Yardım edeceysan et da husol!
Limasol bölgesindeki yangın ciğerlerimizi yaktı!
Ama Gazze’de yaşananlar, beynimizi ve kalbimizi de yakıyor!
-*-*-
İnsani yardıma siyaset karıştırmak, aşağılık bir tavırdır!
Yardım teklif ederken siyasi çıkar elde etmeye çalışmak da yardımı reddederken siyasi tavır takınmak da ahlaksızlıktır!
-*-*-
Gazze’ye giden 6 bin yiyecek kamyonunu durdurmak vahşettir!
“KKTC’den yangın için gelecek kara yardımına ihtiyacımız yoktur, biz hava desteği istiyoruz” demek de ucuzluktur!
-*-*-
Haaaa Gazze’ye yardım ulaştırmak çok zor!
Ama Limasol bölgesindeki yangından mağdur olanlara yardımcı olmak o kadar zor değil!
-*-*-
Orhun Karagözlü gibi yaparsınız, gider yardımınızı edersiniz!
Tufan Erhürman gibi yapar, gider yangın yerinde moral da verirsiniz!
-*-*-
Yardım edeceksiniz ama “Kurumlarımı tanı” diye beklerseniz, onlar da “tanımam” diyerek yardımınızı reddeder!
-*-*-
Hem Kuran hem İncil’de “yardım ederken, yardımı yapacağın elini öteki elin bile görmemeli” şeklinde özetleyebileceğim “saptamalar” olduğunu da eklemiş olayım!
-*-*-
Bir şişe su da destektir; bir ağacı, bir şingyayı kurtarmak da!
-*-*-
CTP’li gençler kampanya başlattı, destek olalım!
Kıbrıslı da der ki, “yardım edeceysan et da husol!”
“Dedikoduya bayılıyoruz” serisine devam!
Daha önce de dedikodular yazdım, övünmek gibi olmasın ama okuyucu bayıldı!
Bugün de seriye devam!
-*-*-
Şimdi, yaşantım boyunca, özellikle faşist çözüm düşmanı çıkarcı – ganimetçi hatta banka soyguncusu tarafından “hain” damgası yedim!
-*-*-
Ne tür bir hainlikti yaptığım?
“Vatanı parselleyip satmak” mıydı?
Emlakçılık yapmadım!
-*-*-
Hırsız ve makam müptelalarının “düşman” kabul ettiklerine her hangi bir bilgi de satmışlığım olamaz çünkü devlette hiç çalışmadım! Satacak bilgim olmadı!
-*-*-
Askerliğimi yaptım; başkaları gibi bedelli yapıp ardından milliyetçilik yalanına sarılmadım!
-*-*-
Kıbrıs’ta çözümle alakalı siyasi duruşumu hiç değiştirmedim…
TMT kökeninden ve EOKA B kökeninden siyasilerin çözüme imza atmalarının çok faydalı olduğuna da inandım ama olmadı!
Hiç işe yaramadı!
-*-*-
Siyasi görüşüne bakmaksızın, yakın arkadaşlarımı siyasette en azından “karma oyla” da olsa tercih etmişliğim de oldu!
-*-*-
KKTC’de başkan ya da hükümet değişse de hiçbir şey değişmez çünkü bu ülke Türkiye’nin mutlak kontrolündedir diye düşünmüşlüğüm de oldu ama şu andaki “her açıdan” çökmüşlüğü yaşayacağımızı hiç hayal etmemişim!
-*-*-
Benle ilgili yazılan, söylenen her kötüleme maksatlı şey “tamamen dedikodudan ibaretti”…
Ve bunu yapanların, her şeyi söylemeleri – yazmaları mübahtı da ben dedikodu yapınca mı bir yerinize battı?
-*-*-
Mesela kaç gündür Amerika çalkalanıyor…
Trump’ın Epstein Dosyası’nda ismi geçtiği ileri sürülüyor…
Tam bir skandal…
Eğer kanıtlanırsa, yani Trump’ın sapık cinsel hayatı deşifre olursa, kesinlikle başkanlıktan inecek, indirilecek!
Dayanamaz, duramaz!
-*-*-
Bu türden skandallar, sadece Trump’la mı sınırlı?
Elbette değil!
Siyasette veya hayatta, bir çok insanın aşk ve seks skandalı mutlaka vardır!
Ama kişi siyasetteyse, bu türden skandallar daha da önemlidir!
-*-*-
Dedikodu mu?
Peeeeeee!
Bu ülke, bu konuda “maden”dir!
Ve derin derin kazmanıza bile gerek yoktur!
Azıcık eşeleyin; hemen maden bulursunuz!
-*-*-
Mesela?
Evet mesela AKP’nin önemli yıldızlarından ve Sayın Erdoğan’ın başdanışmanlarından, üstelik de eskiden komünist olduğu söylenen bir kardeşimiz, Ersin Tatar’a destek amacıyla Ada’ya gelmiş!
Ama kumardan kalkamıyormuş!
-*-*-
Babam, “kumar oynayan adam, adamdır” derdi!
Bir itirazım yok!
Ama milliyetçi – muhafazakar bir liderin başdanışmanı, AKP’nin değerli bir akıl hocası ve Ers’in yol göstericisi tabii ki kumardaysa, bu da bizim için dedikodudur!
Yoksa 3 milyon dolar kaybetmiş, 3 milyar TL basmış, bize ne!
-*-*-
Vaaaay dedikoducu Serhat vay!
Yazdıkların yalandır!
-*-*-
Buyurun yalanlayın!
Sizin bunca zamandır beni hainlikle suçlarken, üniversitelerden “han” diye kovarken getirdiğiniz suçlamalar gerçek miydi?
Siz yaparken kahraman ben yazarken “ucuz” muyum?
Boş verin benim ucuzluğumu!
Uçkurlarınıza dikkat edin!
Ve kumar oynayacaksanız, AKP’den istifa edin, Ersin beyin seçim kampanyasında çalışacaksanız da hiç karışmam!
Hatta sizinle iddiaya da varım!
Kesin kaybedecek!
Sizin yüzünüzden üstelik!
Çünkü artık kimse size oy vermeyecek; korku da bir yere kadar!
Bilmem anlatabildim mi?
-*-*-
Ve son dedikodu!
“Doğru olmadığından eminim” dedim kaynağıma!
Güldü!
“Yemin ederim doğrudur” dedi!
“Kuran çarpsın”a kadar da gitti!
-*-*-
Neyse!
Polis Genel Müdürü atanacak…
İsim belliymiş…
Ama bekletiliyor…
Birinci yardımcının ismi de belliymiş…
O da bekletiliyor…
Yasaldı değildi falan kimsenin umurunda da değil…
Tüm taraflar anlaşmış…
-*-*-
Sadece “Polis Genel Müdürü İkinci Yardımcısı” konusunda, UBP’li bir kadın siyasetçi bir yandan; çok şaşırdım ama asker öte yandan bastırıyormuş!
Dedim, “mümkün değil”…
Siz de öyle diyorsunuz eminim!
Yok da bu gadar!
Yok mok!
E öyle!
-*-*-
Zaman böyle canlarım benim, zaman böyle!

Üç ülke birden yanıyor, hırsız ganimetçilerin tek derdi Erhürman!
Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’ta son üç yıldır çok ciddi seviyelerde kuraklık yaşanıyor…
Türkiye’de su sorunu çok ciddi boyutlara ulaştı; Yunanistan ve Kıbrıs’ta da…
-*-*-
Dayanılmaz bir hava sıcaklığı söz konusu…
-*-*-
Türkiye’de ve Yunanistan’da adeta söndürülemeyen yangınlar var… Kıbrıs’ta iki gündür korkuyla yatıyor, korkuyla kalkıyoruz; ya yangın Trodos ve Baf ormanlarına sıçrarsa!!!
-*-*-
Ve bu acıya, bu felakete rağmen, dün bazı gazetelerde başyazılar yazılarak, konuyu çözümsüzlük siyasetine, KKTC’deki seçimlere, Tufan Erhürman’ın insanlığını karalamaya çekmesi, sadece ve sadece ahlaksızlıktır, utançtır…
-*-*-
Ekim 19’a 3 aydan kısa süre kaldı…
Biliyoruz, artık çalamayacaksınız, çırpamayacaksınız, soyamayacaksınız, yutamayacaksınız, saçmalayamayacaksınız diyedir korkunuz!
Biliyoruz!
Yazıklar olsun!







