1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Erdoğan’ın mesajı!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Erdoğan’ın mesajı!

A+A-

Federasyon olmayacak!

Kıbrıslı Türkler en doğru tercihi yapacak!

Biz de her zaman onların yanında olacağız!

-*-*-

Eyvallah!

-*-*-

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika dönüşü Kıbrıs’la ilgili olarak uçakta verdiği üç mesaj budur…

-*-*-

Efendim “federal çözüm bizim için bitmiştir”…

Olabilir!

-*-*-

Tabii ki Türkiye’nin dış politikasına şekil veren ulusal çıkarları olacaktır ve vardır da!

-*-*-

Ve Türkiye, Kıbrıs sorununda “yasal” taraflardan biridir; katılırım veya katılmam; katılırsınız veya katılmazsınız “federal çözüm bitti” ya da biz “üniter devletten yanayız” gibi görüşleri savunmak tüm tarafların en doğal hakkıdır!

-*-*-

Dileyen de iki devletliliği savunsun ki “en olmayacak dua” budur, onu da belirtmek lazım!

Neden olmaz?

Defalarca yazdık; toprak sıkıntılıdır – üzerinde devlet kurduğumuzu sandığımız toprak eğretidir hatta çalıntıdır – bu sorunu çözmek de imkansızdır…

-*-*-

Hatta ve hatta ondan da ötesi; kendi milli sınırları içerisinde “bölünme – ayrılma” gibi olası taleplere “net” bir şekilde yanıt verebilmek adına; başka bir devletin etnik temelde bölünmesini talep etmek, en basit ifadeyle “çelişkidir”!

-*-*-

Neyse!

Erdoğan, “federal çözüm istemeyiz” demiş de olabilir; “öldü” da!

İki devletli çözüm talebini de elbette dile getirebilir!

-*-*-

Ancak, ikinci mesaj daha önemli…

Çok daha önemli!

“Kıbrıslı Türkler en doğru tercihi yapacak” ne demektir?

Elbette cumhurbaşkanlığı seçimler ile ilgili mesaj içeren bir tavırdır!

-*-*-

Ve tabii ki “Ersin Tatar tercihimizdir” mesajı var denilebilir!

-*-*-

Ancak, bence bu mesaj çok açıktır ki “illa da Ersin, kesinlikle Ersin, O olmazsa olmaz” diye bir mesaj ortada yoktur!

-*-*-

Erdoğan, “en doğru kişi” derken; “en doğru kişinin Ersin Tatar olmadığını” bilmiyor mu?

-*-*-

Kesinlikle biliyor!

Herkes biliyor!

Tatar’ın bizzat kendisi de biliyor!

-*-*-

Çünkü göz görüyor, kulak işitiyor!

-*-*-

En doğru kişi, seçilmesi gereken ve kesinlikle seçilecek olan kişi Tufan ERHÜRMAN’dır!

-*-*-

Ve zaten Erdoğan ne diyor; “… Kim seçilirse seçilsin, biz Kıbrıslı Türklerin yanında olacağız…”

-*-*-

Türkiye’de yer altı siyasetinin KKTC’ye “Cumhurbaşkanı” değil; “kukla” veya “sevimli bir papağan” seçme konusundaki arzusu biliniyor!

Müdahaleleri de açıktır!

-*-*-

Ancak, Erdoğan’ın mesajı, yeraltıcıların tavrından uzaktır!

İsteseydi, O da, yeraltıcılar gibi, çok açık oynar; “en iyi olan seçilsin, kesinlikle kabulümüzdür, ama bilinmesi lazım ki federal çözüm bizim için ölmüştür” demezdi!

-*-*-

Bir daha tekrar edeyim; Erdoğan’ın mesajı, e olarak şudur:

“… Değerli Kıbrıs Türkü kardeşlerim; son beş yılda yaşadığınız masgaralıktan bıkıp usandığınızın bizler de farkındayız… Ancak sizlerin de bizi anlayışla karşılamanız gerekmektedir; şu anda ulusal çıkarlarımız gereği, Kıbrıs’ta hemen bir çözümü uygun görmüyoruz… Önümüzdeki günler neyi getirir bilemiyoruz… Sizlerin Tufan Erhürman’ı seçeceğini görüyoruz, bu kararlılığınız karşısında da etkilenmedik değil; bizler kararınıza saygı göstereceğiz; yine birlikte çalışacağız ama bilin ki bizim pozisyonumuz budur…”

-*-*-

Değerli dostlar; Erdoğan dahil; herkes…

Hatta tekrar edeyim, Tatar’ın bizzat kendisi; Kıbrıs Türk Toplumu Liderliği’nin ciddiyet, bilgi, güvenilirlik gerektirdiğini çok iyi bilmektedir!

Beş yıl ciddiyetsizlik, bilgisizlik ve güvenilmezliği, gülümseyerek, hatta zaman zaman kahkahayla geçirdik ama artık yeter!

-*-*-

Tufan Erhürman’ın seçilmesi itibarımızla doğrudan alakalıdır…


İncinmişsin!

“Başlıktaki ifadeyi hayatımda hiç kullanmadım” dersem yalan olur!

Kullandım!

Düzelteyim; “bu ifadeyle alakalı hiç yazı yazmadım”…

Ama “günlük hayatımda, kendimle ilgili olarak da kullanırım…”

-*-*-

Malum videoyu herkes bilir!

“Okumuş kadın…” falan…

-*-*-

Tufan Erhürman’a son derece seviyesiz bir şekilde “incinmişsin” diyen, bizzat Ersin Tatar’dır; hatırlatarak başlayalım!

-*-*-

Yenidüzen’de 26 Eylül 2025 Cuma günü baskılı gazetede yayımlanan ve internet sayfasında hala arşivde duran “Yalandır de bağa amcam” başlıklı yazı, Ersin Tatar’ı kızdırdı!

Ve döndü, ismimi vermeden “yazılı bir açıklama” yaptı!

-*-*-

Neler söyledi, bakalım…

“Yıllardır şahsıma ağır hakaretlerde bulunarak meşhur olma gayretinde olan bir sözde yazarın…” dedi!

Hayatımda kimseye hakaret etmedim; sana niye edeyim ki, seni çok seviyorum, “Ersin” olarak!

Ama “cumhurbaşkanlığın hikaye”, “toplum liderliğin masgaralık” oldu!

Meşhur olmak iddiasını iade ederim; artiz değilim!

Aday falan da değilim; “seçilmek” gibi bir korkum ya da derdim yok!

-*-*-

Tatar’a göre, “… Yeni Düzen Gazetesinde bugün yayınladığı ifadeler, baştan sona yalanlarla, iftiralarla doludur ve kurgulanmış bir oyunun ucuz bir aracıdır”…

E vallahi değildir!

Üstelik kimse yalanlamamıştır!

-*-*-

Tatar’a göre, “… Bu yazı, gazetecilik faaliyeti değil, doğrudan siyasi bir operasyonun uzantısıdır”…

Peeeee bana gelene kadar; son günlerde TRT’nin bile içinde olduğu öyle bir mekanizma var ki, Tufan Erhürman ve özellikle KTOEÖS Başkanı Selma Eylem’le ve öğretmenlerimizle ilgili yazılanları düzelt; öyle gel canım kardeşim, değerli abim!

-*-*-

Tatar, “… Temiz siyasetten, bolca sevgiden ve samimiyetten bahsedenlerin, böylesine kirli bir tezgâhın içinde yer almaları büyük bir çelişkidir. Bu tür yayınlar Kıbrıs Türk halkının iradesini hiçe saymaktadır ve halkın seçtiği Cumhurbaşkanını karalamaya ve Ulusal Birlik Partisi’nin içini karıştırmaya yönelik çarpık bir anlayışın sonucudur” diyor…

-*-*-

Vallahi Yenidüzen’in böyle bir duruşu var mı yok mu bilemem, onu yöneticileri bilir de benim UBP’yi karıştırmak gibi bir çabam hiç olmadı!

Hatta tam tersi!

UBP’ye genel başkanlık yapmış isimlerin neredeyse tamamına olan kişisel yakınlığım, CTP’ye genel başkanlık yapanlarla hiç olmadı!

-*-*-

Peki Tatar neye kızdı?

Veya nerede incindi?

-*-*-

Bakın ne diyor?

“… Cumhurbaşkanı olarak altını çiziyorum: Benim herhangi bir kişi ya da kurum hakkında gizli listeler hazırladığım, Ankara’ya bu yönde bilgiler sunduğum iddiaları külliyen yalandır.”

Ben de diyorum ki yalan değildir!

-*-*-

GKK’nın iki komutanını bile Ankara’ya şikayet eden Tatar’dır!

Belki de Türk Ordusu’nun en değerli paşalarından biri, Tatar’ın “filanca iş insanımızla da tanışın, yemek yiyin” ricasını kabul etmediği için Tatar tarafından Hulusi Akar’a ispiyonlanmıştır ve Türk Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanlığı’nın olası bir komutanı, tuğgenerallikten emekliye sevk edilmiştir…

Bir ikincisi de 11 ayda tayin edilmiştir!

-*-*-

Ve gelelim bir başka iddiaya; Tatar diyor ki; “… CTP’nin adayı sayın Erhürman’ın, projeler ve yenilikçi bir vizyon üzerinden siyaset yapmak yerine, bu tarz kirli kampanyalara başvurması aslında kendi gerçek zihniyetini de ele vermektedir…”

-*-*-

Yazdığım yazıların sorumlusu benim…

Yazdıklarım yüzde yüz doğrudur!

-*-*-

Erhürman’ı en son yaklaşık bir ay önce Lefkoşa’da Kızılbaş Parkı’nda konuşma yaparken izledim; gece sonu da sesleneyim diye yanına yaklaşmaya çalıştım, kalabalıktan hoşlanmam, kan ter içinde kaldım, zorla yanına ulaştım ve sadece “iyi akşamlar” diyebildim!

-*-*-

Tatar diyor ki, “… Birkaç yalan haberle, masa başında kurgulanan iftiralarla, halkımızın şaşmaz sağduyusuyla şahsıma verdiği desteğin azalacağını hesaplayanlar, açıkça yanılmaktadırlar.”

Bunu yapan sadece kendi destekçileridir…

-*-*-

“… Kendisini yalanlatmayı yazarlık sananların yardımıyla, seçim kazanabileceğini düşünmek büyük bir acizliktir” da diyor Tatar!

-*-*-

Ben hayatımın hiçbir döneminde – hiçbir yerde, “ben yazarım” demedim!

Gazeteciyim…

-*-*-

“Ben büyük yazarım” diye övünenlerin neredeyse hepsi şu anda ya Erhürman’a, ya da Selma Eylemle öğretmenlerimize saldırmaktadır!

-*-*-

Belli ki çok incinmişsin Ersin kardeşim!

İncinme!

-*-*-

20 Ekim sabahı uyanır uyanmaz beni ara…

Yanına gelmezsem, ben de incinmiş olayım!

-*-*-

Seni gerçekten çok seviyorum; hem de yanındakiler gibi değil!

Bunu en iyi bilen de sensin!

-*-*-

Ama bu işi yapamadın be gardaş!

Vaktin var; “çekildim, doğru aday Tufan hocadır” de; biz de arkandan “bravo, işte toplumunu sevmek budur” diyelim; seni hep komikliklerinle analım!


nazar.jpg

MUTLU PAZARLAR…

Bu yazı toplam 2134 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar