1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. 35 Milyar Doları Kim Ödeyecek?
Ünal Fındık

Ünal Fındık

35 Milyar Doları Kim Ödeyecek?

A+A-

İddialara göre Kıbrıs sorununun çözüm maliyeti 35 milyar dolar. Bu maliyeti de birilerinin ödemesi gerekir.
Peki kim ödeyecek?
BM Genel Sekreteri’nin bu konudaki özel temsilcisi Espen Bart Eide önceki gün Anastasiadis’le yaptığı görüşmeden sonra basına yaptığı açıklamada bu amaçla Newyork’a gideceğini ve çözüme destek verenlerden destek isteyeceğini, fon oluşturmaya çalışacağını söyledi.
Bir gazetemiz de bu habere bir de rakam ekledi. Başlığı da bu rakama dayandırdı. “Bir kaynak” diyerek adını vermeden bu kaynağa dayandırdığı haberinde söz konusu maliyetin yaklaşık 35 milyar dolar olduğunu ve bununla mülkiyet sorununun çözülebileceğini iddia etti.
Çözümün elbette bir maliyeti olacak. Bunu da en başta çözüme destek veren BM, AB, ABD ve garantörler İngiltere, Türkiye, Yunanistan ödeyecek. Ama her şeyden önce biz Kıbrıslılar ödeyeceğiz. Bunu da bilmemiz gerekir.
Ben yukarıdaki rakamın nasıl hesaplandığını bilemem. Gazetede herhangi bir detay da verilmedi. Zaten haberin içeriği de rakamdan çok olayın kendisiydi. Yani Eide’nin bu konuda bir fon oluşturmak için Newyork’ta girişimler yapacağını açıklaması.
Ama gazete haberin başlığına 35 milyar dolar rakamını koyarak çözüm isteklilerini bu işin olmayacağına inandırmaya çalışıyor.
Bir başka yönden de uluslararası çözüm destekçilerine “verin 35 milyar doları, ödeyin Rumlara mülklerinin karşılığını biz de çözümü sağlayalım” demeye getiriyorlar.
Dahası anladığım kadarıyla bu 35 milyar doların içinde hem Rumların kuzeyde bıraktığı mallar, hem de Türklerin güneyde bıraktığı mallar ve tabii çözümden sonra yer değiştirmek durumunda kalacak olan insanımız için yapılacak yeni yerleşim yerlerinin maliyeti ile kapalı Maraş’ın restorasyon maliyeti de var.
Abartılı mı?
Bilemiyorum. Ama bu rakam bana biraz abartılı geldi. Bana göre öncelik Rum ya da Türk mallarının ödenmesinde değil yukarıda belirttiğim yerinden olacak kişilerin yeniden yerleşimi için gerekecek maliyetle, kapalı Maraş’ın restorasyonu için gerekecek maliyettedir.
Mülkler ise önce karşılıklı takas edilecek, fazladan mal alanlar ya iade edecek, ya da karşılığını ödeyecek ve son olarak güneyde malı olmayanların ya da TC göçmenlerine verilen malların durumu gündeme gelecek. Muhtemelen bu konu da TC ile KKTC tarafından çözümlenecek bir sorundur.
Yani abartılı değilse 35 milyar dolarlık maliyetin karşılanabilmesi için çeşitli alternatifler var ve bütün bu alternatifler masaya konacak.
Elbette çözümün sponsörlerine de ihtiyaç var ve Eide bu amaçla Newyork’ta temaslar yapacak, konuyu üst düşeyde gündeme getirecek, çözüm destekçilerine de “pamuk eller cebe” diyecek.
Hatırlarsınız Annan Planı referandumunda yine sponsörler vardı ama toplanacağı öngörüle para çok çok azdı. Hatta bırakınız 35 milyar doları yanlış hatırlamazsam birkaç milyon doları aşmamıştı.
Ama o dönemde Rum tarafından hayır çıkacağını hemen herkes biliyordu bu nedenle çok da önemsemediler diye düşünüyorum. Ama bu kez iş ciddiye gidiyor o nedenle bağışçıların daha cömert davranacağını düşünüyorum.
Ama bir gerçek var. Bu da çözümün bir maliyetinin olduğu gerçeğidir. Bunun için de bir fon oluşturmak gerekir. Bu fona da herkes katkı yapmalıdır. Ama en başta da biz Kıbrıslı Türklerle, Rumlar bu fonu oluşturacak kaynakları ortaya koymalıdır.
Açıkçası “dünya çözüme destek veriyor öyleyse bedelini nakit olarak ödesin” yerine “onlar desteklerini nakit olarak ortaya koysun ama biz de elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyelim” demek gerekir.
Unutmayalım çözümsüzlük belirsizliktir, çözümse çocuklarımızın geleceğidir. Böyle bir gelecek için elimizi taşın altına koymaya değer.

Bu yazı toplam 2871 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar