1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. CTP ve Planlı Ekonomi…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

CTP ve Planlı Ekonomi…

A+A-

CTP Başkanı Erhürman son günlerde yaptığı açıklamalarında planlı ekonominin önemini vurgulayıp, CTP’nin bu yönde çalışmalar yaptığını belirtiyor. Bu saptama da çalışma da Kıbrıslı Türklerin uzunca bir süreden beri yaşadığı ekonomik sorunlar ve istikrarsızlık bağlamında doğrudur… Zaten ekonomide uzun vadeli program ve planlar da sosyalist ülkelerde başlatılmıştı. Erhürman’ın açıklamalarından ekonomi programının henüz son şeklini almamış ve çalışmaların devam ediyor olduğu anlaşılıyor.

CTP’nin 1993’de yazılmış, yıllar için revize edilerek güncellenmiş bir uzun vadeli ekonomi programı ve planı vardı; özellikle 1994’de kurulan DP-CTP koalisyon hükümetinin ekonomik programına da kaynak olmuştu. Şimdilerde Pandeminin olumsuz etkilerinin ağır bastığı küresel ve Kuzey Kıbrıs ekonomik iklimleri göz önüne alındığında yeni bir ekonomi programının hazırlanması zorunlu hale gelmiştir. CTP’nin hazırlayacağı uzun vadeli ekonomi programı çokça yorumlanacaktır mutlaka, olumlu olumsuz yorumlar ve saptamalar da yapılacaktır mutlaka; bütün bunlar tartışma konuları olacaktır. Bir nokta ise tartışma dışı kalacaktır: Uzun vadeli ekonomi programı ve planı hazırlamak, ekonominin içinde bulunduğu dar yollardan büyük hedeflere ulaşmak için en önemli vasıta olacaktır.       

Pandemi öncesinde de Kuzey Kıbrıs ekonomisi kötü durumda idi; TL’nin istikrarsızlığı Pandeminin yarattığı ekonomik sorunları daha da azdırdı. Ekonominin mal ve hizmet üreten ve tüketen unsurları geleceği okuyamıyorsa, pazar faaliyetleri azalır, durağanlaşır ve ekonomi depresyona girer; ardından da toplumsal deşpresyon başgösterir… Bir de ekonomi herhangi bir plana göre yönetilmiyorsa, rastgeleliğe bırakılmışsa, el yordamı ile yol bulmaya çalışılmışsa, Kuzey Kıbrıs ekonomisini bilmeyenlerin uzaktan gazel okumasıyla yönlendiriliyorsa Pandeminin ve değer yitiren TL’nin ekonomi üzerindeki kötü etkileri solda sıfır kalır… 

Dolayısıyla, ekonomik kriz ortamından çıkabilmek için ekonomiyi yönetenlerin ekonominin temel unsurları olan üreticilere ve tüketicilere geleceğe dair bir programı göstermelidir; çıkış yolu budur. Ekonomiyi ayağa kaldırmak ve sürdürülebilir yapabilmek için kısa-orta-uzun vadelerde neyi nasıl yapacaklarını bu unsurlara gösterebilmelidir. Tüketici, ekonomik durumunun geleceğine dair endişe duymazsa ve hatta sürdürülebilir büyüme vaat eden bir uzun vadeli ekonomi programı uygulamasına başlandığını görürse kendi ekonomik gücü oranında pazar faaliyetlerine katılmakta ürkek ve çekingen olmayacaktır. Uzun vadeli ekonomi programını gören, bilen, okuyan üretim güçleri de pazar faaliyetlerinin artacağını görebiliyorsa, kısa-orta-uzun vadede pazarın ihtiyaçlarının nasıl gelişeceğini okuyabiliyorsa, pazara sunumlarını ve bu sunumlar için gerekli yatırımlarını planlayabilecektir.

CTP Kuzey Kıbrıs ekonomisini şimdiki darboğazlardan çıkarmak için doğru strateji ile yola çıkıp ilk adımı atmıştır. Gerisi artık ekonomi programın yazılmasının tamamlanmasında, kısa-orta-uzun vadeler olarak stratejik planların hazırlanmasında, uygulamaya dair eylem planlarının çıkarılmasında… Buraya kadar genel durum üzerinde duruldu… Ama bu işin bir de ideolojik yaklaşımı var… CTP bir sol partidir ve hazırlayacağı ekonomi programı da çağdaş sosyalist ilkeler bağlamında olacaktır. Programın hazırlamasını, kayda alınmasını konularında bilgili, deneyimli ve uzman kişiler yapacaktır mutlaka; yani teknik bir kadro ile uzun vadeli bir ekonomi programı teknik olarak hazırlanmış olacaktır. Bu programa siyasi rötuş yapmak, hükümetlerde CTP’nin ait olduğu ideoloji temelinde uygulamak ise, yani ‘Teknik’ programa ‘Siyasi’ kimlik kazandırmak ise partinin yetkili organlarının görevidir. 1993 yılında hazırlanmış olan ekonomik ‘teknik’ program partinin Merkez Yönetim Kurulu’nda defalarca tartışılmış, Parti Meclisine (PM) iki defa sunulmuş, bu süreçlerin sonunda aldığı siyasi katkılarla sonuçlanmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştı. Zaten partiyi bağlayan bir program olabilmesi için PM onayından geçmesi gerekiyor; PM de elbette partinin siyasi kimliğine koşut bir ekonomi programını onaylayacaktır.
İşin zor tarafı da bundan sonra başlar… PM katkısı ve onayı ile ortaya çıkmış olan uzun vadeli ekonomi program ve planını kamuoyu ile paylaşmak, muhatap meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri ve sendikalar ile bu programı paylaşmak, onların eleştirilerini ve katkılarını not etmek ve programı CTP’nin siyasi duruşu bağlamında daha da iyileştirmek… Ve o kitleleri bu programın kısa vadede ekonomiyi ayağa kaldıracağına, orta vadede düze çıkaracağına ve uzun vadede de sürdürülebilir büyüme dönemine girileceğine ikna edebilmek…

CTP’nin uzun vadeli ekonomi program ve planına verdiği önem, uzun süreden beri hasta olan ekonomi için doğru reçetedir; programı hazırlamak da tedaviye başlamak olacaktır. Ondan sonra gelsin CTP hükümetleri de Kuzey Kıbrıs’ın ekonomideki makus talihi değişsin…        

Bu yazı toplam 1208 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar