1. YAZARLAR

  2. Serkan Soyalan

  3. Doğa Alarm Veriyor
Serkan Soyalan

Serkan Soyalan

Doğa Alarm Veriyor

A+A-

Ülkemizde birçok bitki ve hayvan türü tükenmekte. Bunun nedeni de Kıbrıs’ın kuzeyinde “kalkınma” adı altında, doğaya her türlü müdahalenin yapılması. Tabii burada kalkınmadan ne anladığımız da çok önemli...

   Ne yazık ki doğamız, birkaç yüz gönüllü insan dışında neredeyse kimsenin umurunda değil. Devlet politikalarında doğa koruma tedbirleri ya yetersiz kalıyor ya da hiç uygulanmıyor. Önemsenmiyor...

   “Yatırım” diye diye, yıllar içinde ne dağ, ne taş, ne de bir karış toprak bıraktık... Adanın kuzeyi parsel parsel hunharca betona boğulurken sadece kendi yaşam alanlarımızı değil, nice canlının yaşam alanını da yok ediyoruz.

 

***

 

   Bilimsel çalışmalar da tehlikeyi açıkça ortaya koyuyor: Kıbrıs’ın kuzeyinde biyolojik çeşitlilik her geçen yıl daha da azalıyor.

   Bunun nedenleri arasında habitat kaybı, kaçak avcılık, su kaynaklarının azalması, kuraklık, yangınlar ve toplumsal bilinçsizlik yer alıyor. Buna ek olarak, devletin denetim mekanizmalarını etkili şekilde işletmemesi ve caydırıcı yaptırımların olmayışı, bugünkü vahim tablonun oluşmasına sebep oluyor.

 

***

 

   Kıbrıs’ın kuzeyinde doğal olarak yetişen tahmini bin 900 çeşit çiçekli bitki bulunuyor. Bilinen orkide türlerinin 30’u sadece burada yetişiyor. Dünyanın bir başka yerinde yetişmeyen, sadece burada bulunan 19 bitki türü var. Peki bunların, özellikle de endemik bitki türlerimizin kaçını koruyoruz?

   Her yaz aylarında cayır cayır yanan ormanlarımızla yüreğimiz parçalanıyor, kalan topraklarımız betona boğuluyor, yoklaşıyoruz. Bununla birlikte canlılarımızın yaşam alanlarını da yok ediyoruz. Örneğin kuş türleri ve sürüngenler giderek tükeniyor.

   Hızla artan betonlaşma ve plansız yapılaşma, bu zenginliği geri dönüşsüz biçimde yok ediyor. Birileri de bu doğa katliamından nemelanıp, ceplerini dolduruyor. Halbuki yapılaşmalar, planlı ve programlı olmalı. Bizdeki gibi gelişigüzel değil...

 

***

 

   Korumuyoruz, doğal zenginliğimiz olan doğamıza sahip çıkmıyoruz. Doğamızı yok ederken,  orada yaşayan canlılarımızı da tüketiyoruz. Yok ediyoruz...

   Kuş türleri, sürüngenler ve memeliler, yaşam alanlarını kaybettikçe hızla azalıyor. Örneğin, göçmen kuşların uğrak noktası olan sulak alanlarımız kuruyor veya dolduruluyor. Kaçak avcılık hâlâ ciddi bir tehdit oluşturuyor.

 

***

 

   Tüm bu gerçekler ortadayken, biz doğamıza gereken değeri vermiyoruz. Doğal zenginliğimiz olan ormanları, bitkileri ve hayvanları korumak yerine göz göre göre yok ediyoruz. Asıl acı olan ise çoğu zaman bunu umursamıyor, rahatsız bile olmuyoruz.

 

***

 

   Oysa doğa bizim için yalnızca bir manzara değil; suyumuzun, temiz havamızın, toprağımızın ve geleceğimizin teminatı.

   Sorunların çözümü aslında belli: daha güçlü çevre yasaları, etkin denetimler, doğa koruma bölgelerinin artırılması, eğitim ve farkındalık çalışmaları.

   Ancak bizi yönettiğini zannedenlerin bu sorunları görüp, bu sorunların üzerine üzerine gidip çözmesi gerekiyor.

   Tabii niyetleri varsa... Ve bu mevcut durumdan rahatsızsalar...

   Şahsen rahatsız olduklarını düşünmüyorum.

Bu yazı toplam 1206 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar