1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Büyüklere masallar
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Büyüklere masallar

A+A-

Geri kalmış bir ülkenin çocuklarıyız biz…

Ekonomik göstergeler değil sadece geri kalmışlık kriteri…
Eğer öyle olsaydı kimi petrol zengini Arap ülkeleri ‘gelişmiş’ kategorisine girerdi.
Düşünce sistematiğimizden tutun da, yaşam biçimimize kadar işlemiş durumda geri kalmışlık.
Bu bir ‘kader’ midir?
Dünyaya yön veren güçlerin çıkarı bu coğrafyada ‘dirlik-düzenlik’ olmamasını gerektiriyor.
Mısır’da, Libya’da, Fas’ta, Tunus’ta…
Sudan’da, Sierra Leone’de, Nijerya’da…
Lübnan’da, Suriye’de, İsrail-Filistin’de…
Bahreyn’de, Sudan’da, Türkiye’de, Kıbrıs’ta…
Her birinde bir ‘sorun’ olmalı!
Ama etnik, ama dini, ama bölgesel, ama feodal…
Bir sorun çözülürse eğer, bir başkası başlar!
Tamamen tesadüf(!) eseri…
**
Kıbrıs’a bakalım.
Adada hiç sorun bitti mi?
‘Akdeniz’in fahişesi’yken de sorunluydu Kıbrıs, ‘batmayan uçak gemisi’ sıfatını kazandığında da…
Kabahat Tanrıça Afrodit’te midir, yoksa adanın sahiplerinde mi?
Etnik kökeni farklı iki toplum var.
Soğuk savaş döneminde çatıştırılmaları gerekiyordu. ‘Bölün’ dediler, bölündük.
Yönettiler.
Birbirimizi kestik. Çocuklarımıza sadece ‘onların kestiklerini’ öğrettik!
Şehitlerimiz, kayıplarımız oldu. Çocuklarımıza sadece bizim şehitlerimizi, kayıplarımızı öğrettik!
Geleceğe kin tohumları ektik.
Soğuk savaş bitti ama, Afrodit hala kötü yolda!
**
Geri kalmış ülkelerde ‘yalanlar’ ve ‘masallar’ çok önemlidir.
Toplumları onlar yönetir.
Yalanlara ve masallara inanma oranı pek yüksektir.
Bizde de öyle…
Mesela Kıbrıslı Rumlar için bundan 5 sene öncesine kadar Kıbrıs sorununun çözümü demek “Herkesin eski köyüne dönmesi” demekti!
Şimdi bu cümleyi kuran Kıbrıslı Rum sayısı birkaçı geçmez!
Kıbrıslı Türklerin “Bir çakıl taşı vermeyiz” sloganı ne oldu peki?
‘Eski köy’ de unutuldu, ‘çakıl taşları’ da!..
Hepsi bir ‘masal’dı çünkü…
**
“Kıbrıs sorunu ne zaman çözülür?” sorusunun yanıtını biliyorum galiba…
Ne zaman ki iki toplum da yalanlara ve masallara inanmaktan vazgeçer, o zaman!..
Fikir öncülerine düşüyor görev öncelikle…
Politikacılar, sivil toplum yöneticileri, akademisyenler, medya…
Yalanlardan ve masallardan kurtulmanın yolu, insanlara ‘doğru yol’u göstermekten, ‘gerçek hikayeler’ anlatmaktan geçiyor.
Yoksa bizim coğrafyada çatışma kültürü hala çok lazım!
Çözümsüzlüğü ‘dış telkinler’ değil, ‘iç dinamikler’ bozabilir ancak…
Ve belki de ‘iç dinamikler’ de kendi yalan ve masallarının esiridir farkında olmadan…

Bu yazı toplam 1987 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar