1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Erhürman’ın çok önemli ilk 100 gününün 4’ü geçti!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Erhürman’ın çok önemli ilk 100 gününün 4’ü geçti!

A+A-

Tufan Erhürman’ın seçim zaferini “AKP’nin oyunu” olarak görmek, kesinlikle doğru bir bakışın, mantıklı bir değerlendirmenin saptaması olamaz!

-*-*-

Bazı arkadaşlarımız, “Tatar’dan hiç farkı olmayacak, bu da Türkiye’nin adamı” noktasına varan eleştiriler yapmaya başladı… 

-*-*-

Hem de ilk günden itibaren!

-*-*-

Erhürman bence henüz doğru dürüst nefes almaya dahi başlamış değil…
İnanılmaz hızlı ve yoğun bir seçim dönemi yaşandı…

-*-*-

Oy verenler belki daha çok olmak üzere; ülkede yaşayan seçmen olsun – olmasın herkes kendisine çok güvendi… 

-*-*-

Yaklaşık 10 yıldır siyasi sahnede olan biri ve her konuşmasında akıl var, mantık var, dürüstlük var… 

-*-*-

Rakibi de çok zayıf çıkınca; aklına, mantığına, dürüstlüğüne güvenenlere bir de “rakibin zayıflığı ve inanılmaz gıcık insanlar tarafından desteklenmesi” neticesinde mevcut sonuç ortaya çıktı!

-*-*-

Efendim bu “solun” zaferi miydi?
Elbette solun da zaferidir ama ideolojik yarışa bulaşmanın bir faydası yoktur!

-*-*-

Tekrar ediyorum; AKP, tankıyla, topuyla, başkanı ve başkan yardımcısı ve bakanlarıyla hatta kuvvet komutanıyla, futbolcusuyla, şarkıcısıyla ve ayıptır söylemesi en az 600 milyon TL’yle Ersin Tatar’ı desteklemişken; “… Erhürman da bir AKP oyunudur” demek; sadece ve sadece başarısını kıskanmak ve toplumsal heyecanı küçük düşürmeye çalışmak olur…

-*-*-

Haaa “efendim işte gördük, Tufan Erhürman da Türkiye ile kavga etmeyecek” mi diyorsunuz?
Tufan Erhürman siyasi yaşamının veya yaşamının hiçbir döneminde, “Türkiye ile kavga edilmesi gerekir” demedi! Ama Yunanistan veya başka bir devletle – milletle de kavga yanlısı olmadı!

-*-*-

“Efendim Tufan Erhürman Türkiye’ye işgalci de demiyor”…
Doğrudur, demiyor ama geçmişte de demedi hatta dedirtmedi!

-*-*-

“Bakın görün, Tufan Erhürman da federal çözümden uzaklaşacak”…
Hiç sanmıyorum!
Erhürman, isimler ve kavramlar üzerinde durulmasına karşıdır ama federal çözümün bence garantisidir…

-*-*-

Ve dediğim gibi; daha mamırlamadı ya hu adam!

-*-*-

İlk 100 gün ile ilgili plan ya da planlarını açıklamıştı…
Saymaya başlayın daha yemin edeli 4 gün ancak doldu!

-*-*-

96 gün daha var!
Sakin olun; şans verin…
Yine konuşuruz… 


Patlamaya hazır bomba!

Kıbrıs Cumhuriyeti yargısının Şimon Aykut kararı çok iyi değerlendirilmeli…
Neden?
Çünkü bazı yorumlar doğruysa, bu karar örnek teşkil edecek!

-*-*-

Örnek veya emsal teşkil etmesi ne anlama geliyor?
Cevabı herkes biliyor sanırım; mesela Güney Kıbrıs’ta bıraktığı malına karşılık iki küçük tarlacık alan ve daha sonra bunları bir başkasına satan da Aykut’un uğradığına uğrayabilir!

-*-*-

Ya da Güney’de hiç mal bırakmayan ve Kuzey’de öyle ya da böyle Aykut gibi mülk edinen, bu mülkü satan, kiralayan da sıkıntılı!

-*-*-

Türkiye göçmenleri de!

-*-*-

Türkiye göçmeni olup 1974 sonrası Ada’ya yerleşen ve daha sonra ister TC Pasaportu ile ister başka bir ülkenin pasaportu ile yurt dışına çıkan da elbette sıkıntılı!

-*-*-

Yani hepimiz!
Belki ben hariç!
Ganimet olarak bir gitarım vardı, o da kırıldı, öldü, bitti!

-*-*-

Bir başka şekilde açıklayayım…
KKTC sınırlarındaki tapulu araziler yaklaşık bir buçuk milyon dönüm!
Ve bunun bir milyon 350 bin dönüm kadarı “Rum Mülkü”…
Yani sadece 150 bin dönüm üzerinde yaşayanların tutuklanma riski yok!
Ki bunlar içerisinde, 1974 sonrası o bir milyon 350 bin dönümden iki evlek dahi olsa alan, Şimon Aykut’la aynı durumda!

-*-*-

Peki ne yapmak lazım?
Canlarım benim; masa, masa, masa!
Trabeza, trabeza, trabeza!
Daha fazla gerilmeden, daha fazla kırılmadan!

-*-*-

Bu arada dün Politis bu konuda bir haber – yorum yayınladı… KKTC’deki eski Rum taşınmazlarının suiistimali iddialarıyla Güney Kıbrıs’ta devam eden davalardan söz etti… 

-*-*-

Şu ana kadar Şimon Aykut ve Macaristan vatandaşı Ilona Lesko ve Melinda Ladanyi isimli iki kadının  davaları karara bağlandı…

-*-*-

Ukraynalı Denys Pohodin ve Alman Ewa Kunzel’in davaları devam ediyor… 

-*-*-

İsrail kökenli Yazan Sarai Eldin’in davası ve en son olarak İran asıllı Behdad Jafari’nin tutuklananlar arasına katıldığı da biliniyor… 

-*-*-

Ve gazetenin şu ifadesi bana ilginç geldi: “… Hakkında tutuklama emri bulunan birçok kişi var… Ancak bunların kesin sayısı veya isimleri kamuoyuna açıklanmadı…”

-*-*-

Bu mesele, patlamaya hazır bombadır!
İlişkileri ciddi anlamda gerebilir!
Tufan Erhürman ve Nikos Hristodulidis, bir an önce bu konuya çözüm bulmak için, yukarıda da belirttiğim gibi “masayı” zorlamalıdır!


2ef1fe60-961b-11f0-b5f9-bf23d14527d7.jpg

Catherine Connolly… Tıpkı Tufan Erhürman gibi; hükümetin desteklediği adayın karşısına çıktı ve ezici bir zaferle İrlanda Cumhurbaşkanı seçildi. 68 yaşındaki Connolly, 2016'dan beri İrlanda parlamentosu üyesi. İlk turda (Erhürman gibi) yüzde 63 oy alarak seçildi…  "Dinleyen, düşünen ve gerektiğinde konuşan bir başkan olacağım" dedi. "Barışın sesi olacağım" diye ekledi… Filistin’e en yüksek sesle destek veren siyasetçilerden biri olarak dikkat çeken Connolly’nin seçim zaferi, ülke siyaseti adına çok ciddi değişikliği de işaret ediyor… Yani şahsi düşüncem mi; “soldan olsun da isterse çamurdan olsun…”

Bu yazı toplam 2105 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar