1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Boşa edilen TMT yemini!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Boşa edilen TMT yemini!

A+A-

Kapitalist veya sosyalist; hiç fark etmez!
Doğru, dürüst ve ahlaklı bir devlet yapısı, özellikle özel sektör çalışanlarının ezilmesine müsaade etmez…

-*-*-

İş insanlarımıza bu konuda bir soru sorarsanız, “… Kıbrıslı çalışan bulamıyoruz; bizim işimiz zor, günde 8 saat ile bu iş dönmez” gibi “haklı!!!” açıklamalar yaparlar!

-*-*-

Market çalışanı bir Türkmenistanlı kadına geçenlerde günde kaç saat çalıştıklarını sormuştum…
“Sabah 7, akşam 10, haftada bazen 6, bazen 7 gün” demişti!

-*-*-

Dün bu kadını, komşu markette çalışırken gördüm; “buraya geldim abi” dedi…
“Daha iyi maaş herhalde” dedim…
“Yoook, günde en fazla 8 saat çalışacağım, aynı maaşı alacağım” dedi…

-*-*-

Pazar günleri çalışmak yasak mı?
Bayram günleri çalışmak yasak mı?
Perşembe günleri berberler tatil mi?
Cumartesi öğleden sonrası?

-*-*-

Özel sektör kimsenin umurunda değil!
Hepsinden acısı, özel sektörde çalışanların tahminime göre büyük çoğunluğu KKTC vatandaşı da değil!

-*-*-

Kölelik mi?
Kesinlikle kölelik!
Bir çok evde çalışan yabancı kadınlar var…
Bahçıvanlar var…
Çoğu bahçıvan, birden fazla iş yapıyor; ayrıca bir belediyede ya da özel şirkette de çalışıyor…
Elektrikçi, su tesisatçısı da çok tanıdığım var; aynı şekilde yaşamaya çalışıyor…

-*-*-

Çok sayıda BRTK çalışanı, özelde de iş yapıyor…
Devlet çalışanı doktorlarımızın sanırım tamamı, ya özel hastanede, ya da özel klinikte “hizmet” satıyor.
Çok sayıda devlet öğretmeni özel ders veriyor…

-*-*-

Onlarca polis biliyorum; çiftçilik – hayvancılık yapıyor…
Yıllar önce bir makinist tanımıştım; dükkanında 24 saat hizmet veriyordu ama aynı zamanda devlette de memurdu…

-*-*-

Kaçak çalışanlar mı?
Şu anda inşaat, yol temizliği, kol kuvvetine dayalı her iş; Asyalı ya da Afrikalı “kaçak işçiler” tarafından yapılıyor…

-*-*-

Herkes bu durumun farkında mı?
Farkında!

-*-*-

Peki okullar ne olacak?
Parası olan çocuğunu özel okulda okutmaya devam edecek; olmayan mecburen devlete çekecek…
Borçlanabilirse borçlanacak ki Türk Lirası borç veren banka da yok!

-*-*-

İlaç var mı?
Çok sevdiğimiz bir meslek büyüğümüz kanser hastası…
Devlet ilacını karşılayamadı…
Öyle yaptılar, şöyle yaptılar ilaç birinin çantasında Türkiye’den getirildi…

-*-*-

Çok sevdiğimiz bir kardeşimiz, devlette insülin kalmadığını ve 2 bin TL’ye özelden satın aldığını anlattı…
Peki parası olmayan?
Tanıdıkla Türkiye’den getirtemeyen?

-*-*-

Bir başka arkadaşımın oğlunun dikkat dağınıklığı var ve her gün, aynı saatte hatta aynı dakikada aynı ilaçtan alması lazım!
İlaç yok!

-*-*-

Peki ne var bu ülkede?
Pahalılık var!
TL’nin her gün değer kaybı ile birlikte yükselen fiyatlar var!
Enflasyon, canavar olmanın ötesinde bir mertebeye ulaşmış durumda!

-*-*-

Başka ne var?
Mesela Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “taç giyme törenine” katlan cumhurbaşkanımız var; başbakanımız var!
Üstelik, her ikisi de, her an, taç giyme törenine katıldıkları efendinin iki dudağı arasından çıkacak birkaç kelime ile koltuklarından atılabilir!

-*-*-

Camilerin, dağdaki bayrağın lambaları yanıyor; yollar ışıksız!
Külliye inşaatı devam ediyor, yolları, tarihi ve turistik yerleri, hastaneleri, acil servis hizmetlerini yerine getirecek inşaatlar için tıpkı para yok!

-*-*-

Daha daha ne var?
Egemen, eşit ve bağımsız bir devletimiz var; adı da KKTC!
Golyandro sapı mı desem, zurnanın son deliği mi desem, bilemiyorum!
Aynı zamanda hiç anlatamıyorum!
Çünkü “anlamak isteyen Kıbrıslı” hiç yok!
Kalmadı!
Tükendiler, tükendiler!
“Kıbrıs Türk varlığını” korumak için yemin etmişlerdi ya…
TMT yemini canım… O da boşa gitti ya neyse!
Hayatta kalan TMT’ciler düşünsün!
Gariplerim!


Tek kadınla kabine!

Tayyip Erdoğan yemin etti ve görevine başladı…
Yeni kabinesini de açıkladı…

-*-*-

Yeni kabinede, sağlık ile turizm bakanları dışındaki herkes değişti…
Bizi en yakından ilgilendiren, haliyle Fuat Oktay ve Mevlüt Çavuşoğlu’ydu, artık yoklar…

-*-*-

“Bizden kim sorumlu olacak?”
Bu sorunun yanıtı, bu yazıyı yazdığım ana kadar bilgime gelmemiş bir şeydi…
Ama artık Fuat Oktay yok!
Yeni bir “abimiz” görevlendirilecek!

-*-*-

Neden abi?
Çünkü
Kabinede tek bir kadın var O’na da, eminim, “KKTC’ye sen bak” denmeyecek…
Kabinede tek bir kadın olması mı?
Son derece ilkel!
Kadına verilen ve bundan sonra verilecek değerin “açık göstergesi”…
“Yuh”luk bir durum!

-*-*-

Milli Savunma Bakanı da değişti…
Genel Kurmay Başkanı, yeni bakan oldu…
Şimdi, yeni bir de Genel Kurmay Başkanı atanacak…

-*-*-

Başka?
Efendim yeni Maliye Bakanı Mehmet Şimşek!
Şimşek, İngiliz vatandaşı…
Ersin Tatar gibi…
Ve tıpkı Ersin Tatar gibi, örneğin faizlerin indirilmesinin yüksek enflasyonla mücadelede “yapılmaması gereken bir hata” olduğuna inanıyor (du)…
Evet, Tatar da Şimşek de 6 – 7 yıl kadar önce yaptıkları açıklamalarda faizlerin yükseltilmesinden yana olduklarını vurguluyorlardı…

-*-*-

İşte burası çok önemli!
Şimşek, şimdi ekonominin – maliyenin sorumluluğunu üstlenirken, kendi görüşlerini mi savunacak yoksa Erdoğan ne derse mi?
Yani Şimşek, vatandaşı Tatar gibi mi olacak yoksa “TC Merkez Bankası politika faizi uzmanların görüşleri doğrultusunda, yüzde 8,5’ten yüzde 35’e kadar çekilecek mi?”
İzliyoruz!

-*-*-

Haaa son bir not: Yemin törenine Batı taraftan bir tek NATO Genel Sekreteri katıldı… Dünya devlerini temsilen hiçbir lider törende yoktu…
Rusya’dan da yoktu, Çin’den de…
Hatta Suudi Arabistan, Katar ve BAE’den de…
Törene katılanlar, tabiri caizse, dördüncü lig takımlarının kulüp başkanları ama bazılarının saha çizicileri ile malzemecileriydi…
Bu da neyin işaretiydi peki?
1 – Erdoğan’ın seçilmesi pek onaylanmadı.
2 – TL, değer kaybetmeye devam eder.

whatsapp-image-2023-06-04-at-12-22-01.jpeg 11-web.jpg

Yenidüzen’in bugünkü ön sayfası harikaydı… Bisiklete talep, tüm Dünya’da artıyor… 2020 yılında bisiklete o kadar çok talep oldu ki birçok üretici bu talebe yetişemedi. Küresel bisiklet pazarının yaklaşık 55 milyar ABD doları olduğu tahmin ediliyor… 2026'da bu rakamın 80 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Yakıt fiyatları yükselmeye devam ederken ve ekonomik belirsizlik arttıkça, insanlar yeniden uygun fiyatlı, erişilebilir ve temiz ulaşım şekli olan bisiklete dönmeye başladı… Bununla birlikte, dünya genelinde bisiklete binmeye yönelik bu kitlesel değişime rağmen, birçok şehir hala herkes için gerçekten güvenli, verimli ve sürdürülebilir hale getirmek için gerekli altyapıya sahip değil. KKTC, bisiklet kullanımı açısından altyapısı sıfır olan ülkeler arasında… Yollar son derece güvensiz… Lükse, konfora, affedersiniz büyük abdeste bile otomobille gitmeye alıştık… Bu alışkanlığı değiştirelim derim…

Bu yazı toplam 2997 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar