1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Artı-eksi hesaplar
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Artı-eksi hesaplar

A+A-

Hüseyin Özgürgün, dörtlü koalisyon çalışmalarına “sivil darbe” yakıştırmasını yaparken sonradan çark etti gibi… Daha doğrusu, bazı açıklamalar yaptı, benim aklım karıştı. “Zorlama hükümet sıkıntı yaratır” dedi. Bunu söylerken UBP ile kurulacak DP’li, YDP’li 26 sayılı bir hükümetten mi bahsetti yoksa CTP-HP-TDP-DP’nin olası dörtlü hükümetinden mi söz etti anlayamadım.

Bir öyle dedi, bir böyle… Bir o yana çekilir, bir bu yana… Seçim sürecinde o kadar sessiz kaldı ki sonunda konuşma yetisini kaybetti sanki…

Serdar Denktaş’ın “Özgürgün’le görüştüm, koalisyon yapmak gibi bir görünüm vermedi” açıklaması üzerine bazı şeyler söyleyen Özgürgün, “zorlama hükümetler rahatsızlık yaratır” derken kendi kadrolarının da tecrübeli olduklarını ancak zorlama hükümette zorluklar yaşanabildiğini kaydetti.

Bu sözlerle aslında Serdar Denktaş’ın “koalisyon kurmak gibi bir görünüm vermedi” sözlerini teyit etmiş oldu.

Öte yandan ‘sivil darbe’ sözlerine 2 . Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın cevabı vardı; “UBP’siz hükümet sivil darbe demekmiş. Söyleyene bak! 1 Nisan 2016’da akşamüzeri benimle görüşerek hiçbir şey olmayacak izlenimi yaratıp ertesi sabah hükümetten çekilen ve oradan buradan istifa ederek mecburen bağımsız kalanların desteğiyle çoklu koalisyon kuran ne yapmıştı?” diye sordu Talat.

***

Bu yorumların yanında aslında bir de kurulması düşünülen hükümetlerin temsil ettiği çoğunluğa baktığımızda hiç de öyle ‘sivil darbe’ gibi bir durum olmadığını da görebiliriz. Yani daha önce de yazdığım gibi UBP’nin %35’lik oyuna rağmen koalisyon görüşmeleri sürdürülen CTP-HP-TDP-DP hükümetinin halk desteği %55 oranında… Ha, bu hükümet modeli olmaz da UBP-DP-YDP modeli olur. Onun da oy yüzdeliği dörtlü koalisyonun yüzdeliğinin altında kalır. UBP-HP modeli de yüzdelik olarak dörtlü modelin birkaç puan altında… Sadece UBP-CTP modeli şimdiki modelin bir puan üstünde olur ki bu modelin de şu an için imkânsız olduğu söylenebilir.

Yani her hâlükârda dörtlü model daha geniş oranda halkı temsil eden bir hükümet modeli olarak ortaya çıkarıyor ki ‘sivil darbe’ olmayı bırakın, halkın istencine daha demokratik bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor.

***

Diyelim ki olmadı, bir aksilik yaşandı ve model kurulamadı… Diğer alternatif UBP-DP-YDP modeli tabii ki kurulabilir ancak meclisin komitelerinde çalışmak zorlaşırken ve meclis genel kurulu da tıkanırken erken bir seçim zorunlu hale gelir.

Dörtlü modelde de eğer birlikte çalışmayı beceremezlerse erken seçim gündeme gelebilir ancak bu model, halk tarafından daha fazla destek görecek bir model olarak hayata geçecek diye düşünüyorum. Toplumun desteği ve bu desteğin bir hükümet tarafından hissedilmesi o kurumun daha iyi çalışmasını sağlayacaktır. O desteğe, güvene cevap verebilmek ve siyasi anlamda da düşünürsek gelecek için toplumdan daha da destek bulabilmek için daha çok çalışmak önemli olacaktır. Bu koalisyonu kurmayı becerebilmek ve bu olanağı kullanabilmek dörtlü koalisyondaki partiler için de bir artı olacaktır.   


 

Ey yetkililer!..

gece.jpg

Bir ay mıdır, iki ay mıdır yoksa daha mı fazladır emin değilim ama Lefkoşa-Girne yolundaki elektrik direklerindeki ışıklar, hem de en tehlikeli olarak adlandırabileceğimiz noktalarda maalesef yanmıyor. Karşıdan karşıya yaya geçmelerinin bol olduğu ve ne yazık ki kazaların da çok olduğu noktalardan biri Olivia apartmanları yanındaki yol zifiri karanlık… Yolda biri var mı, birileri önünüze atılırsa görebilir misiniz belli değil. Hızınızı azaltmaya çalışırsınız o bölgelerde ama arkanızdan son hızla gelenler ışıklarını yaka söndüre sizi sıkıştırırlar tabakhaneye b…k yetiştirircesine… Biraz daha ilerlersiniz, Boğaz-Dikmen ayırımında sağınızdan solunuzdan arabalar çıkış yaparken siz yolunuzdan çıkmamak için bu soğuk havalarda arabanın içinde ter dökersiniz çünkü o noktada da direk ışıkları aylardır yok. Biraz daha ve Girne’ye inerken en tehlikeli nokta Ciklos virajlarında yine ışıklar yanmıyor… Yasak olmasına rağmen ağır yük araçları, TIR’lar da inmeye devam ediyorlar… Her gece eve sağ salim gittiğinize dua edersiniz, bir sonraki geceyi endişeli şekilde düşünerek… Direkler hangi kuruma ait, üzerindeki ışıklar kimin, yoksa biri başkasının diğeri başkasının mı? Yetkili var mı? Yoksa bunda bile yetki karmaşası mı var? Bir an önce birileri bu ışıkları halletsin artık!


 

Yine sigara

Hâlâ sigara içenlere bakıyorum… İşyerinde veya evde içecek bir yer arayan, soğukta balkona çıkmaya zorlanan, içine o zehiri çektikten ve dumanını da şöyle bir üfledikten sonra rahatlamış gibi hisseden veya sanki de vitamin almış yanılgısına girenleri gördükçe üzülüyorum. Sigara içen arkadaşlar kusura bakmayın ama ben size böyle bakıyorum. Sağlığımızı olumsuz etkileyen birçok etken var zaten, bir de buna gerek.

 


Karmakarış Ortadoğu

Ortadoğu’da hep savaş vardı ama şimdi bir tazesi! daha başladı. Türkiye, Suriye’de Hatay’ın dibinde bulunan Afrin’e saldırdı. Özgür Suriye Ordusu ile kürtleri vuruyor. ABD, “Kürtlerden ordu kuracağım” dedi, Türkiye karşı çıktı… Oysa bir zamanlar Türkiye Suriye’deki Kürtlere kapılarını, topraklarını açmış, oradaki IŞİD’e saldırmaları için Suriye’nin bir tarafından çıkıp, diğer tarafından girmeleri için topraklarından yol ve destek vermişti. Şimdi onları vuruyor… IŞİD’le savaşanları… Ortadoğu öyle karışık ki, her şey birbirine girdi, politik çıkarlar her gün taraf, yer, niyet değiştirtiyor.

 


"En büyük cezaevi taş duvarların, demir parmaklıkların değil, insan kafasının içidir."

LOVELACE   

 

 

Bu yazı toplam 2266 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar