1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. KKTC Devleti hırsız mı?
Serhat İncirli

Serhat İncirli

KKTC Devleti hırsız mı?

A+A-

Devletin kasası tamtakır!
Maliye, ne bulursa, ne ayarlarsa toplayıp, Aralık ayı içerisinde ödeyeceği 13’üncü maaşları ve normal maaşları ödeyebilmenin hesaplarını yapıyor…

-*-*-

Para yok!
Türkiye’den yetkililerin de yaptığı hamaset işe yaramıyor!

-*-*-

Haliyle devlet ne yapıyor?
İki örnek vereyim!
Hırsızlık mıdır değil midir siz karar verin!

-*-*-

Örnek 1…
Bir vatandaşa 10 milyon TL kadar resen vergi çıkardılar!
Vatandaş itiraz etti!
Vergi Dairesi itirazı değerlendireceğini bildirdi…

-*-*-

Kısa bir süre sonra vatandaş bir iş yapacak; belki bir mal satacak falan, “vergi borcu yok” kağıdı lazım!

-*-*-

Vergi Dairesi’ne soruyor; diyorlar ki, “… bize boş bir çek ver, tutalım, borcu yok kağıdı verelim” diyorlar…
Adam boş çeki veriyor; ve Vergi Dairesi anında 10 milyon TL civarındaki parayı çekiyor!
Hüüüüüp diye!

-*-*-

Bir başka olay daha anlatayım…
Örnek 2…

-*-*-

Aleyhine haciz kararı verilen insanların bankalardaki paralarına bir şekilde el konuyor…
Sonra ortalık karışıyor…
Bir çok insanın haberi bile yok!
Tebligat hak getire!
Davalar havada uçacağa benziyor!

-*-*-

Bu durumda devlet hırsız mı?
Dolandırıcı mı?
Değil tabii ki canım!
Üstelik Anavatan yanımızda…
Yaaaaa…


Yalan söyleyen bakan istifa eder!

İngiliz Ulaştırma Bakanı Louise Haigh, 2013 yılında polise iş amaçlı cep telefonunun çalındığına dair yanlış bilgi verdiği iddiasıyla ilgili suçunu kabul etmesinin ardından bakanlıktan istifa etti.

-*-*-

35 yaşındaki kadın bakan, “yalan söylediğini” kabul ettiği için, hükümeti zor durumda bırakmamak amacıyla görevi bıraktı…

-*-*-

Haigh, Başbakan Keir Starmer’e yazdığı mektupta, olayı bir "hata" olarak niteledi…

-*-*-

Olay nasıl olmuştu?
Kadın bakan o günlerde 24 yaşındaydı…
Sokakta saldırıya uğradı…
Özel eşyaları çalındı…

-*-*-

Polise çalınan eşyaları ile ilgili verdiği bilgide, iş telefonu da vardı…
Ancak eve gittiğinde bu telefonun çalınmadığını gördü ancak polise bilgi vermedi ya da vermeyi unuttu!

-*-*-

KKTC mi?
Hangi örneği vereyim ki…

-*-*-

Bizde böyle bir olay olsa, bakana geçmiş olsun mesajları hala devam edecek; en az 30 tane de hediye telefonu olacaktı!

-*-*-

Anlayacağınız, demokratik hukuk devletlerinde yalan söyleyen bakan, üstelik bu yalan basit bile olsa, anında ispat eder!
Korkmayın, bizde değil, İngiltere’de…
Bizimkisi demokratik hukuk devleti değil ki!
Rahat olalım lütfen!
Sıkıntı yok!
Yalanlara devam!


Kıbrıs sorunu çözülmelidir ama öncesinde bu hükümet de gitmelidir!

Hükümet bitti!
Erken seçim çözüm mü?
Aslında tek çözüm Kıbrıs sorununun bir şekilde sonlandırılmasıdır ama yine de mevcut hükümet tamamen tıkandı!

-*-*-

Koalisyon ortakları hem bir birileriyle hem de kendi içlerinde en üst seviyede sıkıntılıdır…

-*-*-

Mağusa’da Gümrük’ten kaybolduğu iddia edilen 2.5 milyon Sterlin’den tutun, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki kişisel rezaletlere kadar devam eden skandallar zinciri, mevcut yönetimi, Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere, istifaya zorlamalıdır…

-*-*-

Ama belli ki direniyorlar, diretiyorlar…
Zerre kadar da umurlarında olmayan bir görüntü sergiliyorlar… 
Her şey normalmiş gibi davranıyorlar…

-*-*-

Ve ilginçtir, kimse bu konuda konuşmuyor ama her türlü rezaletin sorumlusu kesinlikle Ankara’daki Yönetim’dir!

-*-*-

Kimin hangi makamda olacağına kadar müdahale edebilenler elbette çöküşün sorumluluğunu yüklenmek zorundadırlar…

-*-*-

Ülkeye her geldiklerinde, aynı laflarla hikaye anlatan Türkiyeli her bakan ve her yetkili; KKTC’deki mevcut hükümetin ve cumhurbaşkanının çuvallamış olmasının tek sorumlusudur…

-*-*-

Tekrar ediyorum; bu çöküşmüşlükten, kokuşmuşluktan sorumlu olanları değiştirmek evet önemlidir ama kaçınılmaz olan Kıbrıs sorununun çözümüdür…
Değilse, bittik, battık, öldük! 


Polemitya’da Türkiye – Yunanistan maçı!

Limasol – Trodos anayolu üzerinde, Polemitya ya da Binatlı köyününün Trodos’a doğru çıkışında 6 bin 500 kişilik dev bir spor salonu var…
Kıbrıs’ın eski cumhurbaşkanlarından Spyros Kyprianou’nun adını taşıyor…

-*-*-

Bu dev salonda şu anda dev bir tadilat gerçekleştiriliyor…
Kapasite 8 bine çıkarılacak…
Çünkü salon, önümüzdeki yılın 28 Ağustos’u ile 5 Eylül’ü arasındaki günlerde, Avrupa Basketbol Şampiyonası finallerine ev sahipliği yapacak…

-*-*-

Kıbrıs ile birlikte üç ülkede daha gerçekleştirilecek bu büyük turnuvada Türkiye Erkek Bakretbol Milli Takımı da yer alacak…
Ve Türkiye, maçlarını bu salonda, yani Polemitya’da, yani resmen tanımadıkları Kıbrıs Cumhuriyeti toprakları içinde yapacak… 

-*-*-

Ve daha da ilginci, büyük olasılıkla aynı grupta Yunanistan da yer alacak…

-*-*-

Yani, bu maç kaçmaz!
Türkiye – Yunanistan ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nde milli maç yapacak!
Nasıl ama Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs Cumhuriyeti liderleri maçı tribünde yana yana oturarak izliyorlar…
Bir arka sırada RMMO Komutanı ve KTBK Komutanı falan… 

-*-*-

Nasıl yani?
Salonun dışında kavga mı çıktı?
Kim kavga çıkardı?
Ersin abim ve Tahsin abim, yanlarına birkaç ahbaplarını da almışlar; EOKA B’cilere ve ELAM’cılara saldırıyor!

-*-*-

Neyse, Türk askeri ve Yunan askerleri müdahale ediyor, kavgacılar ayrılıyor; sonra birlikte hemen oradaki Alfa Mega’ya geçip, kahve içiyorlar!

-*-*-

Çok güldüm!

spyros-kyprianou-athletic-center-11.jpg

Türkiye Erkek Milli Basketbol Takımı, önümüzdeki yılın Ağustos ayı sonlarında bu salonda, yani Güney Kıbrıs’ta Polemitya (Binatlı) köyündeki Spyros Kyprianou Arena and Palais des sports adlı salonda olacak… Tanırdı, tanımazdı… Biz yokuz!

Bu yazı toplam 1644 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar