber kurtarmış olduğu Polili Kıbrıslı Rumlar da nereye gömülü olduğunu bulmamıza yardım etseydi...

Cengiz Ratip’e en güzel teşekkür, bize nerede gömülü olduğunu bulmamıza yardım etmenizdir. Lütfen onu bulmamıza yardımcı olunuz ki isimsiz bir çukurda 45 yıldır yapayalnız yatmasın artık, bir mezarı olsun ve çocukları ve torunları mezarını ziyaret edebilsin...”

Sonraları Hayriye Ratip, değerli arkadaşımız Andreas Başis’le de bir video yaparak benzer bir çağrı yapmış ve bu mesajı sosyal medya platformu Facebook’ta yayımlanmıştı…

 

GÖMÜ YERLERİ DEĞİŞTİRİLDİ…

Ne yazık ki Kayıplar Komitesi’nin bütün çabalarına ve kazılarına karşın Cengiz Ratip’in gömü yeri bulunamadı… Bir Kıbrıslırum okurumuz da bize bu konuda yardım etmiş ve olası gömü yerlerini bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine henüz 2007-2008 yıllarında göstermişti. Cengiz Ratip ve Turgut Sıtkı “kayıp” edildikleri zaman, Üçlü Karargah onları aramaya başlayınca, ilk gömüldükleri yerden çıkarılarak başka bir yere gömüldükleri anlatılmaktaydı… Kıbrıslırum okurumuz bizi Pomo’ya götürmüş ve rahmetlik Kallis’e Cengiz Ratip ve Turgut Sıtkı’nın gömülmüş olabileceği bir yeri göstermişti… Pomo ormanında bir dönemecin altında bir yerdi bu. Orada kazı yapılmış, herhangi bir şey bulunamamıştı. Okurumuz, onları defnettiği söylenen Kıbrıslırum şahısla yeniden konuşmuş ve tekrar Pomo ormanına (Baf Ormanı) gitmiştik – bir dönemecin üstündeki bir ağacın altına gömdüğünü anlatıyordu gömen şahıs ve bu olası gömü yerini aramaya girişmiştik…

Kallis’in o günlerde ve sonralarında da bize anlattığına göre, o günlerde bölgedeki baraj yapım aşamasındaydı, o nedenle çeşitli kazılar yapılmaktaydı – Kallis, ikinci gömü yerinin bu baraj civarında olabileceğinden kuşkulanmaktaydı… Kallis göçüp gitti aramızdan, Hayriye Teyze göçüp gitti… Aradan 61 yıl geçti ve Kıbrıslıtürkler’in tek “kayıp” milletvekili Cengiz Ratip’in gömü yeri hala bulunamadı…

 

ONU YAŞATMAK İÇİN FAZLA ÇABA GÖSTERİLMEDİ…

Meclis’te kütüphaneye adının verilmesine de yardımcı olmuştuk. Uzun yıllar Yenidüzen’de yönetici olarak görev yapmış olan gazeteci arkadaşımız Burhan Eraslan’ın girişimleri ve bizim de yardımlarımızla Meclis Kütüphanesi’ne Cengiz Ratip’in adı verilmişti. O dönem Fatma Ekenoğlu Meclis Başkanı olduğu için bunu yapabilmiştik…  Kıbrıslıtürkler “kayıp” milletvekillerini yavaş yavaş hatırlamaya başlıyorlardı… Onca yıl unutulup gitmiş büyük değerlerimizden biriydi Cengiz Ratip ve onu evlatlarımıza anlatmak, onu yaşatmak, onun iyiliksever, insancıl karakterini çocuklarımıza tanıtmak için fazlaca bir gayle çeken olmamıştı ne yazık ki…

 

DERVİŞ ÖZER, HEYKELİNİ YAPTI…

Kıbrıs’ın en insancıl yazarlarından biri olan, on parmağında bin marifet olan Dr. Derviş Özer de birbirini kurtaran Kıbrıslıtürkler ve Kıbrıslırumlar’ı anmak üzere Cengiz Ratip’in de heykelini yapmış bulunuyor. Derviş Özer tarafından yapılan Cengiz Ratip, Stavros Poyrazis, Dr. Kostas Hacıgagu ve Alpay Topuz’un heykellerini ressam Nilgün Güney ve seramik sanatçısı Fotos Dimitriu’nun küratörlüğündeki “Acıdan Umuda” başlıklı iki toplumlu resim, heyel ve seramik sergilerimizde sergiledik, onların öyküleriyle birlikte. Sergiler Lefkoşa, Leymosun, Baf ve Larnaka’da açıldı ve önümüzdeki aylarda da bu sergileri başka noktalarda sürdürmeyi hedefliyoruz. İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Savaş Mağdurları örgütü Birlikte Başarabiliriz ve AKEL Yeniden Yakınlaşma Bürosu öncülüğünde açılan bu sergiyle birlikte Cengiz Ratip’i ve tüm kayıplarımızı anıyor, onların öykülerinden ve ortak acılarımızdan ortak geleceğimize yönelik dersler çıkarıp umutlar yaratmaya çalışıyoruz…

 

HOŞÇAKAL HAYRİYE TEYZE…

Şimdi artık Hayriye Teyze yok… 61 sene devam eden bekleyişi ve ızdırabı, sonsuzluğa gidişiyle birlikte sustu. Ama biz susmayacağız… Hayriye Teyze, hoşçakal… Seni tanımış olmak büyük bir onurdu benim için… İnsancıllığını, o temiz gülüşünü, sevecenliğini, misafirperverliğini asla unutmayacağım, seni hep kalbimde taşıyacağım… Nur içinde yat Hayriye Teyze… Sevgili eşin Cengiz Ratip ve hem Kıbrıslıtürk, hem de Kıbrıslırum kayıplarımızın bulunması için çabalarımızı devam ettireceğiz… Onların öykülerini anlatmaya devam edeceğiz… Ta ki cepheleşme ve düşmanlık yerine insaniyetin bu topraklarda değer kazanmasına kadar bizim ve bizim gibi barışseverlerin mücadelesi devam edecek…

 ncelikli-sayfa-16-hayriye-hanimin-2007de-evinde-cektigim-bir-fotografi.jpg

Hayriye Hanım'ın 2007'de evinde çektiğim bir fotoğrafı...

ncelikli-sayfa-17-hayriye-ve-cengiz-ratip-dugun-gunlerinde.jpg

Hayriye ve Cengiz Ratip, düğün günlerinde...

ncelikli-sayfa-16-sayfanin-ustune-saga.jpg

Bu yazı toplam 1597 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar