“Memleket sapık doldu” yorumu, en bariz görüş gibi dursa da, pek de yanlış değil aslında...
Gün geçmiyor ki, bir sapık, tecavüzcü veya tacizci konusu ortaya çıkmasın.
Öne çıkan bu tüyler ürperten suçlar bütünü, hem toplumu geriyor, hem de “Peki ama nasıl kurtulacağız” sorusunu gündeme getiriyor.
Son yıllarda neler yaşadık neler…
Önce bir eşeğe tecavüz edildi, hayvan vahşice dövüldü, ve en sonunda ölümüne neden olundu.
Sonra, 7 yaşında, küçük bir erkek çocuğuna tecavüz edildi.
Şokunu atlatmadan Girne’de çok tanınmış bir eğlence mekânının park yerinde 27 yaşındaki genç bir kıza tecavüz girişiminde bulunuldu.
Onlarca taciz, tecavüz ve doğaya aykırı cinsi münasebet suçu işlendi, yargıya taşındı.
Yargı süreci ve medya gündemine gelmeyen onlarcası var bence, kapalı kapılar ardında...
Evlerde, köylerde, kim bilir neler yaşanıyor?
Gelelim “Bu adamlardan nasıl kurtulacağız” sorusunun yanıtına.
Küçük  bir çocuğa karşı cinsel arzu duymak sıhhatli bir beynin düşüneceği birşey değil, cezalandırmanın yanında  psikolojik tedavi de gerekir.
Uygulanan cezalar çok eskide kaldı, suç işleyenlere uygulanan cezalar, yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor...
Bizim Anayasa’mıza göre yasama meclisindir, çoğunluğu elinde bulunduran da hükümettir, dolayısıyla yasama işlerini yapacak olan da hükümettir.
Yani top hükümet ve meclistedir.
Hem ‘tedavi’ ortamını yaratmak, hem de bu şahısları toplum içerinde ‘tespit’ edebilecek mekanizmaları kurmak hükümetin görevidir.
Hükümetimizin böyle bir gayesi veya rahatsızlığı var mı dersiniz.
Elbette vardır, olmalıdır.

Otostop fuhuş

Son günlerde Kıbrıs’ın kuzeyinde gece kulüpleri dışında yavaş yavaş büyümeye başlayan “kontrolsüz fuhuş” konusunda ciddi iddialar ortaya atılmaya başladı.
Özellikle kimi üniversitelerde öğrenim göre bazı yabancı öğrencilerin fuhuş yaptığı gelen bilgiler arasında...
Lefkoşa olayların yine merkezinde...
Lefkoşa-Gönyeli çemberi yakınlarında “otostop çeken”  ve aralarında bazı öğrencilerin de bulunduğu kişilerin duran araçlara fuhuş teklifinde bulunduğu söyleniyor. 
İddia korkunç ve ürkütücü…
Top poliste…

Doktor bana ne oldu?

Ada ülkesinde yaşıyoruz.
Kara ile terk etme şansımız yok.
Ya gemi, ya da uçak gerekli.
Limanların hali duman, gitmek cesaret istiyor.
Ercan ise darmadağın artık…
Uçak bileti bulmak zor, bulduklarınız ise 50’den 500’e çıkmış.
Hadi uçak buldunuz diyelim, vaktinde kalkmıyor ki!
Tatil planınız varsa dikkatli olun, milyarları Ercan’a ve havayolu şirketlerine güvenip riske atmayın.
Yoksa bir bardak soğuk su kalıyor size geriye, stresi de cabası…
Aman dikkat.
Sonra doktor doktor gezersiniz “bana ne oldu” diye, benden söylemesi…