1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Hayata tutunabilmek
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Hayata tutunabilmek

A+A-

Bugünkü köşem, Mehmet Burhan’ın kaleminden…
Yaşadığımız gerçekliği öyle yalın, öyle samimi, öyle içten bir dille anlattı ki, satır aralarından hem kendi yüreğinin titremesi duyuluyor hem de bu toprağın ağır sessizliği.

Belki daha önce okudunuz.
Ama istiyorum ki daha çok insanımız bu satırlarla karşılaşsın; okusun, içine işlesin, yüzleşsin…
Paylaşsın, tartışsın, sorgulasın…
En önemlisi, hayatın telaşında unuttuğumuz o en değerli eylemi anımsasın: Düşünsün!

***
“Tatar, lideri olduğu halkını ve Cumhurbaşkanı olduğu devleti, Türkiye’nin son yıllardaki anlaşılamayan dış politikasının aparatına çevirdi.

Kıbrıs Türk varlığı ve bilinci adadan siliniyor.
Yerine başka bir şey yerleşiyor.
Şu an sahip olduklarımızdan hangisine, bundan bir iki yıl sonra da sahip olacağımıza dair hiçbir fikrimiz yok. Kimliğimiz, kazancımız, özgürlüğümüz, malımız, güvenliğimiz…”

***
“Nikos Hristodulidis ve Recep Tayyip Erdoğan…
Bu iki samimi beyefendi de kendi halklarının menfaatleri için, adanın olanaklarını kendi aralarında paylaşmaya niyetliler.
Artık bunu gizlemiyorlar.
Tatar bu masanın dışında kalmayı tercih ediyor.
O yüzden bu iki beyefendinin de favorisi.
Artık bunu da gizlemiyorlar.”

***
“Kuzey Kıbrıs Maltalaşırken, Kıbrıslı Türkler Gazzelileşiyor…
Liderimiz ise içinden geçtiğimiz durumun ciddiyetinden uzak bir görüntü çiziyor.
Daha kötüsü; Türk–Yunan çekişmesi bile bu adaya ağır gelmişken, Ortadoğu’nun en acımasız sorununu bu adanın sırtına yüklüyorlar.
Tatar ve Hristodulidis’in tutumları, çocuklarımızın geleceği için ciddi bir güvenlik sorununa dönüşüyor.
Boylarından, boyumuzdan büyük oyun oynuyorlar.”

***
“Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminin bu resmi ne kadar değiştireceği bilinmez. Gemimiz okyanusta o kadar kayboldu ki kaptan rotayı nasıl toparlar emin değilim. Bir liderin kaderimizi tamamen değiştireceği eşiği geçtik bana göre.
Hele kurtlar artık kümesteyken…
Ama şunu iyi anlamalıyız…
Artık derin siyasal önyargıların konforunda değiliz. Ne sağcısı, ne solcusu… Hayatta kalmayı başarabilecek bir refleksi, bir belirtiyi göstermek durumundayız. Bize önceki nesillerin bıraktığı bir yurdu ve kimliği devam ettirmek istiyorsak eğer…”

***
“Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi bizi bir anda işlerin doğru gittiği bir ülkeye çevirmez. Bunun için toplumun tüm katmanlarının istemesi ve harekete geçmesi lazım.
Ama bu kırılma bizi bir süre daha hayatta tutabilir.
Eğer niyetlenirsek, kaderimizi değiştirecek adımları atacak zamanı ve zemini bu topluma kazandırabilir.
Bu ada için çizilen resmin içine Kıbrıslı Türkleri sokabilir belki.
Çünkü Tatar’ın böyle bir endişesi yok.”

***
“Bu toplum 50 senedir tüm günahlarını siyasilerin boynuna yükledi ve arındı.
O yüzden tüm kötülüklerin sorumluluğunu siyasi inancın, rengin, ideolojinin öbür tarafına; ya da bizi çevreleyen denizin, sınırın ötesine atanlar daha fazla rağbet gördü.
Bunu daha yüksek sesle, daha kahramanca, daha ustalıkla ve daha estetik yapanlar kazandı.
Biz de aynı döngüyü besleyen siyasiler ve kanaat önderleriyle çevreledik etrafımızı. Hepten kilitlendik.
Tufan Erhürman, bu kalıbın dışında kalmayı tercih eden ender siyasetçilerden.
Hamasete bulaşmadan, başkalarının değerlerini küçümsemeden, hayali düşmanlar yaratmadan da bu işin yapılabileceğini gösterdi hepimize.
Her insan gibi hataları ve doğrularıyla…
Umarım bir sonraki liderimiz olur Tufan Hoca…
Umarım şimdiye kadar yaptığı gibi, daha büyük ezberlerimizi ve kabullerimizi de bozar…
Belki hep birlikte aynı yolu yürüyebileceğimiz yeni bir başlangıcın inancını yüreklerimize sokar…”

Bu yazı toplam 2471 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar