Serkan Soyalan

Serkan Soyalan

Balance

A+A-

   Ercan Havalimanı’nda geçtiğimiz haftalarda açık olan üç sergiyi ziyaret ettim.

   Bunlar Inna Bandura’nın “Balance”, Sema Özdemir Akbel’in “Bir Sanat ve Hayat Yolcusu” ve Kültür Dairesi’nin “Ödüllü Fotoğraflar” sergileri…

  

***

   İlk olarak “Balance” (Denge) sergisinden bahsedelim biraz.

   Uluslararası başarıya kavuşmuş bir isim Inna Bandura…

   Resimleri birçok ülkede sergileme almış, son olarak da katıldığı “London Time Talent 2024” yarışmasında grafik sanatlarda birincilik ödülü almış.

 

***

   Sanatçının 9 tuvalden oluşan “Balance” isimli sergisi Ercan Havalimanı Giden Yolcu bölümünde açılırken, ödüllü tuval resmi de ülkemizde ilk kez Ercan Havalimanı’nda sanatseverlerle buluşmuştu.

   Bu tuval resmi, “Beyin nöronlarını ve buna bağlı olarak insanların hayatındaki senaryoları, durumları yağlı boya ile tuvale aktarılmasını” anlatıyor.

 

***

 

   Burada sanatçıya bir paragraf açmamız gerekirse, hakkında şunları söyleyebiliriz:

   Inna Bandura, resim çizmeye 15 yaşında başladı ve 10 yılı aşkın bir süre önce de tuval üzerine yağlı boya yapmaya geçti.

   Son birkaç yıldır oda duvarlarına akrilikle resim yapmaya da başlayarak birçok hotel duvarlarına resimler çizerek boyamaya başlayan Inna Bandura, bu koleksiyonu uluslararası “Golden Time Talent” yetenek yarışmasında ödüle aday olarak gösterildi.

   2024 baharında yarışmaya dünya ressamlar jürisinden yüksek not alarak Grand Prix yarışmasına katılmaya da hak kazanan Inna Bandura’nın yapmış olduğu tablolar Ukrayna’daki birçok sanat galerisinin yanı sıra Bulgaristan’ın Sofia kendindeki müzede ve İspanya’nın Tenerife kentinde yer alan sanat galerisinde sergileniyor.

 

***

   Havalimanlarının sanat koleksiyonlarına yer vermesinin önemli olduğunu düşünüyorum.

   Gelişmiş ülkelerdeki birçok havalimanı, yolcuların yalnızca seyahat etmek ya da uçuş saatlerini beklerken alışveriş yaptığı bir yer olmaktan çıkıp, aynı zamanda önemli sanat eserlerinin sergilenebileceği bir mekân olarak da kullanılıyor.

   Bu havalimanı içinde uzun süre beklemek zorunda kalan yolcuların, bu sanat eserlerini ziyaret etmelerini ve zamanlarını daha verimli geçirmelerini de sağlıyor.

   Hal böyle olunca mimari ve estetik yapılarıyla göz dolduran havalimanları aynı zamanda sanatsal yapılarıyla da cezbedici ve göz alıcı olabiliyor, milyonlarca yolcunun kullandığı havaalanı mekânları bir nevi sergi salonuna, sanat galerisine dönüşebiliyor.

 

***

   Inna Bandura’nın sergi açılışında konuşan T&T Havalimanı İşletmeciliği Genel Müdürü Serhat Özçelik de, Ercan Havalimanı’nda sanatı ve sanatçıyı görünür kılmak, sanatçıların eserlerini sergileyerek, yerli ve yabancı yolcular ile tanıştırmaya devam ettiklerini ifade etti.

   Özçelik konuşmasında, “Ercan Havalimanı’nda sosyal sorumluluk projelerimiz çerçevesinde sanata ve sanatçıya olan desteğimiz devam ederken, yerli ve yabancı tüm sanatseverlerin eserlerine ev sahipliği yapmayı da sürdürüyoruz. Havalimanımızın sergi alanı tüm sanatseverlerimize ve sanata değer katan yerli ve yabancı herkese açıktır. Yeni havalimanımızda birçok sergiye ve yerli kültür olaylarına ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz” dedi.


Ödüllü Fotoğraflar

Inna Bandura’nın sergisinin ardından bu kez de havaalanı içinde açılan, Kültür Dairesi “Ödüllü Fotoğraflar” sergisini ziyaret ettim.

   Birbirinden güzel fotoğrafların sergilendiği bu sergide, fotoğrafları sergilenen isimler şöyle oldu:

   Kenan Hürdeniz, Buket Özatay, Altuğ Galip, Başar Taşlı, Atila Karaderi, Hasan Bağlar, Neslihan T. Tülbentçi, Yıltan Taşçı, Jason Caner Özege, Engin Arca, Veysi Canateş, Lisani Otağ, Mehmet Gökyiğit, Fatma Arca, Tevfik Ulual, Alev Emre Gürsev, Emel Sefer, Nilgün Ortaş, Ulaş Sönmez, Mehmet Hoca ve Kutlay M. Halseven.

   Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir sergi… Umarım tüm bölgelerde, halka açık yerlere de taşınır.

 

***

   Ve havalimanındaki son sergim de, değersiz olarak görülen birçok nesneyi, sanat eserine dönüştüren Sema Özdemir Akbel’in sergisi oldu.

   Akbel, kendi sanatını şu sözlerle anlatıyor:

   “Atıl kalmış ya da önemsiz diye atılmış hurda veya metal parçalarına baktığımda onun kendimce dönüştürülmüş halini görüyorum, ona hayat kattığım için kendi ruhumdan bir parçayı da orada bırakıyor, hayal ediyor ve o mekânı yansıtan eserler yapıyorum.”

   Akbel’in eserlerini gezerken, bizlerin değersiz bir çöp olarak gördüğümüz birçok nesnenin, nasıl sanat eserine dönüşebileceğini gördüm. Büyük emek var ortada… Etkilendiğimi söylemeliyim…

resim-007.jpg


Erenköy Lisesi’ndeydik

Adanın en sevdiğim bölgelerindendir Karpaz…

   İnsana huzur verir, ruhunu temizler.

   O yüzden Erenköy Lisesi’nden gelen teklifi hiç ikiletmeden kabul edip, Çamay Çiçekseven’le birlikte düştük yola.

  

***

   Erenköy Lisesi’nin “15. Kültür, Sanat ve Felsefe Haftası” etkinlikleri kapsamında, öğrencilerle buluşacaktık.

   Her zaman önünden geçerken, kafamı böyle sağa çevirip de baktığım, hep de konumu itibarıyla da “Memleketin en güzel konumuna sahip okulu” dediğim bir okuldu Erenköy Lisesi.

   İşte bu güzel okula ilk kez gitmenin heyecanı vardı içimde, direksiyon başına oturduğumda.

 

***

   Bu yıl 15’incisinin düzenlendiği bu kültür, sanat ve felsefe haftası yine dolu dolu ve büyük bir heyecanla gerçekleşti.

   Çokça sıkıntının yaşandığı bu ülkede, böylesi dolu içerikli bir haftanın organize edilmesi, hem de 15’inci kez yapılması, takdire şayan.

   Bu organizasyonda emeği geçen başta okul müdürü Mustafa Çırakoğlu olmak üzere, tüm öğretmenlere, öğrencilere, okul aile birliğine yürekten teşekkür ediyorum.

     

***

   Şiiri konuştuk gençlerle, gazetecilik mesleğini anlattık… Onların sorularını cevaplandırdık…

   Işıl ışıldı gözleri… O ışıltıyı görünce yeniden umutlandım, yarınlara dair.

   Bu topraklar bir gün aydınlıkla yeşerecekse, işte bu gençlerin eliyle olacaktır o aydınlık yeşermesi.

   İçimiz dolu, huzurla ayrıldık Erenköy Lisesi’nden ve yeniden buluşmak için de sözleştik.

   erenkoy.jpg

Bu yazı toplam 2238 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar