Hormonal doğum kontrol yöntemleri
1960’lardan beri var olan hormonal doğum kontrol yöntemleri günümüzde tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Peki nedir bu hormonal doğum kontrol yöntemleri?
Özünde hormonal doğum kontrol yöntemleri, kişinin hormonlarını düzenleyerek istenmeyen gebelikleri önlemeye yardımcı olan ilaçlardır. Haplar, enjeksiyonlar, implantlar, bantlar, vajinal halkalar dahil olmak üzere çeşitli şekilleri vardır ve kullanan kişilerin yaşam tarzlarına, sağlık ihtiyaçlarına göre seçim yapabilecekleri birçok seçenek sunarlar. Yaygın kullanımlarına rağmen hormonal doğum kontrol yöntemlerinin hala yanlış bilgiler ve yanlış anlamalar ile üzeri örtülüdür. Bazı insanlar doğum kontrol yöntemlerinden ahlaki çöküntüye açılan bir kapı gibi bahsederken, bazı insanlar da kadınları hormonla beslenen öfke canavarlarına dönüştüreceğinden korkmaktadır. Spoiler uyarısı, eğer kadınlar öfkeliyse bunun sebebi kullanılan doğum kontrol yöntemi değil genelde insanlardır.
Hamileliği önlemek için tasarlanmış küçük bir tabletin neredeyse 2000 kalorilik bir fast food hamburgerinden daha tartışmalı olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Doğum kontrolü yaptıran kadınlar, genellikle rahmin karaciğere yakın bir yerde olduğunu düşünen ve kendini ‘uzman’ ilan eden kişilerin istenmeyen tavsiyelerine maruz kalmaktadır. Aslında hormonal kontraseptifler regl dönemlerini düzenler, bazı kanserlerin risklerini azaltır, polikistik over sendromu (PCOS) gibi durumlara yardımcı olur ve istenmeyen gebelikleri önler. Yine de bazı insanların hala bu yöntemlerin doğal olmadığından güvensiz olduğuna veya kadınların doğurganlığını kontrol etmeye yönelik gizli bir planın parçası olduğuna inanıyor. Evet, hormonal doğum kontrol yöntemlerinin yan etkileri olabilir ve her kişiye uygun olmayabilir. Örneğin bazı kişiler duygusal yan etkiler yaşarken bazıları da ruh hallerinin doğum kontrol yöntemi ile dengelendiğini fark ederler. Bu durumdan dolayı kullanılacak olan yönteme doktor onayı ile başlanması gerekir. Kadınların kendi üreme sağlıkları üzerinde kontrol sahibi olmalarına ilişkin altta yatan toplumsal bir rahatsızlık var. Bazı kültürlerde doğum kontrolü hakkında konuşmak ahlaksızlığın itirafı olarak görülüyor. Fakat erkekler için performans arttırıcı ürünlerin reklamının yapılmasından herhangi bir rahatsızlık duyulmuyor. Modern toplumlarda dahi genç kızlar doğum kontrolü eğitimi yerine sanki tek başına irade biyolojiyi engellermiş gibi genellikle cinsel perhiz (kısıtlama) dersi alırlar. Eğer ilerlemek istiyorsak doğum kontrolü hakkında olağan ve gerekli bir sağlık konusu olarak rahatça konuşabilmeliyiz. Okullarda kapsamlı cinsel eğitim vermeli ve hükümetler utanmadan doğum kontrolü yöntemlerine erişim sağlamalıdır.
Hormonal doğum kontrol yöntemleri güvenli ve etkilidir. Ayrıca istenmeyen gebelikleri önlemenin ötesinde de faydalar sunar. Önemli olan her birey için işe yarayan doğru türü ve doğru dozu bulmaktır. Dolayısıyla, doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgi edinmekten çekinen herkes derin bir nefes alabilir. Çünkü bunlar sadece istek doğrultusunda kullanılan yöntemlerdir. Eğer erektil disfonksiyonu (penis sertleşmesinde zorluk) televizyon programlarında konuşabiliyorsak doğum kontrol yöntemleri hakkında da konuşabiliriz. Sonuçta bu konuda ne kadar çok konuşursak yanlış bilgilerin gücü o kadar azalır.