1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. RAKAMLAR, YALANLAR VE GERÇEKLER
Sami Özuslu

Sami Özuslu

RAKAMLAR, YALANLAR VE GERÇEKLER

A+A-



Bazen ‘sokak’, ‘kitap’tan daha öğreticidir.
Yani ‘pratik’, ‘teori’nin önünde gider.
‘Bilimsel’ veriler önemlidir, ama her daim ‘aslı’ yansıtmayabilir.
Bu yüzden ‘sokağın sesi’ni dinlemek, ciddiye almak gerekir.
Halktan kopmaktır bunun tersi…
‘Uzmanlar’, ‘veriler’, ‘rakamlar’, ‘toplantılar’ kaplarsa bütün etrafı ve zamanı, ‘insan’ için ürettiğinizi zannettiğiniz ‘iş’ ve ‘hizmet’ aslında bir ‘rutin çaba’ya dönüşür.
İletişim kopmuşsa ‘insan’la, ve 'hedef kitle' umursanmıyorsa, kopuş başladı demektir.
*  *  *
Dünya Bankası uzmanları KKTC ekonomisine baktı ve kimi çarpıcı tespitler yaptı.
Özeti: KKTC ekonomisi insanları mutlu etmiyor.
Nokta!
Gençlerin iş bulabilme olasılığı AB ortalamasından iki misli geride.
Kadınların istihdam oranı AB'dekilere kıyasla üçte bir daha az.
Aktif nüfusun sadece yarısı iş bulabiliyor. AB'de ise yüzde 65...
Ama nasıl olur?
Biz niye sürekli 'işgücü' ithal ediyoruz o zaman?
Memleket neden 'sorma gir hanı’na dönüştürüldü?
Raporda 'Kıbrıslı Türkler kendi ekonomik kaynaklarından yeterince yararlanamıyor' diye vurgu var.
Kimilerini zengin eden 'ucuz emek' için kapılar sonuna kadar açılmış, işgücü piyasası geriletilmiş.
Herkes bu yüzden 'devlette iş' istiyor. 
Çünkü bir 'akıl' Kıbrıslı Türkleri 'memur' etmeye karar vermiş, özel sektörü 'kimseye mutluluk vermeyecek' hale sokmuş.
Üstüne bir de 'tembellik' basıp hakaret etmeyi de ihmal etmemiş.
*  *  *
KKTC ekonomisini anlamak için Dünya Bankası uzmanlarının raporuna gerek yoktu aslında.
Sokağa çıkan, insanların arasına karışan herkes o raporda yazılanların daniskasını biliyor.
Uygulanan ekonomik modelin 'insan odaklı' olmadığı, bireyleri mutlu etmediği, orta sınıf dahil dar ve sabit gelirlileri fakirleştirmeden başka amaca hizmet edemediğini söyleyenleri neredeyse aforoz ettiler.
İşte rapor. 
Buyurun Dünya Bankası'nı da aforoz edin.
Küresel kapitalizmin en önemli kurumlarından biri üstelik Dünya Bankası ve o bile 'insaf' diyor aslında.
*  *  *
Rakamlar doğru okunursa genelde yalan söylemezler.
Ama yanlış biçimde sunulursa insanları avutmak ve uyutmak işlevi görürler.
Bize her sene pırıltılı laflarla anlatılan 'ekonomik kalkınma' masalları bunun örneği işte.
Türkiye'ye göbekten bağımlı hale getirilen ve 'üç kuvvet'in üçünün de süratle kuzeye yaklaşması, Kıbrıs'ın kuzeyini 'yerinden yönetilemez' noktaya doğru sürüklüyor.
İşin 'teori', yani 'kitabi' kısmı bambaşka bir fotoğraf çizse de, 'pratik', yani 'sokak' bu gerçekle sürekli yüzleşiyor, onu çıplak gözle görüyor.
Dünya Bankası raporu, 'sokağın algıladığı' gerçekleri kayıt altına aldı, altına 'uzman imzası' attı sadece...
Yoksa resim çok net.

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2105 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar