1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ÇÖZÜM ‘BÜTÜNLÜKSÜZ’ OLSUN
Sami Özuslu

Sami Özuslu

ÇÖZÜM ‘BÜTÜNLÜKSÜZ’ OLSUN

A+A-

‘Bütünlüklü’sü olsun tabii de, olmuyor, olamıyor kolay kolay.
Lakin biz ‘bütünlüklü’ beklerken, bu topraklarda yaşananlardan ders çıkarmamış, maceracı, şımarık ve/veya çıkarcı, statükocu, tuzu kuru kesimler ortamı zehirlemek için meydanı boş buluyor.
O yüzden ‘bütünlüklü’ olmasa da olur.
Bıktık çünkü!

*  *  *

ELAM’ın önerisine sessizce, kerhen destek veren DİSİ çok büyük bir hata yaptı. İki toplum arasında güvensizliğin artmasına fırsat verdi.
Niyazi Kızılyürek Pazar günkü yazısında “1950’de yapılanın plebisit ya da referandum değil, bir tür imza kampanyası” olduğunu ve ayrıca Yunanistan hükümetlerinin bu talebe hiçbir şekilde olumlu bakmadıklarını ayrıntılarıyla yazdı, anlattı.
AKEL bu sefer sağlam durdu. Lakin DİSİ dahil diğer partiler bir avuç kafatasçının oyununa ‘dur’ diyemedi, popülist davranmayı seçti.

*  *  *

Tüm bunların başımıza gelmesinin bir nedeni de ‘bütünlüklü çözüm’ dışında bir çabanın olmayışıdır.
Masa başında labirente dönüşen müzakereler sürsün elbette ve taraflar uzlaşsın, yakınlaşsın.
Amma ve lakin ‘gerçek barış’ sokakta olacak!
İnsanlar arasında ‘karşılıklı anlayış ve güven’ tesis edilirse eğer, o zaman bu ada bizim ‘ortak vatanımız’ haline gelebilecek.
Oysa biz ‘güven yaratıcı önlemler’i nicedir geri plana attık.
“Liderler çözümü ha buldu, ha buluyor” hevesiyle ve beklentisiyle ‘basit’ gördüğümüz o mevzuların üstüne gitmiyoruz.
Sanki ‘bütünlüklü çözüm’ gelecek ve her şey güllük gülistanlık olacak.
Bahar yakın ya, her taraf rengarenk çiçek…

*  *  *

DİSİ İki Toplumlu İlişkiler Sekreteri ve Siyasi Büro Üyesi Rena Cheaplarou ‘Voice of Island’a verdiği mülakatta ‘çok basit’ bir öneriyi dile getirdi.
Dedi ki, “(…) Kıbrıs (Rum) polisinde sadece Kıbrıslı Türkler için bir numara olmalıydı. Herhangi bir sorunla karşılaştıklarında bilsinler ki birisi onlar için telefona cevap verecek. Güven böyle kurulur…”
Evet, gerçekten de güven böyle kurulur.
Basit önlemlerle…
Çoğu için para, pul da lazım değil.
Pirgo ve Derinya’nın gecikmesini anladık da bir telefon hattı açmak o kadar masraflı olmasa gerek…

*  *  *

Kuşkusuz Kıbrıs sorunu masa başında bulunacak siyasi çözümle sonlanacak.
Ama ‘bütünlüklü çözüm’e doğru ağır aksak ilerlerken, siyasi partilerin, sivil örgütlerin, medyanın, bireylerin ‘Güven artırmaya dönük’ işler yapabilmesi gerekli, elzem, şart…
Aksi halde ELAM ya da bizdeki muadilleri, yani çözümsüzlüğün bekçisi bir avuç fanatik ortamı zehirlemeye devam edecek.
Temsilciler Meclisi’nden çıkan karara bir de bu açıdan bakmakta fayda var sanırım.

Bu yazı toplam 1585 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar