1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Karalar… Otlar…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Karalar… Otlar…

A+A-

İnsanın dengesini altüst eden korkunç bir olay yaşanmışken başka bir konu yazmak abesle iştigal gibi gelir.

Cumartesi günü Ankara sarsıldı, ardından Türkiye ve sonra dünya…

Öyle böyle de değil.

Gerçekten sarsıldı her yer...

Sarsıntının verdiği acı buralara geldi, deldi geçti yürekleri…

Hem bedenler sarsıldı, hem düşünceler, hem umutlar, hem sözler… Söylenenler ve henüz söylenemeyenler…

Ankara’da toplandılar… Analı, babalı, çocuklu… Yaşlısı, genci… Kadını, erkeği… Barışa yürüyeceklerdi, ‘savaşmayın’ diyeceklerdi, halay çekeceklerdi, barış türküleri söyleyeceklerdi…
Ama olmadı, izin verilmedi.
İki canlı bomba… Booommmm, booommmm…
Korku, telaş, kaçışmalar…
Gözler tv’de…

10 dakika, yarım saat, bir saat geçiyor, hâlâ ölü var mı diye soruluyor, ‘umarım ölü yoktur’ dilekleri dillendiriliyor ama o anlarda ne yazık ki onlarca ölü var.

Ölü ve yaralı sayıları katlanıyor… Paramparça canlar, bombanın bilyeleri saplanan bedenler…

Barış yazılı pankartlar ölü canların üzerine kapatılıyor, yaralılara o pankartlar sedye yapılıyor… Yakınlarını arayanlar pankartlarla kapatılan yüzleri tanıyabilmek için bir bir aralıyor, bakıyor, kapatıyor… Tanıdık değilse sevinsin mi, tanıdıksa ağlasa mı, öfkelense mi, bağırsa mı, çağırsa mı…
Çocuktan yaşlıya onlarca ölü, yüzlerce yaralı…

Türkiye’nin dört yanından merkeze gelmişler… Çocuklar, yaşlılar… Barışı bağırmak için… Ölümlerin artık bitmesini istemek için…

Ama taleplerini söyleyemediler bile… Söyletmediler, izin vermediler, rahatsız oldu birileri… Her zamanın karanlık güçleri… Alçakları… İnsanlık dışı varlıkları… Yıkanmış beyinleri sürdüler, onlarla birlikte patlattılar bombaları… Acımadılar, yürekleri sızlamadı.

Onların sızlamadı da sosyal medyada ‘düşünce’ adı altında aslında içindeki karayı, kötüyü, (belki farkında olmadan) faşizmi kusanlara ne demeli! “Asker, polis ölürken sesini çıkarmayanlara şimdi ne oldu?” gibi ne dediğinin farkındasızlığında olanlara öfke de duyamıyorum çünkü onlar acınacak haldeler…

Böyle soruları soracak kadar kafasız oldukları için, ot gibi yaşadıkları ama farkında olmadıkları için.

Bu yazı toplam 1933 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar